WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” İİK'nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kural olarak, borçlu tarafından İİK’ nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir isteyen vekili tarafından, ihtiyati tedbir istenen aleyhine 08.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati tedbir istenmesi üzerine; talebin görev yönünden reddine dair verilen 08.03.2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili şirketin gerekli yasal izinleri alarak ... ile yaptığı alt kira sözleşmesi gereğince 6 adet baz istasyonu kurduğunu, kira bedelinin ödenmesine rağmen davalının tahliye davası açması gerekirken hukuka aykırı olarak baz istasyonlarını söktüğünü ileri sürerek davacı tarafından kurulan baz istasyonlarına yönelik yıkım işlemlerinin önlenmesi, durdurulması bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

      İİK 72/3 maddesinin 1. cümlesinin amir hükmü gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemesi mümkün değildir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/03/2005 tarih 2005/67 D.... sayılı dosyanın tarafları arasında katılanın bulunmadığı, 3167 sayılı Kanun'un 16/b/2 maddesindeki ihtiyat tedbir kararı; şikayetçiye karşı dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararları ile ibraz tarihinden önce veya sonra şikayetçiye karşı açılan ve suça konu çekin her ne surette olursa olsun geçerliliğini tartışmalı hale getiren çek iptali ve menfi tespit davası sonucu verilen hükümlerin şikayetçi yönünden bağlayıcı nitelikte olması nedeniyle bu davalar kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararlarını ifade ettiği, bu nedenle tarafı olmadığı ihtiyati tedbir kararının katılan yönünden bağlayıcılığı olmadığı gözetilmeden ve katılana karşı açılan çek iptali veya menfi tespit davası varsa bunların sonucu beklenmeden süresinde yapılmış şikayet olmasına rağmen yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün...

        DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, kaçak elektrik nedeniyle yükletilen bedelin ve taksitlerinin dava süresi boyunca ödenmemesi için ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece 12/12/2022 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, bu kararın istinaf edildiği görülmüştür. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, HMK'nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK'nın 389. maddesinde "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." düzenlemesi bulunmaktadır....

        İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Mahkemece 16/07/2021 tarihli ara karar ile; menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir müessesesine ilişkin özel düzenleme bulunmakta olup İİK'nun 72/2. maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması, İİK'nun 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçeleriyle davacı vekilinin talebinin kısmen kabulüne, davacı vekili dava dilekçesi ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş ise de, İİK'nun 72/3 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine, Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ......

          İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 24.11.2020 tarihli ve 2017/(19)11-948 E., 2020/933 K.; 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun U 2017- (19)11- 1644 Esas, 2021/1017 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukukî ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/04/2016 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ihtiyati tedbir talebinin, takip konusu bedelin davacı tarafça icra veznesine yatırılması karşılığında kabulüne dair verilen 27/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit, ödeme emrinin iptali ve takibin durdurulması ile ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece ara karar ile takip konusu asıl alacağın davacı tarafça icra veznesine yatırılması şartıyla ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              İhtiyati tedbir talep edenin dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda, tedbir talep edenin zorunlu arabuluculuk aşaması nedeniyle menfi tespit davasını derhal açarak bu dava kapsamında ihtiyati tedbir kararı almasının mümkün olmadığı; tedbir talep edenin ileride açacağı menfi tespit davasını kazanması halinde cebri icra tehdidi altında bu aşamada ödemek zorunda kalacağı meblağı geri alamama ihtimali bulunması ve işin aciliyeti nedenleriyle şimdilik karşı tarafa tebligat yapılmaksızın tedbir talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." denildiği, hüküm fıkrasında ise; "1- 6100 sayılı HMK'nın 393/1....

                UYAP Entegrasyonu