San ve Tic Ltd Şti olan 20.02.2022 keşide tarihli ve Z1036845 çek seri numaralı 35.000 TL miktarlı çek ile 28.02.2022 keşide tarihli ve Z1036845 çek seri numaralı 35.000 TL miktarlı çekin müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek, icra takibinin iptaline, çeklerin müvekkiline iadesine, dava sonuna kadar da icra takibinin durdurulmasına, bu talep kabul edilmediği takdirde dosyaya yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 27.06.2022 tarihli ara kararıyla; "..İİK 72/3 Maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3 maddesi gereğince REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3 maddesi gereğince REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, icra takibi başladıktan sonra, takipte borçlu olarak görünen kişi, borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davasını açabileceğini, takipten önce açılan menfi tespit davasında, yatırılan bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir şeklinde mahkemece verilen kararla, takibin durdurulması sağlanabildiğini, ancak takipten sonra...
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkiline dava dilekçesinin e-tebliğ suretiyle tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla açılmış olmasına rağmen davadan önce arabulucuya gidilmediğini, somut olayda icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası mevcut olmasına ve %115 teminat ile ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olmasına rağmen adeta ortada icra takibinden evvel açılmış bir menfi tespit davası varmış gibi %15 teminatla ihtiyati tedbir kararı verilmesinin haksız ve usulsüz olduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, usul ve esas yönünden gerek ihtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbir kararı, gerekse menfi tespit davasının tamamen haksız usul ve yasalara aykırı olup tüm taleplerin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2018/208 E. sayılı dosyasın ile açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de ,takip alacaklısının menfi tespit davasında taraf olarak yer almadığı anlaşıldığından tedbir kararının dosyanın tarafları açısında geçerli olduğundan ve senedin iktisabında davalı alacaklının bile bile davacı borçlunun zararına hareket ettiğini ispata yarar somut bir delilinde sunulmamış olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ile davalı ... aralarındaki menfi tespit davası hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 18.10.2012 gün ve 2011/460 E. - 2012/407 K. sayılı hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dairemizin 03.04.2013 tarihli 2013/1029 Esas, 2013/5772 Karar sayılı geri çevirme kararında mahkemece verilen tedbir kararının uygulanıp uygulanmadığının belirlenebilmesi için tedbir kararından sonra davacı tarafından teminat yatırılmışsa buna ilişkin belgenin aslının veya onaylı örneğinin gönderilmesine karar verilmiştir. Ancak mahkemece, icra müdürlüğünden bu hususun sorulup icra müdürlüğünün cevabının dosya içerisine konulması gerekirken davacı vekilinden ihtiyati tedbir kararının uygulandığına ilişkin imzalı dilekçe alınıp dosya temyiz incelemesi için gönderilmiştir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İİK m. 72/3 gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, emsal yargıtay kararlarını da bu yönde olduğunu beyan ederek verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir Dava; İİK 72/3.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dava dilekçesindeki tedbir talebine istinaden mahkemece %15 teminat mukabilinde takibin durdurulmasına dair kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde itiraz yolu açık olmak üzere tedbir ara kararı verilmiş olup, davalı tarafça itiraz yoluna başvurulmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun ''İhtiyati Tedbir Kararına Karşı İtiraz'' başlıklı 394.maddesi şu şekildedir: ''(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....
Sayılı Kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yukarıda belirtilen kararında da belirtildiği gibi sahtecilik nedenine dayalı menfi tespit davalarında İİK'nın 72. maddesine göre tedbir kararı verilebileceğinden ve İİK'nın 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması imkanı bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin somut olayda HMK'nın 209. maddesine göre teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebini reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesince icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine, yüzde 15 teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Bu nedenle ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İİK'nin 72/3. maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü mevcuttur.Bu sebeple,takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren icra takibinin durdurulması mümkün değil ise de ,olayda İİK 72/3. Maddesine göre tedbir kararı verilmesini engelleyen bir durum söz konusu olmadığından, bu yönden tedbir kararı verilmesi usul ve hukuka uygundur. Sözkonusu düzenlemeye göre ,ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat veya HMK 389. Madde şartlarının araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. İİK 72....