çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 1.500 TL'nin yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, yargılama sırasında talebini 56.435,66 TL'ye yükseltmiştir.Davalı; davacının evden kovularak ayrılmadığını, evi terk ettiğini, dilekçede belirttiği takıların cins ve miktarının doğru olmadığını, davacının iadesini talep ettiği takıları davacının kendi ailesine verdiğini, davacıdan kişisel ve çeyiz eşyalarını teslim almasını istediğini, davacı ve ailesinin buna yanaşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
-Çeyiz alacağına ilişkin davaya konu eşyaların, dava tarihindeki değeri ile yıpranma paylı bedellerinin tespit edilen her eşya açısından tek tek bilirkişi raporunda hesaplattırılmadan yetersiz, eksik ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi doğru olmamıştır. 3- Davacı-karşı davalının ziynet alacağına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı kadının, ziynet alacağı davasının, ilk derece mahkemesi tarafından, ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı uhdesinde olduğunu ispatlayamadığından ve yerleşik yargısal içtihatlar da gözetildiğinde ziynet eşyalarının kural olarak kadın olan eşin uhdesinde bulunmasının karine olarak kabul edildiği göz önüne alındığında, davacı-karşı davalı tarafın ziynet eşyalarının iadesi talepli davasının reddine reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davacı, davalı ile gayri resmi olarak evlendiklerini, düğün yaptıklarını, davalının kendisini evlenme vaadi ile kandırdığını, davalının başka bir bayanla yaşamaya başladığını, yaşananlar nedeni ile psikolojisinin bozulduğunu, ayrıca evden ayrılırken altınlarını ve çeyiz eşyalarını alamadığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyasının iadesini ve uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının talep ettiği ziynet eşyaları ile düğün CD'sinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu takılan takıların birbirini tutmaması nedeni ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi ile davacının davalı ile düğün yaparak resmi nikah olmaksızın beraber yaşamayı kendisinin tercih ettiği belirtilerek manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir....
ın evli oldukları ve boşanma davalarının derdest olduğunu, düğün töreninin ilk haftası çeyiz senedinde yazılanlar ve düğünde takılanlar dahil davacıya ait tüm ziynetleri davalıların düğün borçlarını ödemek için alıp bozdurduklarını ve geri vermediklerini, en son 2010 Ağustos ayında davacıya, davalı ... tarafından şiddet uygulandığını, müvekkilinin babasının da gelip durumu düzeltmeye çalıştığını, ancak davalının zor kullanarak davacıyı ve babasını kapı dışarı attığını iddia ederek, müvekkiline ait ve davalı tarafından el konulan altın ve çeyiz eşyalarının bedeli olan şimdilik 25.000TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
burma bilezik (adeti 30- 33 gram arası), 2 adet kalın bileklik tarzı 22 ayar bilezik, 5 adet çeyrek altın takıldığını, düğün gecesi bu ziynet eşyalarının davalı tarafça kendisinden zorla alındığını, ayrıca müşterek haneden tatil için ayrıldığı için ev, çeyiz ve kişisel eşyalarını da alamadığını belirterek, ziynet eşyalarının ve ev, çeyiz ve kişisel eşyalarının aynen tarafına iadesine, mümkün değilse bedelinin tarafına ödenmesine, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı; davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü, çeyiz senedinde yazılı eşyalardan yalnızca, sandık, yorgan ve yastığı davacının getirdiğini, diğer tüm eşyaları kendisinin satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 12/01/2015 tarihli karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 20/10/2015 gün ve 2015/4686 E. 16224 K. sayılı ilamıyla; çeyiz senedinde yer alan ziynet eşyalarının kendisine teslim edildiğini ve 2004 yılında davalı tarafından elinden alındığını ileri süren davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı erkeğin kadın ve çocuğu 26/07/2018 tarihinde Mardin Havaalanına bıraktığı, bunun üzerine kadın ve çocuğun uçakla kendi ailesinin evine geldiği, bu olaydan sonra tarafların bir daha bir araya gelmediği, kadının altınları elinden alınıp harcandığını, bir daha iade edilmediğini iddia ettiği, ancak bu iddiasını ispat edemediği, dinlenen tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, ziynet alacağına ilişkin talebin reddinin doğru ve yerinde olduğu, erkeğin kadın ve çocuğu uçağa bindirip ailesinin yanına gönderdiği sabit olduğundan çeyiz eşyalarının hayatın olağan akışına göre, uçakla kadın tarafından yanında götürülemeyeceği nazara alındığında Şırnak'ta müşterek hanede kaldığının kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle cevaba cevap dilekçesinde erkek tarafından ikrar edilen çeyiz sandığı ve kadın tarafından sunulan CD içeriğinde kadının çeyiz eşyalarına ilişkin video görüntüsü olduğu anlaşılan videodaki yatak örtüsü, 30 adet dantelli...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; ziynet eşyaları talebi yönünden davanın reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin talep yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemenin ziynet eşyalarına yönelik red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmek suretiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava ziynet ve çeyiz eşyası talebine ilişkin olup yapılan yargılama sonucunda mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiş, ziynete ilişkin red kararına karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çeyiz eşyası davasının kısmen kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ziynetlerin iadesine yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan ziynet, çeyiz ve kişisel eşya alacağı davasındanda ispat külfetinin hangi tarafta olduğu, ziynet alacağının kabulü ve çeyiz alacağının kısmen kabulünün yerinde olup olmadığı, vekâlet ücreti ve faizin başlangıç tarihi noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci, 2nci, 6ncı, 220 nci, 222nci ve 226 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....