WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu uyuşmazlık; mehir senedinde yazılı olan ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili; mümkün olmaması halinde ise aynen iadesi istemine ilişkindir. Kural olarak, evlilik sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Kural olarak davacı, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının kadın üzerinde taşınması doğal ise de evden fiziksel şiddete uğrayarak ayrılan bir kadının ziynet eşyalarını da üzerinde taşıması olağan olarak kabul edilemez....

    Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda davacı, davalı tarafından ziynet eşyasının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. Yine davacı süresinde ve usulüne uygun olarak yemin deliline de dayanmamıştır....

    (HGK. nun 29.3.1995 gün ve 1994/14 – 855 E, 1995/242 K. sayılı ilamı; Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 Baskı, Cilt 5, sayfa 4786-4791 vd.) Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek ziynet ve eşyaları gösteren ve davalı ...'ün imzaladığı mehir senedinde gösterilen ziynet eşyası ve çamaşır makinesi bedelinin davalı eski kayınpederden tahsili istemine ilişkin olup, davacının söz konusu talebinin açık bir biçimde Aile Mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; davanın mehir senedinden kaynaklanması nedeniyle işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı ... yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından katılma yoluyla reddedilen mehir alacağı yönünden; davalı tarafından ise kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının kabul edilen ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının reddedilen mehir alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Mahkemece verilen ilk hükümde davacının, düğünde takılan ziynetler ile mehir anlaşması gereğince kadına verilmesi kararlaştırılan ziynet eşyalarına ilişkin davasının kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine...

        Mahkemece, ilk kararında davanın kabulü ile; 5.312 TL değer artış payı alacağı ile 25.624 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 30.936 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, ziyetler yönünden ise, davacının kişisel malı niteliğindeki 4 adet bileziği davalıya verdiği, davalının bilezikleri diğer eşinden olma kızının düğününde harcadığı anlaşıldığından ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından ziynet eşyası alacağına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dairenin ... sayılı ilamıyla "temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerleri dikkate alınarak aynen iadesinin mümkün olmaması halinde davalıdan alınacak ziynet bedelinin tespit edilmesi, ondan sonra ziynet eşyaları hakkında bir karar verilmesi" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir....

          (TMK.m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Davacı-davalı kadının, tazminat isteklerine faiz talebi bulunduğu halde bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 5- Davacı-davalı kadın dava dilekçesinin 6. bendinde açıkladığı üzere, nikah sırasında mehir olarak takıldığını iddia ettiği ziynetlerin kendisinden alınması sebebiyle maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki niteliğinde (TMK m.174/1) değildir. Talep ziynet eşyası alacağı niteliğinde olup nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki ziynetlerin davalı tarafından borç olarak alındığını ancak iade edilmediğini, eşyaların davalıda kaldığını ayrıca mehir senedinde mehir tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya, altın ve mehir tazminatı ile düğünde takılan altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinde yer alan ziynetler yönünden dava değerini fiili ödeme günündeki rayiç değerleri üzerinden şimdilik 559.775,00 TL olarak, mehir tazminatı yönünden ise 8.657,11 TL olarak ıslah etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedinden kaynaklı alacak ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olduğu, mehir senedi yönünden her iki davalıya, kişisel eşyanın iadesi yönünden ise sadece davalı Volkan'a davanın yönlendirildiği, davacının mehir senedinin ifa edilmediği iddiası ile açtığı işbu davanın dayanağı olan mehir senedi incelendiğinde herhangi bir ihtilaf halinde Konya Mahkemelerinin yetkili olacağının kabul edildiği, işbu davada yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle tarafların yetki sözleşmesi yapabilecekleri, hal böyle olunca mehir senedinden kaynaklı talep yönünden yetkili mahkeme Konya Mahkemeleri ise de HMK'nın 110....

            Mahkemece, ziynet eşyalarına ilişkin istemin kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda belirtilen ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde 12.948,11 TL nin davalıdan alınmasına, eşya ve nafaka istemine yönelik talebin reddine, mehir senedi ile ilgili dava atiye terkedildiğinden bununla ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin mehir senedinden kaynaklanan alacak isteği yönünden temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili, 11.06.2007 tarihli dilekçe ile mehir senedinden kaynaklanan davasını atiye bıraktığını beyan etmiş, davalı vekili ise 22.10.2007 tarihli dilekçesi ile buna muvafakatları olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini...

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mehir alacağına ilişkin talebin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle, mehir alacağına ilişkin hükmün kaldırılarak mehir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, ziynet ve mehir alacağı talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

              UYAP Entegrasyonu