Davacı (kadın) 26.01.2012 tarihli dava dilekçesinde, boşanma ve fer'i talepleri yanında ziynet eşyası alacağı talebinde de bulunmuş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Mahkemece, davacı (kadın)'ın ziynet eşyasına yönelik talebinin, ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, davacı (kadın) ziynet eşyası talebinin reddi yönünden de hükmü temyiz etmiştir. Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının cinsini, miktarını, vasfını bildirmemiş, dolayısıyla dinlenen tanıklara ziynetlerle ilgili yeterli soru sorulamamış, ziynet konusu aydınlanmadığı halde reddine karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi gereği hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin cevap dilekçesinde talep ettiği manevi tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde cins, nevi ve miktarlarını belirttiği ziynet eşyalarına davalı-davacı erkeğin ailesi tarafından el konulup, satıldığını beyan ederek ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir. Davacı-davalı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından zorla alındığını ispatla yükümlüdür. Ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı, ziynet alacağı davasında davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
Dava, ziynet eşyası bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya ait ziynet eşyalarının davalıda kaldığını,evden ayrılırken götürme imkanı bulamadığını belirterek ziynet eşyalarının bedeli olan 31.119.-TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davacının tüm çeyiz eşyaları ile birlikte ziynet eşyalarını da aldığını, buna ilişkin davacı imzasını taşıyan yazılı belge olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalı tarafından ibraz edilen davacı imzasını taşıyan belge ile davacının ziynet eşyalarının tümünü davalıdan teslim aldığı ve davalıdan davacının ziynet alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Ziynet eşyası alacağıyla ilgili talep (dava) bakımından, temyiz denetimine elverişli nitelikte gerekçeyi içeren bir karar bulunmamaktadır (T.C Anayasası m. 141. HMK m. 297/1-c). Bu nedenle, ziynet eşyalarından bedeline hükmedilenlerin hangi ziynetler olduğu, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmemesi doğru olmadığı gibi, yine davacı kadın ziynet eşyalarına yönelik aynen iadesi olmaz ise bedelini talep ettiğinden aynen iade talebi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahalli mahkemece davacının ziynet talebinin reddine karar vermiş, davacı kadının ziynetlere yönelik temyiz talebi üzerine Dairemiz 17.10.2018 tarihli ilamıyla davacı kadının yemin deliline dayandığından bahisle, kadına ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, HMK'nun 225 ve devamındaki maddelerin uygulanması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi boşanma davasının reddi ile ziynet alacağı davasının kısmen reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kendi boşanma davasının reddi ile kadının kabul edilen ziynet alacağı talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma davalarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Ziynet alacağı davasına yönelik temyizlerin incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak ortak ihtiyaçlar için harcandığı davalı tarafından ileri sürülmüştür. Davalı koca, davalı kadının iade edilmemek üzere kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından, dava konusu ziynet eşyalarının davacıya iadesi gerekir. Mahkemenin buna ilişkin kabulünde yasaya aykırı bir yön yoktur....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayımıza gelince; Davalı tarafça ziynet eşyalarının kendisi tarafından ev ihtiyaçları için bozdurularak harcandığı, sonradan bu ziynetlerin aynen davacıya iade edildiği ileri sürüldüğüne göre ispat yükü davalıya aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka, manevi tazminat ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ziynet eşyalarının değerinin 2000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi peşin harcı yatırmıştır....