Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina (TMK m. 161) hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı kadının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.12.2019 (Çrş.)...
Bu sebeple kadının boşanma davasının zina sebebiyle ( TMK md. 161) kabulü gerekir. Boşanma kararının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayandırılması mahkemenin kabulü karşısında doğru değildir. Bu bakımdan hükmün gerekçesi "boşanma sebebinin zina" olarak değiştirilmelidir. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, zina hukuksal nedenine dayalı davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın lehine verilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talebine ilişkindir. Zina eylemi özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m.166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....
Değerlendirme Davacı karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasına karşı kadın tarafından öncelikle zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak dava açılmış Mahkemece zina eyleminin ispat edilemediği belirtilerek her iki davanın evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle kabulüne karar verilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda davalı karşı davacı kadın tarafından erkeğin zinasına ilişkin yasal süresi içerisinde delil olarak dayanılan delillerden video kaydı ve fotoğraflar CD olarak dosyaya sunulmuştur. İlk Derece Mahkemesince delil olarak sunulan CD'nin çözümü yaptırılmamış, bu delil gerekçede tartışılmamıştır. İlk Derece Mahkemesince, CD'nin çözümü yaptırılıp tüm deliler birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre kadın terditli davasında asıl talebi olan zina davası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. VI....
ihtiyacını düşünmediğini ileri sürerek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un öncelikle 161 inci maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı olarak boşanmalarına olmadığı takdirde, 166 ncı maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, faiziyle birlikte 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları, dosyadaki belgeler, davacının yazdığı günlük kayıtlarına göre; davacı kadının 18.06.2016 tarihinde davalı eşinin başka bir kadınla olan ilişkisini bildiği, buna rağmen evliliğini devam ettirdiği, davalıyla birlikte daha sonra tatile gittikleri, 16.10.2018 tarihinde evden ayrıldığı, dosyada davalı erkeğin 05.10.2017 tarihli başka bir kadınla resimlerinin olduğu, bu tarihten sonra davalının kadınla ilişkisinin devam ettiğine dair belge, beyan ve delil olmadığı, davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 161. maddesine göre zina sebebini öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde zina nedeniyle dava açmadığı, bu sebeple dava hakkı düştüğü, mahkemenin zina nedeniyle açılan davanın reddine karar vermesinde usul ve aykırı bir durum bulunmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı davanın kabulünde ve kusur belirlemesinde isabetsizlik olmadığı belirtilerek davacı kadının manevî tazminat...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2019/499 ESAS 2021/109 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çocuğu yatağında bırakarak sebepsiz yere evi terk edip gittiğini, eş ve çocuğuna ilgi alaka göstermediğini, çocuğu arayıp sormadığını, asabi olduğunu, geçimsiz olduğunu , kavga çıkarttığını, saygı göstermediğini, tüm bu nedenlerle zina nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin babaya verilmesine, 100.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2019/499 ESAS 2021/109 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çocuğu yatağında bırakarak sebepsiz yere evi terk edip gittiğini, eş ve çocuğuna ilgi alaka göstermediğini, çocuğu arayıp sormadığını, asabi olduğunu, geçimsiz olduğunu , kavga çıkarttığını, saygı göstermediğini, tüm bu nedenlerle zina nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin babaya verilmesine, 100.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili; Mahkemenin yargılama sonucunda verdiği kararda erkeğin vefatı nedeniyle dava ile ilgili boşanma ve fer’î nitelikteki diğer talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığının belirtilmiş olmasına bir diyeceklerinin bulunmadığı, ancak ortak çocuğun velâyetinin müvekkileye tevdi edilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiği, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek derecede eşit kusurlu oldukları tespit edildiği, hal böyle iken, İlk Derece Mahkemesi tarafından müvekkile ait kusurun daha ağır olduğu düşünülerek karşı taraf mirasçısı çocuk lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri ödenmesine karar verilmesinin yerinde bir karar olmadığı, müvekkilenin isnat edilen zina fiilini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi tam anlamıyla haksız ve mesnetsiz bir değerlendirme olduğunu, zina nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için cinsel ilişkinin kanıtlanması gerektiği ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile velâyet...
asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırım kaydı ile aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına yasal faiziyle 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....