Dosya kapsamında yer alan çeyiz senedinde belirtilen ziynet ve çeyizlerin şahitler huzurunda imza karşılığında davalıya teslim edildiği ve davalının söz konusu çeyiz senedine ve içeriğine bir itirazının olmadığı, davalı vekilinin her ne kadar cevap dilekçesinde ziynetlerin davacı kadın tarafından evden ayrılırken yanında götürüldüğü beyan edilmiş ise de, tarafların boşanmasından sonra söz konusu ziynetlerin ve eşyaların davacı tarafa iade edildiğinin usulüne uygun bir şekilde ispatlanamadığı bu haliyle ziynetlerin ve çeyizlerin davalıda bulunduğu..." gerekçesi ile davanın kabulü ile 61.200,00 TL ziynet eşyası ve 20.750,00 TL çeyiz eşyası alacağı toplam 81.950,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, miktarın 5.000,00TL' sine dava tarihinden kalan miktara ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine, karşı dava evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanmaya ilişkindir. Davalı-karşı davacı taraf; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağı davası yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı tarafından istinaf başvurusu yapılırken 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı yatırılmış ise de; kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağı davasının değerine göre; davalının 2.884,92 TL nispi istinaf karar harcı yatırması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nın 344. maddesine göre; istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir....
Somut olayda, davacı taraf taleplerini çeyiz senedine dayandırmış olup, davalıda bu belgeyi teslim alan sıfatıyla imzalayıp, geçimsizlik olursa bunların bedelini ödeyeceğini kabul ettiğini belirtmiştir. Davalının imzaya ilişkin itirazı söz konusu olmadığı gibi, çeyiz senedinin iptaline ilişkin mahkemece verilmiş bir iptal kararı da bulunmamaktadır. O halde, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalı çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Davalı taraf çeyiz senedinde yazılı eşyaların hiçbir zaman alınmadığını, müşterek haneye getirilmediğini belirtmiş, davacıya düğünde 8 adet bilezik, 1 yüzük, 1 adet saat takıldığını, bunlarıda davacının giderken götürdüğünü beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....
giderleri de bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından davalıya verilen danteller, çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve davacı tarafından davalıya takılan 1 adet 14 ayar takı seti, 7 adet 22 ayardan toplam 112 gr. bilezik, 1 adet saat, 1 adet tek taş yüzük ile alyansın nişanın bozulması nedeniyle aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mislen, mislen iadenin mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre toplam değeri olan 12.770,00 TL'nin nişanın atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 3.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı-karşı davalı vekili asıl davada; davalının evlilik öncesi cinsel yaşamına dair müvekkiline gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, evliliğin gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra kandırılmış olduğunu öğrendiğini, gerçeği bilmesi halinde bu evliliğin gerçekleşmemiş olacağını, davalı ile evlilik öncesi düğün, balayı dahil, evlendikten sonra ise ev tadilatı dahil ciddi masraflar yaptığını beyan ederek, bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı vekili asıl davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı davada; davacının düğünde takılan tüm para ve takılarının, çeyiz ve şahsi eşyalarının davalıda kaldığını, evlilik nedeniyle işini bıraktığını, evlilikten beklediği menfaatlerden mahrum kaldığını, evlilik süresince hakaret ve baskıya uğradığını beyan ederek, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının öncelikle aynen iadesi ile uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....
DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Kişisel Eşyaların İadesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 07.12.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Davacı vekili aşamalardaki beyan ve dilekçelerinde ise; evden ayrıldığında davalı tarafta kalan ziynet eşyalarının, ağabeyinin kına gecesinde takması için bir süreliğine davalının ailesi tarafından kendisine getirildiğini, hemen ardından geri alındığını ve bir daha davacıya teslim edilmediğini ziynet eşyası taleplerinin bu sebebe dayandığını ve taleplerinin devam ettiğini, çeyiz eşyaları ise davalı tarafça kendilerine teslim edilmiş olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; tüm ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, çeyiz eşyalarının ise müşterek konutta bulunup iadeye hazır olduklarını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile 11.866,80 TL altın bedeli ve 7205,00 TL ev eşyası bedeli olmak üzere topalam 19.071,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyaları ile bir kısım çeyiz (ev) eşyasının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; ziynet ve kişisel eşya (çeyiz eşyası) alacağı istemine ilişkindir....
Ancak; Mahkeme'nin 2010/619 Esas ve 2011/82 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 6 Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 06.12.2011 tarih ve 2011/8701 Esas ve 2011/14038 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına, dava konusu edilen eşyaların aynen iadesi konusunda mahkemece verilen ilk kararın davalı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edildiği, mahkemece uyulan bozma kararında da sadece ziynet eşyaları yönünden bozulduğu, bu durumda mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik olarak verilen ilk hükmün kesinleştiği gözardı edilerek, çeyiz eşyalarına ilişkin ilk hükümden farklı hüküm tesisinin doğru olmadığı belirterek, mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma ilamı doğrultusunda davalı lehine verilen vekalet ücreti kesinleşmiştir. Bozma sonrası verilmiş kararla davalı lehine tekrar vekalet ücreti verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....