Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının düğünden sonra ziynet eşyalarını aldığını, müvekkilinin bir daha ziynet eşyalarını görmediğini, davacıya sorduğunda ailesine verdiğini söylediğini, altınların müvekkiline kaldığına ilişkin somut delil bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanları ve yemin dikkate alınarak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; mümkün olmaması halinde değerinin nakden tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 26 adet 22 ayar 650 gr. 56.843 TL. değerinde bilezik, 1 adet set takımı 14 ayar 60 gram ağırlığında 3.283 TL değerinde, 1 adet bileklik 14 ayar 8 gram 438 TL değerinde toplam 60.564,00 TL değerinde ziynet eşyasının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya iadesine, iadesi mümkün olmadığı taktirde tahsil tarihindeki altının alış kuru üzerinden Türk Lirası olarak davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5 adet tam altının, 32 adet yarım altının, 136 adet çeyrek altının, 1 adet gremse altının Türkiye'deki kuyumculuk sektörünün ulaştığı sanat ve süsleme seviyesi nedeniyle kadınlar tarafından bu altınların ziynet olarak kullanılmaması, ekonomik gelişmeye paralel olarak yatırım aracına dönüşmeleri nedeniyle ziynet sayılamayacağından bu altınlarla ilgili davanın reddine, karar verilmiş; hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini; eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür....
Somut olayda, davacı kadın ziynet eşyasının varlığını ispat etmek için delil olarak düğün DVD'sini dosyaya sunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TMK'nın 122. maddesine (743 Sayılı MK'nun md.86/2) göre, nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verileceği, davacı nişanlının nişan hediyelerini bizzat takması gerekmediği, anne baba tarafından takılan takıları da davacının isteyebileceği Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin ilamında hüküm altına alındığı, nişan hediyelerinin mutat sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup, bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmesi gerektiği, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutat hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile nişan yüzüğü dışındaki 2 adet 22 ayar 50 gram...
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamının kesinleştiğini, davacının evlenirken sigortalı olarak özel bir hastanede hostes olarak asgari ücretle görev yaparken davalının isteği üzerine işten ayrıldığını bu nedenle maddi zararının olduğunu, evliliğin başlangıcından boşanma kararının kesinleşmesine kadar geçen sürede davacının en az 10.000 TL maddi zararı olduğunu......Aile Mahkemesi'nin 2006/812 Esas sayılı dosyasında eşyalar ile ilgili tespit yapıldığını, tespit sonucu belirlenen eşyaların ve tespitte yerinde bulunmayan eşyalar ile davacıya ait ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedel olarak maddi tazminat ile birlikte toplam 36.587 TL'nin boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacıya düğünde takılan 55 bilezik ve 130 adet çeyrek altının davalı tarafından alınarak saklanmak üzere banka kasasına konulduğunu, davacının dövülerek evden atıldığını ve altınlarının iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün değil ise fiili ödeme tarihindeki değerlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının davalıyı evden kovduğunu, ziynet eşyalarının da davacının yanında olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı, iadesi talep edilen ev eşyalarının babası tarafından alındığını, çeyiz eşyalarının iade edildiğini, ziynet eşyalarının bir kısmını davacının götürdüğünü, bir kısmının ortak ihtiyaçlar için harcandığını savunarak davanın reddini istemiştir....
ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır....
-TL harç ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyası yönünden davacı tarafından yapılan 300,00.-TL bilirkişi ücreti ile 16,50.-TL e tebligat olmak üzere toplam 316,50.-TL.den ibaret yargılama giderlerinden tarafların davadaki durumları ve haklılık oranları nazara alınarak 313,00.-TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 15- Harçlar kanunu hükümleri gereğince ziynet eşyası alacağı talebi yönünden hesap edilen 10.300,67.-TL'den davacı tarafça peşin olarak ve sonradan tamamlanan toplam 2.601,00.-TL harcın mahsubu ile kalan 7.699,67.-TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, peşin olarak yatırılan 2.601,00.-TL'nin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 17- Ziynet eşyası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.275,00....