Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın yükümlülüklerinin sona ereceği" düzenlemesine yer verilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1 maddesinde; sigortacının, poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı ...'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. ...'na göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri yönünden), 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır....

    Somut olayda, davalıya sigortalı araç işleteni tacir olmayıp aracı da özel araç niteliğinde bulunduğundan, haksız eyleminin de TTK.’nun 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre, tazminata yasal faiz uygulanması gerekirken, ticari faize hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. c)Davacının maddi tazminat istemi içinde tedavi giderleri de bulunmaktadır. Mahkemece, tedavi giderlerine ilişkin istemin kabulüne karar verilmiştir....

      DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep, kısıtlı adayı T2 a vasi atanması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili kısıtlı adayı Zeliha Özgen' in vesayet altına alınmasına müvekkilinin de vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, dosya içerisinde mevcut rapora göre kısıtlı adayının hastalığı nedeni ile hacir altına alınması gerektiği gerekçesiyle vasi adayı T1 kısıtlı adayı T2 vasi olarak tayinine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş olduğu görülmüştür. TMK'nın 404- 408 maddeleri arasında vesayeti gerektiren haller düzenlenmiştir....

      Türk Medeni Kanunu'nun 396. maddesinde, vesayet organlarının, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlar, 397. maddesinde de kamu vesayetinin vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının Sulh Hukuk Mahkemesi, denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmış olup; kanun koyucu kamu vesayetinde vesayet organı vasiler ile vesayet daireleri Sulh ve Asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurarak, vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin vasinin eylem ve işlemlerine karşı, denetim makamı Asliye Hukuk Mahkemesinin de Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararlarına karşı şikayet ve itiraz merci olduğu belirlenmiş; TMK nun 435.maddesinde ise," ilgililerin vesayet makamının kuruma yerleştirilme talebi ile ilgili olarak aldığı kararlara karşı (TMK nun 488....

      el koymakta ve tüketmekte olduğunu, müvekkilinin babasının kendi başına yapması gereken işlemleri fiziksel olarak yerine getirebilecek durumda olmadığını, bu nedenle müvekkilinin babası T3 vasi olarak atanması isteminde bulunulması zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin babası T3 vesayet altına alınmasına ve müvekkilinin de vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

      Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/02/2007 tarihli ve 2007/184 müteferrik kararı ile aynen infaz kararı verildiği, Somut olayda, 01/03/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 03/04/2014 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açılan sanık hakkında, dosyaya konu suç bakımından daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmediği ve sanığın bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemediği anlaşıldığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür....

        Taraflar 13.04.2009 tarihinde evlenmişlerdir. .. . . . ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan 10.10.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda; davalının "iki uçlu mizaç bozukluğu (bipolar bozukluk)" tanısıyla 2000 yılından beri tedavi gördüğü, evlenme tarihinde rahatsızlığının etkisi altında olduğu, bu halinin evlenmeye engel teşkil ettiği, ancak remisyon halinde kişinin mümeyyiz olduğu ve bu durumlarda evlenmeye engel teşkil etmediği bildirilmiş; davalının vesayet altına alınması için mahkemece yapılan ihbar üzerine, . 2. Sulh Hukuk Mahkemesi; "davalının vesayet altına alınmasına lüzum bulunmadığına" karar vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına esas alınan . . . . ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 20.03.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda; davalı-davacı kadının "bipolar afektif bozukluk hastalığının remisyon halinde olduğu, bu durumuyla vesayet altına alınmasının gerekmediği" ifade edilmiştir....

          Diş Hekimi Uzmanı bilirkişiden alınan raporda ise özetle; Davacının, 03.10.2020 meydana gelen trafik kazasında diş hasarı nedeniyle tedavi giderine ilişkin zararının giderilmesi hususunun; Dişinin kompozit dolgu tedavisi yapılmak suretiyle 2.740 TL, alternatif olarak seramik kron tedavisiyle asgari 5.210 TL.lik zorunlu harcama gerektirdiği mütalaa olunmuştur. Bilirkişi raporu, Dosya içeriğine uygun tanzim edildiğinden hükme ve denetime elverişli kabul edilmiştir. Davacı vekili sunduğu ıslah dilekçesi ile; Dava dilekçesinde ve ek beyan dilekçesinde 200,00 TL olarak talep edilen doğrudan tedavi giderleri 5.210,00 TL, 100,00 TL olarak talep edilen ilerde yapılacak tedavi masrafları olduğunu, 100,00 TL olarak talep edilen tedavi sırasında yapılan zorunlu harcamalar 1.139,49 TL, talep edilen tedavi sonrasında yapılması zorunlu dolaylı harcamalar 100,00 TL, olmak üzere toplam 6.549,49 TL maddi tazminat alacağının tahsilini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ) Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun'un 57/7. maddesi uyarınca alkol bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına ve madde bağımlılığından kurtulmasına kadar tedavinin devam ettirilmesine dair ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.06.2012 tarihli ve 2012/332 Esas, 2012/611 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.08.2021 tarihli ve 2021/13756 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.09.2021 tarihli ve 2021/101841 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi....

              Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, davacıların 1.000 TL defin ve tedavi gideri isteminin feragat nedeni ile reddine, davacı ... için 2.253,47 TL, ... için 3.707,73 TL , ... için 3.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının ölüm tarihi olan 27.3.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı Sigorta şirketi hakkındaki manevi tazminat isteminin reddine, davacı ... ve ... için 3.000 TL, ... için 5.000 TL manevi tazminatın davalı hazım ve ...'...

                UYAP Entegrasyonu