, bu eşyalarında davalının uhdesinde kaldığını ve müvekkiline iade edilmediğini bu nedenle ziynetler ve çeyiz eşyalarının bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
nun ise kayınvalidesi olduğunu, davalıların kendisini iki çocuğuyla birlikte darp edip, evden kovduklarını, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılarla birlikte yaşadığı evde kaldığını iddia ederek; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmazsa 35.500,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10.02 2011 tarihli celsede ziynet eşyaları dışında kalan talepleri atiye bıraktığını belirtmiştir. Davalılar cevap dilekçelerinde; ziynet eşyalarının davacı tarafından bozdurulduğunu iddia ederek; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı tarafından ailesinin evine bırakıldığını, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, iadesinin gerektiğini, fazlaya ilişkin hakların saklı olduğunu belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün değil ise dava tarihinden yasal faizi ile 7.000,00 TL nin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, ıslah dilekçesinde ise talep miktarını 8.518,75 TL daha yükselterek alacağın yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; çeyiz eşyalarını teslim edeceğini, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
iadesi olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir....
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ... ile boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, evlenirken çeyiz senedi ile çeyiz eşyaları ve ziynet eşyalarının teslim edildiğini, ayrılırken bu eşyaların kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde değerlerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere yasal faizi ile birlikte davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi davasında (TMK m.166/1) davacı- davalı taraf; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka miktarları ile reddedilen tazminat talepleri ve reddedilen çeyiz eşyaları yönünden, Davalı-karşı davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafakalar, velayet ve kabul edilen ziynetler ile reddedilen tazminat talepleri yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Bu durumda mahkemece çeyiz senedindeki toplam 400 gram altının bedelinin 61.200,00TL olduğunun kabulü ile bu miktardan dava tarihinde 3 bileziğe isabet eden miktarın hesaplanıp toplam altın bedelinden düşümü ile bakiye kalan miktara hükmedilmesi gerekirken usuli müktesep hakkı ihlâl edecek şekilde ziynet eşyalarının aynen iadesine ve davanın kısmen kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3.Çeyiz eşyası alacağına yönelik ise İlk Derece Mahkemesince çeyiz senedindeki eşyaların taraflarca ortaklaşa oluşturulduğu gerekçesi ile talep edilen miktarın yarısı olan 10.375,00TL'nin yasal faizi ile birlikte kabulüne karar verilmiş ise de çeyiz senedindeki yazılı eşyaların tamamının davacı kadına ait olduğu ve tam kabule karar verilmesi gerektiği halde yarısının davalı erkeğe ait olduğu belirtilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. VII....
Davaya konu çeyiz eşyalarının murise ve davalı kocaya teslim edildiği taraflar arasında senede bağlanmış olup bu senet davalıları bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılara teslim edildiği ve davalılar tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalı Mesut’un ve davalıların murisinin, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "cihizi teslim alan" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkâr etmedikleri anlaşılmaktadır. Bu listede yazılı eşyaların kadına iade edildiğinin ispatı davalı kocaya ve muris mirasçılarına düşer....
Davalı, cevap dilekçesinde; talep edilen beyaz eşyaların, ziynet eşyalarının bozdurulması ile satın alındığını, ziynet eşyalarını aynen iade edilemeyeceğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, 6 Adet 25 gr 12.000TL değerinde örgülü bilezik,1 adet 20 gr 1.600TL değerinde burma bilezik, 1 adet 850TL değerinde gelin küpesi, 8 adet 2.950TL değerinde yüzük, 7 Çubuklu 165 gr 14.025TL değerinde trabzon seti, 30 gr 2.550TL değerinde isimlik kolye için aynen iadesine; aynen iadesi mümkün olmaması halinde, 33.975,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından, süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından iştirak nafakası, ziynet talebinin reddi, çeyiz eşyası ve tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmeyen taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir....