Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, açıldığı tarihte yürürlükte olan Medeni Kanunun 668 inci maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir. Anılan madde uyarınca “Gayrımenkul sahipleri yapılacak zarar tamamıyla ve peşin tazmin olunmak şartıyla mülkünün altından veya üstünden su yolu ve gaz ve elektrik boruları geçirilmesine, bunların başka yerden geçirilmeleri imkansız olur veya çok fazla masrafı mucip bulunur ise, müsaade etmeğe mecburdur....” Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyleaşağıdaki hususlar üzerinde durmak gerekmektedir....

    Dava, Türk Medeni Kanunun 744 (önceki Medeni Kanun’un 668.) inci maddesi uyarınca mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir. Anılan madde uyarınca ‘Her taşınmaz maliki zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmeleri olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde,kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür...’ Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle ; Öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz etme HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, katılanın arazisinden çektiği elektrik ve su hattının kullanımı için katılan aleyhine geçit irtifakı davası açılıp açılmadığı araştırılarak ve isnat edilen suçun, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5841 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/1. maddesi uyarınca sanık hakkındaki suçun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 73. maddesi gereğince şikayete bağlı hale getirilmesi katılanın soruşturma aşamasında uzlaştırmayı kabul etmesi, sanığa uzlaştırma hususunun sorulmaması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca...

        Davacı, davalının üst kat komşusu olduğunu ve davalının evinden kendi evine uzun süredir su sızıntısı geldiğini, sızıntının evine verdiği zararın yanısıra elektrik tesisatına ulaşması nedeniyle can güvenliğinin de tehlikeye girdiğini ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, kendi evine de üst kat komşusunun evinden su sızıntısı geldiğini ileri sürmüş, meydana gelen su sızıntısının kendisinden kaynaklanmadığını savunmuştur. Mahkemece, anataşınmazın ortak yerlerinden kaynaklanan bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı, uyuşmazlığın bitişik iki bağımsız bölüm maliki arasında tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi niteliğinde olduğu, davaya genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinin bakması gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kat irtifakı kurulmuş taşınmazdaki bağımsız bölümler arasında elatmanın önlenmesi isteğinden kaynaklanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki su irtifakı kurulması birleştirilen dava ile suya elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.04.2018 gün ve 2017/4158 Esas, 2018/3278 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı-birleştirilen dava davalısı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, zorunlu su irtifakı kurulması, birleştirilen dava suya elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Davacı ..., kardeşi olan ... ile birlikte davalı Hazineye ait 113 ada 37 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın içerisinde su kuyusu açtıklarını, bu sudan birlikte arazilerini suladıklarını, ancak daha sonra kardeşi ...'un sudan yararlanmasını engellediğini ileri sürerek, taşınmazları için su irtifak hakkı kurulmasını istemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.03.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit ve mecra irtifakı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dahili davalı yönünden kabulüne, davalı yönünden reddine dair verilen 13.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit ve mecra irtifakı tesisi istemi ile açılmıştır. Mahkemece, istek hüküm altına alınmış, kararı davacı temyiz etmiştir....

              Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle ; Öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....

                Sitesinde bulunan taşınmazlar üzerinde kat irtifakı kurulmasına karşılık gayrimenkullerde yapının fiilen bitmediği ve bağımsız bölümlerin 2/3'ünün fiilen kullanılmaya başlamadığı belirlendiğinden 634 sayılı KMK'nın 17/3. maddesinde belirtilen Kat Mülkiyeti hükümlerinin uygulanması koşulların oluşmadığı," bildirilmiştir. Her ne kadar ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmamış olsa dahi iptali talep edilen kat malikleri kurulu kararının içeriğinin'' siteye ilişkin olarak elektrik aboneliklerinin alınması ve elektrik tesisatlarının kurulması işleri için 2009 yılında karar alındığı, devam eden yıllarda da aynı yönetimin su şebekesi, kanalizasyon işleri ve benzeri konularda..." kararlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17/2. maddesi gereğince "...Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilirler....

                  Su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi amacıyla kurulan mecra irtifakı, bu ihtiyacın sona ermesi ile birlikte hukuksal temelini de kaybeder. Yükümlü taşınmaz maliki de taşınmazı üzerinde kurulan mecra irtifakının kaldırılmasını isteyebilir. Bu tür davalarda, mahkemece mecra irtifakı ihtiyacının sona erdiğinin saptanması gerekir. Bu saptama sırasında da yine taraf yararları gözetilerek, var olduğu ileri sürülen kanalizasyon hattının niteliği ve davalının buradan yararlanma koşulları araştırılarak sonuca gidilmelidir. Somut olayda, uyuşmazlığa konu mecra irtifakının 01.09.1976 tarihinde davalıların taşınmazı üzerinde bulunan binanın bodrum katına ait pis su giderinin önce arka bahçede bulunan foseptik çukuruna oradan da Eski ada Caddesindeki kanalizasyon hattına bağlantı sağlamak amacıyla kurulduğu anlaşılmaktadır....

                    Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu