Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu uyuşmazlıkta, mahkemece ispat külfetinin davacı tarafta olduğu gözetilmeden; ispat külfetinin davalıda olduğunu kabul edip davalı tarafından mehir senedine karşılık aynı nitelikte bir belge ile iddiasını ispatlayamadığı, tanıklarının dinlenilmesine davacı tarafça muvafakat edilmediği ve davalının yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde; mehir senedinde yazılan ziynet eşyasının, davacının rızası dışında elinden alındığını ispat külfeti davacıda olduğu kabul edilerek, dosya içerisinde mevcut boşanma dosyası ve bu dosyadan tefrik edilen karşı davadaki tanık beyanları ile tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile davacının çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2020/39- 133 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın temyiz incelemesinde olduğunu, davalının mehir senedi ile 250 gram altının müvekkiline verileceğini taahhüt ettiğini ancak edimini yerine getirmediğini, 250 gram altının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istediklerini, müvekkiline nişan ve düğünde ziynet eşyası takıldığını, ziynet eşyalarından 5 adet çeyrek altın ve 125,86 gram ağırlığında 5 adet 22 ayar bileziğin 24/12/2018, tarihinde 22 ayar zincirin 01/01/2019 tarihinde davalı tarafından bozdurulduğunu, 14 adet çeyrek altının da davalı tarafından bozdurulduğunu, davalının 24/12/2018 tarihinde bozdurduğu ziynet eşyaları ile aynı gün 34 XX 847 plaka sayılı aracı satın aldığını, diğer ziynet eşyalarından elde ettiği kazançla bedelli askerlik borcunu ve düğün salonu borcunu ödediğini, ziynet eşyalarından araç alınan kısma ilişkin değer artış payı talepleri olduğunu, geriye kalan zincir ve 14 adet çeyrek altının aynen iadesine, mümkün...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2023 NUMARASI : 2023/90 ESAS 2023/475 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan 2 adet büyük altın ve 2 adet küçük altının mehir olarak verildiğini, ancak düğünden sonra davalının bu altınları müvekkilinin rızası dışında alarak tekrar iade etmediğinden bahisle ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıdan herhangi bir ziynet eşyası alınmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 29/07/2009 tarihli dosya arasında bulunan bilirkişi raporunda belirtilen 200 gram altın, 1 adet bileklik, 1 adet fırın, 1 adet buzdolabı, 1 adet ütü ve 1 adet çamaşır makinesinin aynen, aynen olmadığı taktirde bilirkişi raporunda gösterilen bedeller ölçüsünde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının mehir senedinde bulunan 3,001,00 TL mehir alacağının kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının yedinde bulunduğu anlaşılan yüzük, küpe, saat ve tespit esnasında davacıya teslim edilen ve bilirkişi raporunun 1 ile 10 sayıları arasında yer alan eşyalara ilişkin talebinin reddine, Davacının mehir senedinde yer almayan 2 ineğin aynen veya bedelinin tahsili maksadı ile açtığı davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiş,Dairemizin 2013/18869 esas ,2014/3451 karar sayılı ve 06...

      davalı eşini hakaret, darp edip birçok kez aldatması nedeniyle müvekkilinin ruhen incinmesine ve küçük düşürücü muamelelerde kalmasından dolayı hükmedile maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğunu, ziynet alacağı davasının reddini kabul etmediklerini ancak bu kararın verilmesi halinde lehlerine ziynet alacağı ve mehir alacağı yönünden 2 kez vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davaya konu ziynet eşyalarının davalı-davacı ve ailesi tarafından davacı-davalının elinden zorla alınıp iade edilmediğinin ispatlandığından bahisle 300 gram mehir altını yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı-davalının iddiasının mehir senediyle bağışlanan 300 gram altının hiç alınmadığı yönünde olduğu, senet içeriğinde 300 gram altının davacı-davalıya teslim edildiğine dair bir ibarenin de olmaması sebebi ile senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğinin ispat külfetinin davalı-davacı tarafta olacağı, buna göre, davalı-davacının senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğini senet kuvvetindeki bir belge veya yemin deliliyle ispat etmesi gerektiği, davalı-davacının cevap dilekçesinde 300 gram mehir altınından 180 gramının hiç alınmadığını kabul ettiği, her ne kadar 120 gram mehir altınının düğünde davacı-davalıya takıldığını iddia etmiş ve davalı-davacı tanıkları da...

      Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde yazılı olan altın ve eşyaların düğünde alındığını, bu nedenle davalı Osman yönünden herhangi bir borç kalmadığını, senette belirtilen ve düğünde takılan ziynet eşyalarının kuyumcuda muhafaza edildiğini, davacının da baba evine gittikten sonra bu altınları kuyumcudan aldığını, eşyaların teslim alınması için defalarca davacının aranmasına rağmen davacının eşyaları teslim almaya yanaşmadığını, ayrıca dava konusu edilen eşyaların mehir senedinde yazılan eşyalar olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      Davacı-k.davalı vekili ziynet ve mehir eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değeri esas alınması suretiyle karar verilmesini istemiş ise de değerin bu şekilde hesap edilmesi infazda tereddüt yaratacağından yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde dava tarihi esas alınmak suretiyle ziynet ve mehir eşyalarının bedelinin hesap edilmek suretiyle mahkemece hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı-k. davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun da reddine karar verilmiştir. Açıklanan sebeplerle karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı-k.davalı kadının istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı, davacı mehir olarak verilen ziynet eşyalarını davacının evi terk ederken götürdüğünü, mehir senedinde yazan eşyaların yarısının kendisine ait olduğunu, düğünde takılan altınlar davacının rızası ve iradesi doğrultusunda bozdurularak düğün masraflarının karşılandığını; ev eşyası aldıklarını, düğünde iddia edildiği miktarda altın takılmadığını, 57 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 1 adet büyük altın takıldığını; her ne kadar, annesi davalı olarak gösterilmiş ise de, mehir senedinden anlaşılacağı üzere annesinin tanık sıfatıyla imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının mehir senedinde yer alan ziynet ve ev eşyaları yönünden davasının kısmen kabulü ile, değerinin 1/2'si olan 12.102,50TL'nin davalılar ........

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline nişan ve nikahta takılan altın ve paraların davalı tarafından alındığını, ayrıca davalının mehir olarak her biri 22 gram 5 adet bilezik vadettiğini ancak bununda davalı tarafından alınmadığını belirterek altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 550,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 16.230,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya mehir olarak herhangi bir şey vadedilmediğini, davacıdan da ziynet eşyası alınmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu