Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davalı-karşı davacı kadın tarafından 47.378,00 TL ziynet alacak bedeli talep edilmiş olup, 20.750,00 TL ziynet alacağı talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağının reddedilen (26.628,00 TLTik) kısmına ilişkin olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk Umut’un inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla; ziynet alacağı davası yönünden vekalet ücreti, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların miktarları yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek, ziynet alacağına yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, bu ziynet alacağı davası yönünden davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı da bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve ziynet talepleri ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın ziynet eşyalarının koca tarafından kendisinden alınıp geri verilmediğini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmaması halinde bedelinin tahsilini talep etmiş, mahkemece bu talebin kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir....

        Mahkeme, davacı tarafından ziynet eşyalarının bir kısmını kendi rızasıyla kayınvalide ile kayın pederine verdiği, geri kalanların ise zorla elinden alındığına veya yanında götürmesinin engellendiğine dair delil bulunmadığı gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Toplanan delilerden kadının evden şiddet görerek ayrıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda ziynet eşyalarını evden ayrılırken beraberinde götürdüğü kabul edilemez. Ayrıca kadının tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarını davalı kocanın ailesine verdiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bozdurulan ziynet eşyalarının iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup, davalı koca bu durumu ispat edemediğinden davalı kocanın ailesine verilen ziynet eşyalarının davacı kadına iadesi gerekir....

          Yerel mahkemenin 2016/94 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada davalı-davacı kadının ziynet alacağı davası yönünden tanıklarının dinlenilmesi ve bilirkişi raporu alınmasını teminen yargılama gideri yapıldığı, bu kapsamda yargılama giderlerinin münhasıran kadının ziynet alacağı davasına yönelik olduğu, mahkemece kadının ziynet alacağı davasının da reddine karar verildiği nazara alındığında, bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin davalı-davacı kadın üzerinden bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yargılama giderlerinin davacı-davalı erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece, davacıdan ziynet alacağı ile ilgili olarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi çerçevesinde talep miktarını açıklamasının istenilmesi, açıklandığında ziynet ve para alacağı talepleri yönünden Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri uyarınca nispi peşin harcın tamamlanması için süre verilmesi, tamamlanması halinde, para alacağı davası ile ilgili olarak görev hususu da değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı kadının ziynet alacağına yönelik beyanı alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, belirlenen ziynet alacağı bedeli ve 4.000 TL alacak miktarı üzerinden eksik kalan nispi harç (15/02/2016 tarihinde) ikmal ettirilmiştir....

              "İçtihat Metni" DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının bedellerinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tarafların 06.01.1998 tarihinde evlenip dava konusu edilen ziynet eşyalarının düğünden sonra davalı tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değeri olan 1000 TL'nin tahsilini talep etmiş, 24.5.2012 tarihli dilekçesi ile de talep sonucunu 15.055 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ise davanın boşanma davasından tefrikinden sonra yargılamaya katılmamıştır....

                Davacı taraf usulüne uygun deliller ile söz konusu ziynet eşyasının iddia edildiği üzere rızasını almaksızın davalı tarafından bozdurulduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde bir kısım ziynet eşyasının düğün masrafları nedeniyle bozdurduğunu, daha sonra annesinden aldığı zincir altını vererek borcunu ödediğini savunmuştur. Mahkemece dinlenen tanık Hanife Kanoğlu da davalı tarafından cevap dilekçesinde bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyalarının yerine zincir verildiğini beyan etmiş ve bu şekilde bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyasının tekrar kadına ödendiği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın bir kısım ziynet eşyasının davalı tarafça bozdurulduğunu kanıtlayamadığı, davalı tarafça bozdurulduğu kabul edilen bir kısım ziynet eşyasına karşılık ise başka ziynet eşyası ile ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bu şekilde davacının iddialarını kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır....

                Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılacak iş, davacı-davalı tarafa ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davasını ve dava değerini açıklatmak (HMK m.31), davacı-davalı tarafa ziynet eşya davasına ilişkin olarak eksik harcı yatırması için usulüne uygun süre vermek (Harçlar Kanunun 30- 32 madde), bu noksanlık giderilmezse HMK 150. m.si uyarınca işlem yapmak, yatırıldığı takdirde taraf teşkilini sağlamak, dosyaya önceden sunulan ziynet eşya davası ile ilgili tüm delilleri toplamak, gerekirse taraf tanıklarını bu konuda yeniden dinlemek, hasıl olacak sonuca göre davacı-davalının ziynet eşya davası ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar vermek olup, bu yüzden davacı-davalı vekilinin ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davası yönünden istinaf başvurusunun usulden kabulüne, bu eksiklikler giderildikten sonra bu dava ile ilgili nihai bir karar verilmek üzere dosyanın ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davası yönünden mahal mahkemesinde gönderilmesine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve...

                Ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04/03/2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....

                UYAP Entegrasyonu