Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda 10.000,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Davalı-davacı kadının ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2019 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde maddi kayıplarının giderilmesi amacıyla ziynetlerini talep ettiğinden bahsetmiş, davacı-karşı davalı erkek ise ziynetleri almadığını beyan etmiştir. Davalı-karşı davacı kadın ziynet eşyasının erkekte kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise; ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerlerinin tespiti hususunda bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerlerinin bilirkişi raporunda belirtilmediğinden bahisle internet yoluyla elde edilen...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....

          Mahkemece; bozma kararına uyularak taleplerin tefrikine karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucunda; kural olarak kendi iradesi ile evinden ayrılan kadının ziynet eşyalarını da birlikte götürdüğünün kabul edilmesi gerektiği, bazı ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurularak ihtiyaçları için harcandığı, bir kısmının çalındığı, bu husustaki iddiaların ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, davacı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatıldığı, davacı vekilinin davalıya yemin teklif etmediklerini bildirdiği, davacı tarafın ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispat edemediği anlaşılmakla ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir....

            Mahkemece, davacının ev eşyalarına yönelik talebi konusunda taraflar uzlaşmaya vardıklarından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası talebi yönünden ise, ziynet eşyalarının kadının zilyetliğinde olacağının karine olarak kabul edileceği, davacı tarafça bu karinenin aksinin ispat edilemediği, davacı tanıkları olan anne ve kız kardeşin altınların kasada muhafaza edilip edilmediği yönündeki beyanlarının da birbiri ile çelişkili olduğu göz önüne alındığında davacının ziynet eşyalarına yönelik iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, ziynet bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

              Eldeki dava,çeyiz senedinden dolayı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıları bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davacıya ait olduğu,ileride herhangi bir anlaşmazlık olup boşanmaya neden olunması halinde söz konusu ziynet eşyaları ve ev (çeyiz) eşyalarında kendilerinin hiçbir hakkının bulunmadığı,senette belirtilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları bulunamadığı takdirde ise o zamanki fiyatından ödemeyi kabul ettiklerinin '' davalılarca belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla,çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalılar ispatlamakla yükümlüdür....

                Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Mahkemenin kabulüne göre dava konusu edilen ziynet eşyaları ailenin ortak giderleri için bozdurulup parası harcanmıştır. Ailenin ortak giderleri için bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir....

                  sonucu taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda davalı-karşı davacının kusurunun daha ağır olduğu, gerekçesiyle taraflarca açılan boşanma davasının ve yine kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının "Kadına ait ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı tarafça alıkonulduğu, davacı-karşı davalı kadına verilmediği" gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, karar, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur, tazminatlar, nafaka ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir....

                    Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının düğün borçları ve müşterek evin giderleri için bozdurulup harcandığı davacı-davalı tarafından kabul edilmiştir. Düğün borçları ve ailenin ortak giderleri için davacı-davalı tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davalı-davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davalı-davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davalı-davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür....

                      UYAP Entegrasyonu