"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin işletmekte olduğu ... tesisindeki elektriğinin davalı tarafından kesildiğini, taraflar arasıda imzalanan sözleşme feshedilmeden elektrik enerjisinin kesilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında enerjinin kesilip kesilmemesi aboneliğin devam edip etmediği noktasında çekişme yaşandığını iddia ederek taraflar arasında imzalanmış enerji satış sözleşmesi çerçevesinde 17 nolu aboneliğin devam ettiğini (feshedilmediğinin) tespiti ile davacı ve davalı arasındaki çekişmenin giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, ......
K A R A R Davacı, davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince, davalıya verilen teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesine, borçlu olmadığının tespitine, ödeme yapılması halinde haksız ödemenin istirdatına ve diğer zararların tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, teminat mektuplarının süreli teminat mektubu olup süresinin dolmuş olması ve nakde çevrilmemiş olmaları nedeniyle davacı vekilinin borçlu olmadığının tespiti ve nakde çevrilme halinde istirdat isteminin konusu kalmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, gerekçeli kararda, yargı kararı ile sonuca bağlanmış bir hususta davacının isteminin yasal dayanağı ve konusunun olmadığı, davacı istemlerinin esasen yerinde olmadığı hususu benimsenmekle, davacı yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yargılama devam ederken müvekkilinin icra tehdidi altında icra dosyasına 09/06/2017 tarihinde 38.300-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, herhangi bir talebe gerek olmaksızın davanın istirdat davasına dönüştüğünü, bunun için borçlunun ayrıca bir talepte bulunmasına gerek bulunmadığını, mahkemece davaya re'sen istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, mahkemece icra dosyasının celp edildiği tarih itibariyle ödemenin yapılmış olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, imzası inkâr edilen çeke dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen tutarın istirdatı istemine ilişkindir. İ.İ.K. 72/6-7 maddesi “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
'in Kuleli Askeri Lisesinde okuduktan sonra başladığı Kara Harp Okulundan kendi isteği ile ayrıldığını, okul komutanlığınca adlarına 15.608 YTL asıl ve 11.378 YTL işlemiş faiz borcu tahakkuk ettirildiğini, müvekkili tarafından asıl borç miktarı ile faiz miktarının 3.825 YTL.lik kısmının ödendiğini, istenen paranın fahiş olduğunu, yüklenme senedinde olmayan personel ve amortisman giderlerinin istenemeyeceğini, kendilerinden fazladan 7.789 YTL tahsil edildiğini ileri sürerek adlarına tahakkuk ettirilen tutarın 15.342 YTL.lik kısımdan borçlu olmadıklarının tespiti ile fazladan ödenen 7.789 YTL.nın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istenilmiş, mahkemece Borçlar Yasasının 62. maddesine göre borçlu olmadığı şeyi ihtiyari ile veren kimsenin hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemeyeceği, davacının ödeme tarihindeki mevzuata ve Yargıtay İçtihatlarına göre ödemenin geçerli olduğu, ödemeden sonra ilgili Dairenin görüşünün...
Somut olayda dava, abonelik sözleşmesinde kayıp kaçak bedeline ilişkin maddelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptali, haksız tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle açılmış olmakla birlikte, verilecek hüküm bir faturaya mahsus olmayacağı gibi ileriye dönük art etkisi doğuracağından, yine kayıp-kaçak vs. bedellerinin alınması sebebiyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşınmış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunması nedeniyle, muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) mahiyetindedir. 30. Nitekim Özel Daire de, bozma gerekçesinde, görülmekte olan davayı bir muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) davası olarak nitelendirmiştir. O hâlde, eldeki davanın belirsiz alacak davası değil, çekişmenin giderilmesi davası mahiyeti taşıdığı hususu her türlü tartışmadan uzaktır. 31. Muarazanın men’i davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir....
Somut olayda dava, abonelik sözleşmesinde kayıp kaçak bedeline ilişkin maddelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptali, haksız tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle açılmış olmakla birlikte, verilecek hüküm bir faturaya mahsus olmayacağı gibi ileriye dönük art etkisi doğuracağından, yine kayıp-kaçak vs. bedellerinin alınması sebebiyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşınmış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunması nedeniyle, muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) mahiyetindedir. 30. Nitekim Özel Daire de, bozma gerekçesinde, görülmekte olan davayı bir muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) davası olarak nitelendirmiştir. O hâlde, eldeki davanın belirsiz alacak davası değil, çekişmenin giderilmesi davası mahiyeti taşıdığı hususu her türlü tartışmadan uzaktır. 31. Muarazanın men’i davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/666 sayılı dosyasında davacıların 122.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile istirdat talebinin reddi kararının kesinleşmesi nedeniyle bu hususla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, bonoya dayalı yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ayrıca takipten sonra yapılan 122.000,00 TL ödemenin istirdadına yönelik menfi tespit ve istirdat davasıdır....
Menfi tespit isteminde bulunulan çeklerle ilgili dava dilekçesinde borçlu bulunulmadığının tespiti ile birlikte ödemek zorunda kalması halinde yasal faiziyle istirdat talep edilmiştir. İcra dosyası kapsamına göre ödemeler kısım kısım yapılmış olup en son ödemelerin 09.04.2003 günü yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava tarihi 03.01.2003’tür. Bu tarih itibariyle icra dosyasına yapılmış ödeme bulunmadığından istirdadın istenilen kısma dava tarihinden faiz yürütülmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece maddi tazminatla ilgili istemin faiz uygulanmaksızın istirdadına karar verilen miktarın da 09.04.2003 ödeme tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, maddi tazminata faiz yürütülmesi, istirdata karar verilen miktara da dava tarihinden faiz uygulanması doğru olmamıştır. Hüküm bu yönden bozulmalıdır....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, kaçak elektrik tüketim bedeli nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yargılama sırasında bedelin davacı tarafından davalıya ödenmesi nedeniyle dava istirdat davasına dönüşmüş, mahkemece istem kabul edilmiştir. 1-İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve karar yerinde gösterilen gerekçelere göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacı lehine dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; faiz başlangıç gününün davacının davalıya dava sırasında ödeme yaptığı tarih olarak belirlenmesi gerekmektedir. O halde, mahkemece davacının davalıya dava sırasında ödeme yaptığı tarih olan 04/04/2011 tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerekmekte olup, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzelterek onanması gerekmiştir....
-KARAR- Dava, davalı tarafından yapılan takip borcunun bir kısmının ödenmesinden sonra icra müdürlüğünce bakiye alacak yönünden yapılan kapak hesabının hatalı olduğundan bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, İcra İflas Kanunu kapsamında kapak hesabına şikayetin her zaman ve ancak icra hukuk mahkemesinde yapılabileceği, nitekim çekişmenin İstanbul 6. İcra Mahkemesinin verdiği kararla çözümlendiği ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, doğrudan doğruya İİK’nda düzenlenen ve icra mahkemelerinin görevi içine giren kapak hesabına ilişkin çekişmenin icra mahkemesince giderildiğinden davacının bakiye borç muhtırası yönünden açtığı menfi tespit davasının dinlenme koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....