Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

giderleri de bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından davalıya verilen danteller, çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve davacı tarafından davalıya takılan 1 adet 14 ayar takı seti, 7 adet 22 ayardan toplam 112 gr. bilezik, 1 adet saat, 1 adet tek taş yüzük ile alyansın nişanın bozulması nedeniyle aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mislen, mislen iadenin mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre toplam değeri olan 12.770,00 TL'nin nişanın atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 3.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    CEVAP 1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; dava dışı taşınmazın nişanlılık döneminde satın alındığını, taşınmaza müvekkilinin ailesi tarafından tadilat yapıldığını, tasfiye konusu taşınmazın müvekkilinin geliri ile edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. 2.Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere, mal rejiminin tasfiyesiyle, 34 UD 7512 plakalı aracın sürüm değerinin müvekkiline iadesini, bilirkişinin tespit edeceği gerçek değere (ziynet eşyaları açısından aynı zamanda gerek miktara ilişkin olarak da) ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere şimdilik 90.486,00 TL ziynet eşyası, katkı payı alacağı, katılım alacağı ve tasfiyeden kaynaklı sair alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. III....

      dava tarihinden itibaren davacı-karşı davalıdan alınarak velayeten davalı-karşı davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak sürdürülmesine, Dava tarihinden itibaren aylık 750 TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak sürdürülmesine, 7.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, Davalı-karşı davacı T3'nın ziynet ve takı alacağı davası ve ıslah dilekçesindeki isteme göre ; 37.828,24 TL ziynet ve takı (ziynet yerine para) 'dan kaynaklanan alacak bedelinin, karşı davanın açılış tarihi olan 12/07/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşıdavalı Sercan Balcı'dan alınarak davalı -karşı davacıya verilmesine, Davacı-karşı davalı Sercan Balcı'nın maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin reddine,"karar verilmiştir....

      saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL.nın faiziyle tahsiline karar verilmesini"talep ve dava etmiştir.27.03.2019 tarihinde ziynet ile ilgili talebini 31.469 TL ve faiz olarak ıslah etmiştir....

      Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, “davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK m. 166/1-2) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı-karşı davacı erkek boşanma ve fer'ileri yanında, ziynet ve çeyiz alacağı talebinde de bulunmuş mahkemece ziynet ve çeyiz alacağı talebi de reddedilmiş, ancak ne sebeple ret edildiğine ilişkin gerekçe gösterilmemiştir. Anayasanm 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, yerel mahkeme kararında, davalı-karşı davacı erkeğin ziynet ve çeyiz alacağı talebi yönünden gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden, davacı (kadın) tarafından ise; tazminatlar, nafakalar ve ziynet davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve boşanmaya neden olan olaylarda, davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kusur olarak yüklenmiş ise de; toplanan delillerden, davalı kocanın, davacı eşine 17.01.2013 tarihinde fiziksel şiddete başvurması olayından sonra, davacı tanıklarının bayanlarından anlaşılacağı üzere davacı kadının, davalı eşi hakkında verilen uzaklaştırma kararı sona ermeden eşini telefonla arayarak eve çağırıp, eşiyle barıştığı, böylece kadının kocasını affettiği en azından bu olayı hoşgörüyle...

          Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Olayda; Davacı kadın, davalı tarafından düğünde takıldığı ve daha sonra bozdurulduğu kabul edilen 4 adet bilezik ve 15/12/2011 havale tarihli dilekçede kabul edilenler dışındaki ziynetlerin varlığını, miktarını ve bileziklerin niteliğini dinlettiği tanık beyanları ile ispat edememiştir....

            gereğince tarafların boşanmalarına, kadının asgari ücretle işçi olarak çalıştığı, erkeğin ise işsiz olduğu ve aldığı işsizlik parasının sona erdiği, başkaca malvarlığı ve geliri bulunmadığı, kadının düzenli ve sürekli çalıştığı gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ispatlanamayan ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

              Davalı- karşı davacı erkek vekili de cevap ve karşı dava dilekçesinde kadının ziynet alacağı talebine yönelik olarak özetle; kadının 23/02/2019 tarihinde eşe ve ailesine hakaretler edip, evi talan ederek getirdiğinden çok ev eşyalarını yükleyip götürdüğünü, kadının kötü niyetle ve maddiyat için bu evliliği yaptığını, düğünde erkek tarafından takılan 5 adet bilezik, bir adet kolye ve bir adet künye ile kadının ailesi tarafından takılan bir adet bilezik ve iki adet çeyrek altın dışındaki altınların kadının da rızasıyla bozularak düğün için çevreden alınan borçların ödendiğini, kalan takıların kadın tarafından ne yapıldığı konusunda erkeğin bilgisi ve haberi olmadığını ileri sürerek kadının ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesini istemiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2019/730 ESAS-2022/273 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde; düğünde davacı kadına takılan 10 adet 3 burgulu her biri 25 gr. 22 ayar bilezik, 22 ayar gerdanlık-küpe-künye-kolyeden oluşan takı seti, 22 ayar baklava dilimi yarım metre zincir, 4 küçük altın zincir, 4 tane yüzük (1 alyans, 1 tek taş, 2 tane 24 ayar 10'ar gramlık altın yüzük), 1 tane ucuz ay yıldızlı küçük altın zincir, 6 adet yarım altın, 13 adet çeyrek altın, 6.000,00- TL nakit paradan ibaret olan ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu