Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının iddialarına göre dava değerinin belirlenebilir olduğunu, davacının 4.550,00 TL paraya ilişkin talebinine bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği kadar ziynet eşyalarının bulunmadığını, müvekkilinin ve annesinin müşterek konuttan hiçbir şekilde ziynet eşyalarını almadıklarını, 4.550,00 TL olarak talep edilen paranın ise, evlilik hazırlığı sırasında adet gereği davacının alması gereken eşyaların alımı sırasında davacının yanında kredi kartının bulunmaması nedeniyle müvekkilinin kredi kartından ödenen paranın iadesine ilişkin olup, tamamının da bu kadar olmadığını, bu konudaki dava haklarının saklı olduğunu, davacının müşterek konutta bulunan müvekkiline ait eşyaları internetten satışa çıkartığını, buna ilişkin facebook yazışmalarının olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kadının talep ettiği ziynet eşyalarının erkeğin annesi tarafından taraflardan alındığı ve daha sonra kadına iade edilmediği gerekçesiyle, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, bu nedenle kadının ziynet alacağı davasını ispat edemediği gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasını reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, manevi tazminat miktarı ile ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkek vekili, 13.10.2016 tarihli dilekçesiyle davacı-davalı kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-karşılık davacı vekili Av. Mehmet Uzun'a ait 17.10.2011 tarihli dilekçe boşanma davasına yönelik olarak temyizden, ziynet ve eşyaya yönelik alacak davası yönünden davadan feragat niteliği taşımaktadır. Ancak davalı karşılık davacı vekili Av. Mehmet Uzun'a yetki veren Av. Ali Ünlü'nün vekaletnamesinde dava ve temyizden feragat yetkisi bulunmamaktadır. Av. Mehmet Uzun'dan dava ve temyizden feragat yetkisi içeren vekaletname temin edilerek Dairemize geri gönderilmesi amacıyla dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2011 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Nedeniyle Alacak Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 15.12.2015 gün ve 9008-24102 sayılı ilamıyla ilgili davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası yönünden, davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve ziynete ilişkin alacak davası yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davacı vekili Av. ... 13.04.2016 tarihli, davalı vekili Av. ... ise 14.04.2016 tarihli dilekçeleriyle karar düzeltme taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden, karar düzeltme dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Taraflara ait karar düzeltme dilekçelerinin yukarıda açıklanan sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2016 (Perş.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

            nun 361- (1) maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK OLMAK üzere, 31.966,62.TL değerli kişisel ziynet eşyasına ilişkin alacak davası yönünden, 6100 sayılı HMK.'nun 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİYLE karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyasının Aynen Mümkün Olmaması Halinde Bedelinin İadesi ve Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde görev başlamışlardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf kanun yoluna tabidir....

              Ziynet alacağı davası ile bu ziynetlerle katkı yapıldığı iddia edilen bir mal için aynı zamanda katılma alacğı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunulmuş ise ve Yargıtay 8.HD'nin ilke ve uygulamaları doğrultusunda ziynetler sebebiyle hesaplanacak değer artış payı alacağı miktarı, davalı lehine denkleştirme yapılması gereken miktar olup bu miktar taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değerinden çıkarılarak, ortaya çıkan miktarın katılma alacağı hesabında dikkate alınması gereklidir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, kararın yerinde olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Şöyle ki; Ziynet alacağı davası ve ziynet nedeni ile mallara yapılan katkının talep edildiği mal rejiminden doğan davalar birlikte görülebileceği gibi duruma göre biri diğerinini sonucunu da bekleyebilir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının iadesinin, harcamaların ödenmesi konulu işbu dava alacak davası olduğundan HMK yetki kurallarına uygun şekilde açılmadığını, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olup HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri gereğince Kelkit mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, zira davalının Kelkit'te bulunmuşluğu ya da orada hukuki bir tasarrufu olmadığını, tarafların evlilikte ortak ikametgahlarının Sivas olduğunu, davalının dava tarihindeki ikametgahı Afşin olduğunu, davalının davanın açıldığı yerle hukuki veya fiili bir ilgisi olmadığı halde Kelkit'e getirme maksatlı olarak yetkisiz mahkemede davanın açıldığını, HMK ve yerleşik içtihatlar uyarınca yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazlarının dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Dava, ziynet ve eşya alacağı davasıdır....

                UYAP Entegrasyonu