Ev eşyalarının varlığı ispat edilemediğinden ev eşyaları yönünden mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir alacağın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının ziynet eşyalarının iadesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....
Mahkemece ziynet eşyalarına ve ev eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulü ile 5.571 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delilere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekili, dava dilekçesinde evlilik birliği devam ederken davalının, davacıyı gece yarısı döverek sokağa attığını,davacının çeyiz ve ziynet eşyalarını davalının evinde bırakarak babasının evine sığınmak zorunda kaldığını ve bir daha ortak haneye dönemediğini, kişisel eşyalarını alamadığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde karar tarihi itibariyle bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının kendi isteğiyle babası ve ablası ile birlikte ziynet ve eşyalarını alarak evden ayrıldığını, geri kalanını ertesi gün götürdüğünü savunmuştur....
Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından davanın kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın tümden reddi gerektiği, davacı kadın vekili tarafından ise, davanın tümden kabulü gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde; düğünde takılan takılardan çeyrek altınların düğün sonrasında davalı erkek ve ailesi tarafından alınarak düğün salonunun ve ev eşyalarının borcunun ödendiği,diğer ziynet eşyalarının ise tarafların müşterek konutunda bulunduğu, davacı kadının son olarak davalı erkek tarafından ailesinin evine bırakıldığı, evden ayrılırken yeniden döneceğini düşündüğü, çanta ya da valiz hazırlamadığı, giderken üzerinde sadece küpeleri ile takı setinin bulunduğu, dava konusu ziynetleri üzerinde taşımadığı ve bir süreliğine davalı koca tarafından ailesine götürülen davacı kadının giderken tüm ziynetlerini yanına almasının hayatın olağan akışına uymadığı, evde muhafaza ettikleri yerde bıraktığının kabulünün gerektiği...
Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili davalı tarafından açılan boşanma davasına karşı cevapla birlikte açtığı karşılık davada; dava dilekçesinin ekinde liste halinde bildirilen vekil edenine ait bulunan ziynet ve ev eşyalarının davalı eş yanında kaldığını, bundan ayrı evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına kayıtlanan ...plaka sayılı araç ile bir adet ev bulunduğunu (daha sonra dava konusu taşınmazın 45304 ada 19 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm olduğu açıklanmıştır.) belirterek; dava dilekçesine ekli listedeki ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesini, dava konusu araç ve evin 1.1.2002 tarihinden sonra edinilmiş olmaları nedeniyle bedellerinin ½'sine isabet eden değerin davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir....
Davacı tanıklarının beyanları davacının iddiasını doğrulamadığından davacı tarafından iddiası ispat edilemediğinden davacının ziynet eşyası talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları uyarınca; davacı kadının, dava dilekçesinde, ”kendisi hastaneye kaldırıldığında, ziynetlerin evde kaldığını” belirttiği, dosyadan tanık olarak dinlenen Şengül’ün ise “taraflar evlendikten sonra davalı koca üzerine tapu olmadan senetle ev aldılar. Davacının ziynetleri bu ev için bozduruldu....
Davalı/birleşen dosyada davacı ... vekili, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde, davalı/birleşen dosyada davacı adına bulunan taşınmazın edinilmesinde ve iyileştirilmesinde kullanılan kişisel malların denkleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, asıl davada davanın kısmen kabul kısmen reddine, taşınmaz yönünden 105.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, ziynet ve ev eşyalarının davacı tarafça dava sırasında tam ve eksiksiz alındığı bildirildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 08.05.2013 tarih ve 756/270 sayılı hükmün Daire'nin 04.02.2014 gün ve 947/1668 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 2009 yılında evlendiklerini, evlilik sırasında vekil edenine takılan ziynet eşyaları ile müşterek ev eşyalarının davalıda kaldığını, müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek, ziynet ve eşyalarının mümkün ise aynen, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 20.000 TL'nın davalıdan alınmasına karar verilmiş, eksik harcı öngörülen süre içerisinde ikmal etmiştir. Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, ziynet eşyalarının zaman içerisinde iade edildiğini, ev eşyalarını teslime hazır olduklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Mahkemece; dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, bilirkişi raporunda geçen ev ve ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde ev ve ziynet eşyalarının toplam değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md) hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde cins nitelik ve miktarını belirttiği ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından düğünden sonra bozdurularak davalı erkeğin babasına ev alındığını, iade edilmediğini bu ziynetlerin aynen, olmadığı takdirde bedeline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ilk kararda ziynet eşyasına yönelik dava reddedilmiş,davacının temyizi üzerine Dairemizce 27.04.2015 tarihli bozma ilamında ziynetlerin kanıtlanan bölümü yönünden kabul kararı verilmesine dair hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinin davalılardan Ali'nin borçlu sıfatı ile, Mustafa'nın ise kefil sıfatı ile imzalandığını, davalı Mustafa'nın senette yazılı ev eşyalarını aldığını, ziynet eşyalarının da düğünde davacıya takıldığını, dolayısıyla davalı Mustafa'nın senet yönünden sorumluluğunun kalmadığını, araba alınırken davacının 2 adet bilezik verdiğini, arabayı 3 yıl kullanan tarafların daha sonra arabayı sattıklarını, araba alınırken verilen 2 adet bilezik yerine de 7 adet çeyrek altın alınarak davacıya teslim edildiğini, davacının evden ayrılırken küçük ev eşyaları ve kişisel eşyalarını da götürdüğünü, evde ağır ve taşınması zor eşyaların kaldığını, ziynet eşyaları ile sandık içi çeyiz takımı hariç evde bulunan diğer eşyaları teslime hazır olduklarını belirterek T3 yönünden davanın reddine, T4 yönünden ziynet eşyaları yönünden davanın reddine, eşyalar yönünden bedel talebinin reddine ve eşyaların aynen teslimine karar verilmesini talep etmiştir...