Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyasının iadesi ile nafaka istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının bozdurulduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının evi planlı olarak terk ettiğini takıların davacıda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

          Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

            İlk derece mahkemesinin 13/03/2018 tarihli 2016/131 Esas 2018/179 Karar sayılı boşanma ve ziynet eşyasının iadesi davasında yapılan yargılama sonucunda boşanma ve ziynet eşyasının iadesi davalarının kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafça boşanma davasında kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar, ziynet eşyası davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya, Dairemizin 2020/620 Esas numarasına kaydedilerek, söz konusu dosyada kadının ziynet eşyasının iadesi davasının tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosyanın Dairemizin 23/10/2020 tarihli 2020/926 Esas 2020/1249 Karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan ziynetlerin ayrı ayrı değerleri gösterilmediği ve karar yerinde tartışılmadığından bahisle yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmiştir....

            -TL değerindeki kolye ve 1.000,00 TL değerindeki altın seti olduğunu belirterek, bu ziynet eşyalarının aynen ya da bilirkişice tespit edilecek bedelinin, olmadığı takdirde fiili ödeme günündeki değerinin tespit edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi talebi yönünden mahkemenin 2017/155 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkemenin işbu dosyasına kaydının yapıldığı ve ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesi yönünden işbu dosyadan yargılama devam edildiği görülmüştür. Mahkemece; "İş bu dava ziynet alacağına ilişkindir. Davacı taraf karşı dava dilekçesinde düğünde takılan takılarının aynen veya miktarınca iadesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyasının aynen veya bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline ait ziynet eşyalarını ağabeyine borç olarak vereceğini söyleyerek aldığını ve geri vermediğini, bu sebeple (dava dilekçesinde ayrıntılı olarak belirttikleri) 2.920.-TL değerindeki çeyiz eşyasının ve 22.147.-TL değerindeki ziynet eşyasının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde toplam değerin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyasının aynen veya bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline ait ziynet eşyalarını ağabeyine borç olarak vereceğini söyleyerek aldığını ve geri vermediğini, bu sebeple (dava dilekçesinde ayrıntılı olarak belirttikleri) 2.920.-TL değerindeki çeyiz eşyasının ve 22.147.-TL değerindeki ziynet eşyasının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde toplam değerin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Davacı, dava konusu edilen ziynet eşyasının elinden alındığını ileri sürmüş, davalı yan ise bu iddiayı kabul etmemiştir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....

                  UYAP Entegrasyonu