WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonucu taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda davalı-karşı davacının kusurunun daha ağır olduğu, gerekçesiyle taraflarca açılan boşanma davasının ve yine kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının "Kadına ait ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı tarafça alıkonulduğu, davacı-karşı davalı kadına verilmediği" gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, karar, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur, tazminatlar, nafaka ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir....

    Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup, ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak on adet bileziğe çevrildiği, bu bileziklerin ise davacı kadında kaldığı davalı koca tarafından beyan edilmişse de dava konusu olan ziynetin belirtilen bu on adet bilezik dışındaki ziynet eşyası olduğu anlaşılmaktadır....

      Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının düğün borçları ve müşterek evin giderleri için bozdurulup harcandığı davacı-davalı tarafından kabul edilmiştir. Düğün borçları ve ailenin ortak giderleri için davacı-davalı tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davalı-davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davalı-davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davalı-davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür....

        Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı-davalı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı-davalı (kadın)'a aittir. Davacı-davalı (kadın)'ın kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir....

          Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davalı-davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davalı-davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davalı-davacı kadına aittir. Davalı-davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz ve ziynet eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çeyiz ve ziynet eşyası alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen veya bedellerinin ödenmesine ilişkindir. Mahkemece davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalının tanığı da eşyaların iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Somut olayda; dosyaya bakıldığında davalının tanığı olarak yalnızca ...'nın ziynet eşyalarının iade edildiğini savunduğu, davacı tanıkları olan ..., ..., ... ve ...'ın birbirlerini doğrulayan beyanlarında ise ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirttikleri görülmektedir. Eşyaların iade edildiğini beyan eden davalı tanığı davalının annesi olup, tarafsızlığından bahsedilemeyeceği gibi bu yönde beyanda bulunan başkaca davalı tanığı da bulunmamaktadır. Bu haliyle, davalı taraf tanık beyanı ile ziynet eşyalarının iade edildiği iddiasını ispat edememiştir....

                Dava, ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı tarafça "davalının tüm ziynet eşyalarını babasına verdiği, davalının babasına verdiği para ve altınlarla kadından habersiz kendi üzerine tescil ettirdiği bir ev aldığı" iddia edilerek, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeline hükmedilmesinin talep edildiği, davalı tarafça ise "ziynet eşyalarından 45 adet küçük altın ve 2 adet yarım altının bozdurulup harcandığı, araba satın alındığı" yönünde beyanda bulunulduğu, dosya kapsamında 05/12/2018 havale tarihli ve 16/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporlarının düzenlendiği ve taraf tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır....

                Davacı taraf usulüne uygun deliller ile söz konusu ziynet eşyasının iddia edildiği üzere rızasını almaksızın davalı tarafından bozdurulduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde bir kısım ziynet eşyasının düğün masrafları nedeniyle bozdurduğunu, daha sonra annesinden aldığı zincir altını vererek borcunu ödediğini savunmuştur. Mahkemece dinlenen tanık Hanife Kanoğlu da davalı tarafından cevap dilekçesinde bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyalarının yerine zincir verildiğini beyan etmiş ve bu şekilde bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyasının tekrar kadına ödendiği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın bir kısım ziynet eşyasının davalı tarafça bozdurulduğunu kanıtlayamadığı, davalı tarafça bozdurulduğu kabul edilen bir kısım ziynet eşyasına karşılık ise başka ziynet eşyası ile ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bu şekilde davacının iddialarını kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır....

                , davanın ziynet eşyaları yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu