"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı tarafından ...mevkii 2802 ada 157 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında 13.01.2012 tarihinde dava konusu taşınmazın 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davalı tarafından sözü edilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itiraz üzerine yerel mahkemece; 05.03.2012 tarihinde davanın da tapu iptal tescil davası olup taşınmazın mülkiyetine ilişkin bulunduğundan ileride telafisi mümkün olmayacak bir durumun ortaya çıkmaması düşüncesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından 13.03.2012 tarihli dilekçe temyiz edilmiş olmakla Raportör üye ... tarafından rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"İhtiyati tedbir talep eden ... vek.Av.... ile aleyhine tedbir isteyen ...davalı aralarındaki menfi tespit davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.08.2012 gün ve 2012/376 sayılı hükmün ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 1-İhtiyati tedbir isteminin reddine dair tensip tutanağının tarihsiz bir örneği dosyada mevcut ise de temyiz incelemesinin yapılabilmesi için ihtiyati tedbir isteminin reddi hakkında mahkemece usulüne uygun şekilde yazılmış bir gerekçeli kararın mevcut olması zorunludur. Gerekçeli karar mevcut ise dosyasına konulması, mevcut değil ise yazılıp, taraflara tebliğinden sonra birlikte gönderilmesi gerekmektedir. 2-492 Sayılı Harçlar Kanununda değişiklik yapan ve 06/06/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 sayılı Kanunun 11. maddesinin d....
GEREKÇE : Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin tedbiren durdurulması dosyasında paranın alacaklıya dava sonuna kadar ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını, ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Maddesi olduğunu, buna göre davacıya yüklenen ispat külfetinin yerine getirilmediği dikkate alındığında tedbir kararının hatalı olduğunu, ayrıca tedbir kararının davalıların alacağını enflasyon karşısında ve enflasyon oranında erimesine neden olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir (İİK 72/2.f). İİK'nın 72/3.maddesinde ise; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İhtiyati tedbir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin HMK 389. ve HMK 390/3 maddelerine göre değerlendirilmesi gerekmekle birlikte menfi tespit davalarına özgü olarak İİK 72. maddesinin emredici hükmüyle tedbirin türüne ilişkin sınırlama getirilerek takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmesi karşısında ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
HMK'nın 390/3 maddesinde ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda tam kanaat değil kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüştür. Buna göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli şartların bulunup bulunmadığı hususunun her somut olayda, ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi ve belirtilen şartlar bulunduğu takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, aksi takdirde ise talebin reddine karar verilmesi gerekir....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez'' düzenlemesi bulunmakta olup davacı tarafından takipten önce dava açılmış ise de başlamayan icra takibinin durdurulmasına yada icra takibi yapılmamasına dair tedbir kararı verilemez. Davacı hakkında icra takibi yapılırsa o halde tedbirin kabulü yada yada reddi yönünde karar verilir....
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez'' düzenlemesi bulunmakta olup davacı tarafından takipten önce dava açılmış ise de başlamayan icra takibinin durdurulmasına yada icra takibi yapılmamasına dair tedbir kararı verilemez. Davacı hakkında icra takibi yapılırsa o halde tedbirin kabulü yada yada reddi yönünde karar verilir....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....