Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi ekinde bulunan eşya listesinde 12 adet küçük altın, düğünde takılan sair takılar ve 2 adet kalın burma bilezik ve 20 kalem halinde ev eşyası ve kişisel eşya yazılı olmakla birlikte her bir eşya için ne miktar alacak istendiği belirtilmemiştir. Bu durumda mahkemece, davacının eşyaların aynen iadesine ilişkin bir talebi olmadığı, sadece bedellerinin istendiği dikkate alınarak eşyaların değerlerini tespite yarar ayrıntılı nitelikleri ile eşya ve ziynetlerin her birinin değerleri davacıya açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 20/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyası ve çeyiz eşyalarının davacı tarafından müşterek haneden alındığını, davacının evi terk ederken tüm takı ve ev eşyalarını da götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

      Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle davacı-karşı davalı kocanın iddia edilen ziynet ve takıların tamamını kabul etmemesi, takıldığı belirtilen bir kısım ziynet ve takının ise evlilik birliği içinde bozdurulduğunu savunması ve bu savunmasının iddia edilen ziynet ve takıların tamamı için ikrar niteliğinde olmaması, ziynet ve takının farklı kavramlar olması ve ispat yükünün yer değiştirmemesi nedeni ile katılınmamıştır. 7. Öncelikle ziynet eşyası kavramını açıklamak gerekirse; 7.1. Ziynet, altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır ( Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür....

        aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, ziynet ve çeyiz eşyalarının dava tarihindeki rayiç bedelinin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....

          Mahkemece, tespit dosyasında tespiti yapılan eşyaların davacının kişisel eşyası ve çeyiz eşyası niteliğinde olduğu anlaşılmakla Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/4 D.iş sayılı dosyası ile tespit edilen, bilirkişi tarafından Liste 1 ve Liste 2 başlığı altında sıralanan eşyaların davalıdan alınarak davacıya aynen aynen iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik tasarruf özgürlüğüne yönelik saldırılara el atmanın önlenmesi davası ile karşı koyabileceği gibi istihkak davası ile de karşı koyabilir. Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen verilmesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir....

            Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Somut olayda, davalı koca duruşmada alınan beyanında bir bileziğin bozdurulduğunu beyan etmiş,ancak davacı kadının bileziği iade edilmemek üzere rıza ile verdiğini kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca, davalı kocanın ikrar ettiği ziynet eşyası yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken,ziynet eşyasına yönelik talebin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Bunun yanında tarafların evlilik önce edindiği mallar, eşyalar kişisel malları olup evlilik sona erdiğinde mevcut ise iadesi talep edilebilir. Bu kapsamda evlilik öncesi taraflarca alınan ve çeyiz eşyası olarak tabir edilen eşyalar kişisel maldır....

              TL'lik ev eşyasının (ve dava dilekçesinde açıklandığı üzere ziynetlerinin) aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/116 esas 2014/73 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kendisine ait olan ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını ve iade edilmediğini ileri sürerek, sayı ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu edilen ziynet ve ev eşyalarının tamamının davacı ve ailesi tarafından teslim alındığını ve buna ilişkin teslim tutanağı düzenlendiğini, hiçbir eşyanın kendisinde bulunmadığını, davacının iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir....

                  müşterek eve gittiğinde ziynet eşyalarını bulamadığını,davalıdan ziynetlerin tarafına iadesini istemesine rağmen bu konuda herhangi bir yanıt alamadığını ileri sürerek; kendisine ait olan tahminen 125 gram ziynet eşyasının tarafına iadesi ve teslimine,olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu