Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kısıtlama nedenlerinin birinin sübutu halinde önce kısıtlama kararı verilip sonra kısıtlananın reşit olması gözetilerek velayet altına konulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısıtlama kararı verilmeksizin doğrudan velayet altına alınma kararı verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle kısıtlı adayının yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi altına alınma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 02.07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vesayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının oğlu ...'in akıl hastalığı sebebi ile kısıtlanması istenmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan, ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, taraflar arasında Türk Medenî Kanununun 405. maddesi gereğince " Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle " vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz incelemesi 18. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 18. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

            SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2016 NUMARASI : 2016/577 ESAS 2016/1130 KARAR DAVA KONUSU : Vesayet,|4721 Sayılı TMK Gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Vasi adayı T1 dava dilekçesinde özetle; kızı T2 28 yaşında olduğunu, kendilerinin yanında ikamet ettiğini, kızının Toplum Ruh sağlığı Merkezinde tedavi gördüğünü, kızının kendisine verilen ilaçları kullanmadığını ve şuan itibari ile hastalığından dolayı çocuk kadar saf, kullanılmaya ve yönlendirilmeye elverişli olduğunu beyan ile öncelikle tensip ile birlikte kızı T2 zorunlu tedavi alına alınmasını, mümkün ise daha önceki tedavilerinin Bolu izzet Baysal Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezinde yapılmış olması nedeni ile bu kurumda tedavi altına alınmısını ve tedavi evraklarının celbi ile vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama, hakaret, tehdit HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi altına alınma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 09.07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, koruma ve tedavi altına alınma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Sulh Hukuk Mahkemesi’nce, TMK'nın 411.maddesine göre vesayet işlerinde kısıtlının yerleşim yeri adresindeki vesayet mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğunun hüküm altına alındığı,davada yetkili mahkemenin Acıpayam Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Acıpayam Sulh Hukuk Mahkemesi’nce, tedavi altına alınması istenen ...'un yerleşim yeri adresinin "..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 433/1. maddesi gereğince yerleştirme veya alıkoymaya karar verme yetkisi, ilgilinin yerleşim yeri veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde bulunduğu yer vesayet makamına ait olup aynı Kanun’un 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir....

                  Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisi veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, bazı istisnai hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında, ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde, kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar. Somut olayda, takipte borçlu olarak gösterilen ...'ın, ...2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/118 E.-2015/540 K. sayılı kararı ile 24/06/2015 tarihinde vesayet altına alındığı ve kendisine kızı ...'ın vasi olarak tayin edildiği, dolayısıyla bu tarih itibariyle kısıtlanması nedeniyle takip ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu