Mahkemece işin niteliği icra memuru işleminin şikayetine ilişkin oluğundan görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz tapu kaydındaki “kesinleşmemiş ihale” şerhi icra takibi sonucu İcra Müdürünün haciz işlemi uygulaması suretiyle kayıtlara işlenmiştir. Gerçekten haciz kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve hacze ... bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürünün el koyması işlemidir. İcra ve İflas Kanununun 91.maddesi hükmünce gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve haczedilen eşya arasında ilişki kurulur ve malikin tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010.maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Ne var ki somut uyuşmazlıkta dava konusu taşınmazlar üzerinde İcra Müdürlüğünün haciz işleminin etkisi sona ermiş başka bir ifade ile kayıtlardaki haciz şerhi kaldırılmıştır....
SONUÇ: Hüküm fıkrasının .... bendinin silinerek, yerine, “Davanın kısmen kabulüne kısmen davacının, malullük aylığının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali istemi konusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacıya süresinde ödenmeyen aylıkların her bir aylığın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, davacının talebinin şuyulandırma işleminin iptaline ilişkin olduğunu, şuyulandırma işlemlerinin encümen kararına dayanmakta olup idari nitelikte bulunduğunu ve davada idare mahkemesinin görevli olduğunu ifade ederek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmenin idari yargının görev alanında kaldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemiyeceği gibi, ilgili tarafın davayı kabulü de sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Öte yandan, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacının ya da murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işleri de bu tanıma uymaktadır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. ... kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında, davacı taraf ... kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen ... Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. ... Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kira ilişkisinin tespiti ve çekişmenin önlenmesi istemine ilişkin olup Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 3.5.2011 gün ve 2011/4508-5991 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 23.5.2011 gün ve 2011/6503-5785 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şahsi hakka dayalı olarak tapulu taşınmaz nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve çekişmenin giderilimesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki hukuki ilişki, çekişmenin niteliği ve dayanılan hukuki sebep dikkate alındığında, uyuşmazlığın temel çözümünde 506, 1479, 5510 sayılı Kanunların uygulama yeri olmadığından adli yargı ve giderek sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemelerinin görevi bulunmamakta, bu tür davalar idari yargının görev alanı içerisine girmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu çekişmenin esasına ilişkin inceleme yapılarak davanın reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının bu talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının talebinin sadece 1.000 TL ile sınırlı olmadığı, ileriye dönük ard etkisi yapabilecek belirli olmayan, devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu ve taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....
Davacı vekili; her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini talep etmişse de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu davacı işleminin hukuksal nitelikçe mevcut bir sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında, davalının kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davadaki istemin de bu muarazanın (çekişmenin) giderilmesine yönelik bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2004 gün ve 2004/13-417 E.- 2004/442 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun men'i talep edilir....