Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davalı kocanın zina yaptığına ilişkin ses kayıtları ve görüntülerinin hukuka aykırı delil olduğundan hükme esas alınmadığı, tanıkların beyanları ile davalı kocanın zina yaptığı ispatlandığından tarafların zina nedeniyle TMK' nın 161/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin davalı babaya verilmesine, davacı anne ile aralarında şahsi ilişki kurulmasına; müşterek çocuk Nazlı Kösen lehine 18/02/2019 tarihli celse ara kararı ile dava tarihinden itibaren takdir olunan 150,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine müteakip ortadan kaldırılmasına, davacı kadın yararına 15.000,00 TL manevi tazminat ve 15.000,00 TL maddi tazminata, davacı için TMK'nın 169. maddesi gereğince 18/02/2019 tarihli duruşma ara kararı ile verilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde 200,00 TL arttılarak dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2020/47 ESAS 2021/231 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....

    KARŞI OY YAZISI Davacı, davalı eşinin bir başka kadınla zina yaptığını ileri sürerek, bu sebeple boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece “davalının zinasının kanıtlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanan bir boşanma isteğinin de mevcut olmadığı” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davalının, çalıştığı işyerinde bir başka kadınla mesai saatlerinde işyerinde, bu saatler dışında da, olağanın üstünde çok sayıda telefonla görüşmelerinin ve iletişiminin bulunduğu, aynı kadınla sokakta el ele birlikte görüldüğü yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalının gerçekleşen bu tutum ve davranışı, Türk Medeni Kanununun 185/3. maddesinde yer alan eşlerin sadakat yükümlülüğüne aykırılık oluşturur. Zina, özel ve mutlak boşanma sebebidir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m.161) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin, evlilik devam ederken yabancı uyruklu bir kadın ile ilişkisinin olduğunu, eşine karşı sadakatsiz davrandığını ancak zinanın dava tarihinde devam ettiğinin ve halen sürdüğüne ilişkin kesin kanıtlar bulunmadığı belirtilerek, kadının zina davasını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de, gerek tanık olarak dinlenen ortak çocuk ..., gerek ise diğer tanık ...'...

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın ve davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanunu’nun zina hukuksal sebebini düzenleyen 161. ve devamı maddelerine dayalı olarak boşanma talep etmişler, mahkemece kısa kararda "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; tarafların karşılıklı olarak zina eylemini ispatlayamamaları sebebiyle zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davalarının reddedildiği, buna karşılık tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarının kabul edildiği belirtilerek "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmalarına" karar verilmek suretiyle, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.12.2013 gün ve 16534-29450 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Davacı kadın davalı koca aleyhine zina (TMK md 161) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, davacı kadın yararına hükümde gösterildiği şekilde tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata...

            Davacı karşı davalı T3 davasına göre özel boşanma sebebi olan zina nedeniyle boşanma (TMK 161 maddesi uyarınca) davacı karşı davalı eşi T1, Harun Simitçi adlı kişi ile zinası ileri sürülmüştür, zina eylemini gerçekleştirdiği iddia edilmiştir. Toplanan deliller ve tanık anlatımlarına göre Harun Simitçi Ankara'da yaşamaktadır. Davacı karşı davalı İlkem'de mesleki toplantı sebebiyle veya başka şekilde Ankara'ya gittiğinde eski okul arkadaşı olan Harun Simitçi ile görüştüğü veya iletişimi olduğu anlaşılmıştır. Ancak zinanın yer ve zaman belirtilerek aynı ortamda kaldıklarında, zina eylemini yaptığı kuşkusuz olarak kanıtlanacak şekilde kadın erkek birlikteliğini olduğunu gösterecek bir delil olmadığı vicdani kanısına varılmıştır. Bu bağlamda zina olgusu kanıtlanmamıştır....

            Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast ve pek kötü muamele ve zina nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemenin 23/05/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların anlaşamadıkları hususların "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, zina sebebiyle ve hayata kast, pek kötü muamele sebebiyle boşanma, tedbir ve yoksulluk nafakası, boşanmanın fer'i niteliğinde, maddi ve manevi tazminat hususlarını kapsadığı görüldü" şeklinde belirtildiği, gereği düşünüldü kısmında ise "HMK'nun 140/3 maddesi gereğince tarafların üzerine anlaşamadıkları hususları ve dava konusunu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, nafaka ve boşanmanın fer'i niteliğinde maddi ve manevi tazminat hususlarını kapsadığına" şeklinde uyuşmazlık tespitinin yapıldığı, bu uyuşmazlığın tespiti hususunda çelişki oluşması sebebiyle ilk derece mahkemesinin...

            Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nin 05.04.2013 tarih, 2011/325 Esas-2013/297 Karar sayılı zina nedeniyle boşanma ilamına göre, tarafların TMK'nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş olduğundan aynı Kanunun 236/2. maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Bu hususun göz ardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu