Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/239 Esas sayılı dosyası ile genel kurulun toplantıya çağrılması için çağrı heyeti atanması talepli dava açıldığını, 2013 yılından şu güne kadar şirket genel kurul toplantısı yapılmadığını, 2013 yılındaki toplantıda da mali tablolar (bilanço, gelir tablosu, faaliyet raporu vb) düzenlenmediğini ve oylamaya sunulmadığını, sadece 2013 yılındaki toplantıda diğer ortak Mesut GÜRGEN'in 10 yıllığına müdür tayini yapıldığını, sahte 2016 yılında yapılan toplantıda ise, şube açılışı ve diğer ortağın şubeye de müdür atanmasına ilişkin karar olduğunun görüldüğünü, bütün bu hukuksuzluklara ve kanuna aykırı işlemler nedeniyle şirketin ve müvekkilinin pay sahipliğinden kaynaklanan haklarının korunması için müdür azli ve kayyım tayini talepli dava açtıklarını ve İstanbul 10....

Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/693 Esas, 2013/645 Karar sayılı dosyasında dava dilekçesinde; 20.05.2012 tarihli kat malikleri kurul toplantısının iptali, yönetici atanması, 2012 yılı kat malikleri toplantısının aynı gündem maddeleri ile mahkemece belirlenecek tarihte atanmış yönetici gözetiminde yeniden yapılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Birleşen ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/856 Esas, 2013/1127 Karar sayılı dosyasında dava dilekçesinde; 26.05.2013 tarihli kat malikleri kurul toplantısının iptali, yönetici atanması, 2013 yılı kat malikleri toplantısının aynı gündem maddeleri ile mahkemece belirlenecek tarihte atanmış yönetici gözetiminde yeniden yapılmasına karar verilmesi istenilmiştir....

    Sağlamdan oluşan yönetim kurulunun toplanıp bu talebi kabul edip çağrı yapmadığı, esasen mevcut durum itibariyle yönetim kurulunun toplanmasının ve bu konuda karar almasının da mümkün bulunmadığı anlaşıldığından çağrı talebinin sürüncemede bırakıldığı sonucuna varılmıştır.Yöneticilerin müşterek yetkili olmaları itibariyle mevcut durumu dikkate alındığında birlikte hareket etmeyen yöneticilerin, şirket adına gerekli bilgi ve belgeleri sunması, toplantıya katılmalarının sağlanması için çağrının mahkemenin atayacağı kayyım tarafından yapılmasını istemede hukuki yararları bulunduğu sonucuna varılmıştır. TTK 412. maddesinin azlığın şirket genel kurulunu toplantıya çağrılması için kayyım atanması isteği ile açılan davaların zorunluluk bulunmadıkça dosya üzerinden karara bağlanmasını öngörmesi nedeniyle ve bu hususta bir zorunluluk bulunmadığı görüldüğü..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasına kayıtlı ...'...

      nin genel kurulunu toplantıya çağrı için izin verilmesine; Genel Kurul gündeminin; 2021 ve 2022 Yılları Faaliyet Raporlarının Okunması ve Müzakere Edilmesi, 2021 ve 2022 yılları Bilanço Kar Zarar Tablolarının Okunması ve Müzakere Edilmesi, 2021 ve 2022 Yılları Kar Dağıtımı Hakkında Karar Verilmesi, Yönetim Kurulu Üyesi ...’nun Görevden Alınması / Azli ile Yeni Yönetim Kurulu Üyesinin Seçilmesi, ... Suları San. Ve Tic. A.Ş.’ye 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 438. Maddesi Uyarınca Denetçi Atanması, kayyım olarak ...’nın atanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere, 1-Davanın KABULÜ ile; TTK 410 maddesi uyarınca davacıya ... Suları San. ve Tic. A.Ş.'...

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen 27.07.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporu, toplanan delillere göre davacının davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedbirin yerine getirilmesi için çıkarılan çağrı davetiyesi tebligat parçasının incelenmesinde, Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapılan tebliğ evrakında, en yakın komşu olarak kime haber verildiğinin yazılmadığı, komşunun imzasının bulunmadığı, isim ve imzadan imtina etmiş ise bu durumun da tebliğ evrakına şerh edilmediği ve bu suretle tebliğ işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından tebliğinin geçersiz olması nedeniyle 10.06.2014 tarih, 2014/303-348 sayılı denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar vermek gerektiği gözetilmeyerek, mahkûmiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bilirkişi heyeti dosya üzerinde inceleme yaparak raporu oluşturmuştur. Anılan bu rapor eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Yapılacak iş bozma ilamı doğrultusunda, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılıp üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınıp, raporlar arasındaki çelişki giderilerek oluşacak sonucuna uygun bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır....

                Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır....

                  Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır....

                    UYAP Entegrasyonu