"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası ve para alacağı KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kişisel mal niteliğindeki ziynet eşyaları ile para alacağı isteğine ilişkin olduğuna ve evlilik içerisinde edinilen malvarlığının tasfiyesi yönünde bir istekte bulunulmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf talebi değerlendirildiğinde; davacı kadının talebi TMK.nun 226/1.maddesine dayalı kişisel eşya (ziynet eşyası) alacağı olup, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. Hukuk Dairesi 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. Hukuk Dairesi 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece karar verilen ziynet eşyası alacağının miktarı 27.770,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet eşyası alacağı davasının tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep edilen ziynet alacağının miktarı 17.946,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 41.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda davacının tanık beyanları ve dayandığı delillerle; ilk derece mahkemesince kabul edilen ziynetlerin cins, adet ve miktarı ile davalı tarafça ziynetlerin bozdurulduğunu, takı parasının alındığını, sonrasında ise ziynetlerin ve takı parasının davacıya iade edilmediğini ispat ettiği, ziynet eşyalarının ve takı parasının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanamadığı, ilk derece mahkemesince ziynetlere ve takı parasına ilişkin davanın kabulü yönünde verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda; davacı (kadın), dava konusu edilen ziynet eşyası ve düğünde takılan paranın davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ileri sürmüş; davalı koca ise, ziynet eşyalarının bir kısmının ve düğünde takılan paranın araç alımında kullanıldığını, ziynetlerin geriye kalanının ise çalındığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, düğünde takılan ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı bir kısım ziynet eşyasının ve paranın araç alımı için bozdurulduğunu, bir kısmının ise çalındığını beyan etmiş olmakla bu ziynetler ve para yönünden davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davalı, söz konusu ziynet eşyalarının ve paranın, davacının kendi isteği ile iade edilmemek üzere verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının ve paranın davalıda kaldığını iddia etmiş, davalı ise kendisinde davacıya ait ziynet eşyası ve para bulunmadığını savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının ve düğünde takılan paranın kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü davacı kadındadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununda tanık, bilirkişi ve taraf yeminleri ayrı müesseseler olarak düzenlenmiş fakat yeminin bir tanımı verilmemiştir. Tanık ve bilirkişi yeminleri ilgililerini doğru söylemeye yönelten birer vasıta iken, taraf yemini bir delil olarak kabul edilmiştir....
ile Yargıtay temyiz yolu açık, ziynet eşyası alacağı davası yönünden kesin (HMK,362/1- a) olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2018/171 ESAS - 2019/495 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Tazminat) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında boşandıklarını, boşanma davası sürerken müvekkilinin ortak konuttan ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini, müvekkiline ait ziynet eşyalarının kendisine verilmediğini, müvekkiline ailesi tarafından alınan bilezikler, takı setleri ve diğer ziynet eşyalarının eşinin ve ortak yaşanan konutta bırakmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulünü, müvekkiline ait ziynet eşyaları, bilezikler, takı setleri, hediye bileziklerinin, altınlarının ve bilumum ziynet eşyalarının müvekkiline iadesini, olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2018/171 ESAS - 2019/495 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Tazminat) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında boşandıklarını, boşanma davası sürerken müvekkilinin ortak konuttan ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini, müvekkiline ait ziynet eşyalarının kendisine verilmediğini, müvekkiline ailesi tarafından alınan bilezikler, takı setleri ve diğer ziynet eşyalarının eşinin ve ortak yaşanan konutta bırakmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile davalarının kabulünü, müvekkiline ait ziynet eşyaları, bilezikler, takı setleri, hediye bileziklerinin, altınlarının ve bilumum ziynet eşyalarının müvekkiline iadesini, olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....