Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalının tanığı da eşyaların iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Somut olayda; dosyaya bakıldığında davalının tanığı olarak yalnızca ...'nın ziynet eşyalarının iade edildiğini savunduğu, davacı tanıkları olan ..., ..., ... ve ...'ın birbirlerini doğrulayan beyanlarında ise ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirttikleri görülmektedir. Eşyaların iade edildiğini beyan eden davalı tanığı davalının annesi olup, tarafsızlığından bahsedilemeyeceği gibi bu yönde beyanda bulunan başkaca davalı tanığı da bulunmamaktadır. Bu haliyle, davalı taraf tanık beyanı ile ziynet eşyalarının iade edildiği iddiasını ispat edememiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile, 3 adet 22 ayar 20'şer gram bilezik (25.354,TL), 8 adet 22 ayar 10'ar gram bilezik (33.806,22TL), 7 adet 22 ayar 1,75'er gram çeyrek altının (5.336,10TL) davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde toplam bedel olan 64.496,32TL'nin ve 110,00TL nakit para toplamı olan 64.606,32TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

    Bölge Adliye Mahkemesinin 06.11.2020 tarih ve 2019/2323 Esas, 2020/1378 Karar sayılı kararı ile, davacı vekilinin dava dilekçesinde ziynet alacağı dava değerini 2.000,00 TL olarak gösterdiği, 10.000,00 TL para alacağı ile birlikte harcı da 12.000,00 TL üzerinden yatırdığı, usulüne uygun ıslah işlemi bulunmadığı, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesi talebinin bulunması nedeni ile ziynet ve para alacağı davalarında bedel iadesi ile birlikte aynen iadeye ilişkin istemin olması halinde aynen iade istemi o eşyaların (ziynetlerin) gerçek bedelini de içerdiğinden davacının talebi doğrultusunda karar verilmiş olması halinde talep konusu eşyaların (ziynet ve para) bedelleri üzerinden eksik nispi harcın tamamlattırılması gerektiği halde harç eksikliği tamamlanmadan ve talep aşılarak karar verilmesinin doğru olmadığı, kamu düzenine aykırı bu durum nedeni ile de taraf vekillerinin istinaf sebebinin yerinde olduğu; kabule göre de, dava dilekçesinde talep edilen beşibiryerde dışındaki...

      ZİYNET VE EV EŞYALARININ İADESİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel malların iadesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve ev eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyalarının aynen iadesine, ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, herbiri oniki gramdan 12 adet, onbeş gramdan 3 adet 22 ayar bilezik ile 1,5 metre uzunluğunda 18 ayar zincirin aynen, olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 10.370.00.-TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dava açıldıktan sonra davaya konu eşyaların teslim edilmesi sebebi ile davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğini, buna bağlı olarak verilen vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, ayrıca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, bilirkişi raporundaki bedel ve alacakların eksik hesaplandığını, altınların karar tarihindeki rayiç bedeli üzerinden karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasını ispatlayamadığını, davalının ziynet eşyalarını davacıdan almadığına yemin ettiğini, bu nedenle davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

        Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davacıya ait eşyaların davalıda kaldığı ya da geri alınmak üzere satıldığı iddia edilerek liste halinde saydıkları ziynet ve diğer eşyaların aynen iadesi, olmadığı taktirde bedeli olan 2.070 TL'nin tahsilini, birleşen dosya ile de; bakiye ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedeli olan 19.900 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davacının liste halinde talep ettiği ziynet eşyalarının müşterek kızları olan...'ya alınan eve katkıda bulunmak üzere davacının kendi rızasıyla bozdurulduğunu, diğer eşyaların bir kısmının kendisine ait olduğunu ve müşterek evde halen bulunduğunu, bir kısmının ise davacının annesinin evine götürüldüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir....

          DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatlar, nafakalar, ziynet eşyalarının iadesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1)....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: T4 ziynet eşyalarına yönelik talebin davacının duruşmadaki beyanıyla sabit olduğu üzere düğünde takılan ziynet eşyaları olmayıp evlilik birliği içerisinde alınan mallar olduğundan genel hükümlere göre talep edileceğinden asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar 04.04.2022 tarihinde kesinleşmiştir. Erzincan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel istemli olduğu gerekçesiyle görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu bu sebeple kamu düzenine ilişkin olan görev yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiş, karar 24.03.2023 tarihinde kesinleşmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla dosya HMK 21. maddesi uyarınca re'sen merci tayini için Dairemize gönderilmiştir....

            Davacı kadının ziynet alacağı talebi yönünden talepten fazlaya hükmedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde toplam 21.300,00 TL'lik ziynet eşyası talebinde bulunmuş, talebini 09.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle bedel olarak arttırarak 27.842,50 TL'ye çıkartmış, mahkemece bu talebin 25.545,00 TL'lik kısmı kabul edilmiş ve kabul edilen kısım için davacı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Kabul edilmeyen kısım için de davalı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdiri gerekirken; bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet eşyalarının iadesi, nafakalar, karşı davanın kabulü yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, ziynet eşyalarının iadesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen hakaret vakıasının ispat edilemediği, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı vakıasına davacı-karşı davalı kadın tarafından dava dilekçesinde dayanıldığı ve tanık anlatımlarına göre bu vakıanın ispat edildiği...

                UYAP Entegrasyonu