Davalının Vahide adlı kadınla, aynı evde karı-koca gibi birlikte yaşadıkları, düzenlenen resmi evrak içeriklerinden ve davalının düzenleme şeklindeki vekaletnamede adı geçen kadının adresini yerleşim yeri adresi olarak göstermesinden, zina olgusunun ispatlandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 161'inci maddesinde düzenlenen boşanmanın şartları gerçekleşmiştir. Bu haliyle; zina hukuksal nedenine dayalı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sadece tanık beyanı bulunmadığı gerekçe gösterilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin reddi, tazminatların miktarı, ortak çocuklar... ile ...'nin velâyeti, çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan davada terditli boşanma talebinde bulunulmuş, zina hukuksal sebebine dayalı boşanmanın koşullarının bulunmaması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edilmiştir. Davalı-davacı kadının karşı davası evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayanmaktadır....
kızı, 20/09/1976 d.lu, TC kimlik nolu DİDAR BAYRAM(evlenmeden önceki soyadı DURSUN) ile aynı yer BSN:7’de nüfusa kayıtlı Riza ve Gülşen oğlu 26/10/1969 d.lu, TC kimlik nolu İSMAİL BAYRAM’ın TMK'nın 161. maddesi gereğince zina sebebi ile BOŞANMALARINA, -Davacı-davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı ilk talebi kabul edildiğinden, terditli olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, -Davacı-davalı erkeğin koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin REDDİNE, -Karar kesinleştiğinde iki suretin Nüfus Müdürlüğüne gönderilmesine, Birleşen davada yargılama giderleri yönünden; -Harçlar Kanunu hükümlerine göre istinaf karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 125,50 TL harcın davalı-davacı kadından tahsili ile hazineye irat kaydına, -Davacı-davalı erkeğin münhasıran bu dava nedeniyle yapmış olduğu 116,60TL harç, 7 adet tebligat gideri...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, terditli olarak öncelikle zina hukuksal sebebine dayalı boşanma, bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 161. maddesine göre; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. Somut olayda; davacı, kadın “zina” (TMK.md.161) ve bunun kabul edilmemesi halinde “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK.md.166) sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina hem özel ve mutlak boşanma sebebi, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma sebebi oluşturur....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesine rağmen, karar başlığında “temelden sarsılma nedeni ile boşanma” yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2008...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının eski eşi olan davalının davacının çalıştığı kuruma dilekçeyle müracaat ederek, davacının zina yaptığını, ahlaksız bir hayat sürdüğünü ileri sürerek soruşturma yapılmasını talep ettiği, davalının bu başvuru nedeniyle idari soruşturma geçirdiği, ileri sürülen iddianın taraflar arasındaki evlilikten kaynaklanan sadakat borcuna ilişkin olduğu, böyle bir iddianın ispata muhtaç olduğu ve ancak boşanma davasının konusunu oluşturabileceği, özel hayata ilişkin iddiaların kişinin çalıştığı kuruma iletilerek kişinin saygınlığına zarar verildiği dolayısıyla davalının eyleminin TBK 58....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava pek fena muamele, onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşı dava ise zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK.m.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1), davalı-karşı davacı ise zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
Bu bağlamda yapılan incelemede; özellikle delil olarak dayanılan ve kadın tarafından sunalan fotoğraflar ile davacı/karşı davalı kadının tanıkları Uğur Yeni, Nuray Ece ve Metin Yılmaz'ın beyanlarından, erkeğin eyleminin sadakatsizlik boyutunu aşarak zinaya muhakkak nazarıyla bakılmasını gerektiren bir durumu oluşturduğu, buna göre erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiği, yine dosya içerisinde yer alan ve erkek tarafından delil olarak dayanılan fotoğraflar ile tanık ifadelerinden kadının da, güven sarsıcı davranışlarda bulunup eşine hakaret ettiği, evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, kadının zina yaptığına ilişkin tanık ifadelerinin ise duyuma dayalı olması nedeniyle kusur belirlemesinde nazara alınamayacağı, tarafların gerçekleşen kusurlu eylemleri dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında iki tarafta kusurlu olmakla birlikte, zina yapan davalı-karşı davacı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, gelişen bu olaylar karşısında, evliliğin devamında...
Sayılı dosyasında yer alan ifadelerde erkeğin adı geçen kadınlarla cinsel birliktelik yaşamadığı açıkça ortada iken Yerel Mahkeme'nin işbu ifadeleri zinanın dayanağı olarak almasının ve cinsel birliktelik olduğu sonucuna ulaşmasıbıb haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu, erkeğin zina yaptığı düşünülse dahi bu durumda da zina nedeniyle boşanma davası, zinanın öğrenilmesinden itibaren 6 aylık süre geçtikten sonra açıldığından davanın reddi gerekirken Yerel Mahkemece verilen kabul kararının haksız ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu, kadın yararına Yerel Mahkemece takdir edilen tazminat miktarlarının da tarafların ekonomik durumuna göre yüksek olup, ölçülülük ilkesine ve hakkaniyete uygun olmadığını, Yerel Mahkeme'nin erkeği tam kusurlu, kadını kusursuz bulduğu kararını, kusur takdiri yönünden de kabul etmenin mümkün olmadığını, kadının, evliliğin çekilmez hale gelmesinden sorumlu, kusurlu olduğunu, kadının erkekten çok kazandığının ve ekonomik durumunun daha iyi olduğunun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının TMK m. 161'den kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin başka bir kadınla yaşadığı duygusal ilişkinin güven sarsıcı boyutta olduğu zina boyutuna varmadığı gerekçesiyle kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine...