Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, davalı erkekte kaldığını ileri sürdüğü çeyiz ve giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; en son olayda davacı kadının evden kovulduğu, çeyiz ve giyim eşyalarını alamadan sadece üzerindeki kıyafetlerle evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının çeyiz ve giyim eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda, somut olayda, davacı tatil amacıyla evden ayrıldığını, ziynet eşyalarını müşterek evde bulunan kasada bıraktığını ileri sürmüş, davalı ise davacının takıları alarak evden ayrıldığını belirtmiştir. Davacı, evden ayrılırken ziynet eşyalarının evde kaldığını yasal delillerle ispatlayamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Ziynet eşyalarının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi isteğine ilişkin olduğuna ve davada mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir talepte bulunulmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 26.785 TL ile 20.000 DM'nin dava tarihindeki karşılığı olan 16.450 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
in ise kayınpedederi olduğunu, davalı ... ile evlenirken kendisine hediye edilen ziynet eşyalarının davalılar tarafından elinden alınarak harcandığını ve bir daha kendisine iade edilmediğini, evlilik sırasında düzenlenen çeyiz senedine açıkça bu ziynet eşyalarının yediemin olarak davalılara teslim edildiğinin yazıldığını, kendisinin çeyiz senedinde yazılı bu ziynet eşyalarını alamadan evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyalarının aynen ya da bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., dava konusu ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, davacının evlilik süresince birkaç kez evden kaçarak ailesinin yanına gittiğini ve her defasında da ziynet eşyalarının yanında götürdüğünü, öyle ki davacının ziynet eşyalarını sürekli üzerinde taşıdığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir....
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, karşı dava ve birleşen dava TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davası olduğu, ayrıca birleşen davada, ziynet ve çeyiz alacağı talebinde bulunulduğu görülmüştür. Dairemizin 2019/1634 E.- 2020/766 K.sayılı ilamı ile, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden, yetersiz gerekçe ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
İle) DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz eşyaları teslim edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ziynet alacağına yönelik temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafından alıkonulduğunu bir daha eve dönülememesi üzerine de davalı tarafta kaldığını belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise, çeyiz eşyalarının teslim edildiğini ziynet eşyaların ise giderken götürüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacı-karşı davalı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ispat edememiştir. O halde kadının ziynet alacağı davasının sadece varlığı ispatlanan 3.660 TL takı parası yönünden kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın talep ettiği çeyiz eşyalarının toplam değerinin 6.000 TL olduğunu beyan etmiş olup, çeyiz eşyalarının toplam değeri bilirkişi tarafından 4.490 TL olarak belirlendiği halde, çeyiz alacağı talebinin 1.510 TL.'lik kısmının reddi sebebiyle davalı-karşı davacı erkek yararına reddedilen miktarı aşacak şekilde 1.800 TL. maktu vaklet ücretine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, ziynet eşyalarının, ev eşyalarının ve çeyiz eşyalarının bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eşya bedelinden alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 13.6.2000 tarihinde evlendiğini, davalının kendisini döverek konuttan kovması sonrasında davalı aleyhine boşanma davası açtığını, çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını belirterek ziynetlerin ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedellerinın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, ziynetleri davacının götürdüğünü, çeyiz senedinde yazılı olan eşyaların kendisinde olduğunu ve davacı tarafça alınmasını istediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....