Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Davalı vekili 30/06/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacının hesabına aktarılan ziynet eşyaları paralarının kullanımının davacının rızasında olması sebebi ile bu sebeple davacının bir ziynet eşyası alacağının olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma ve fer'ilerine yönelik yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların ziynet alacağı istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 15.940,00 TL, reddedilen ziynet alacağı...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet talebi hakkında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının reddedilen ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; ilk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 21.912-TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 41.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava; TMK 'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki talepler ile ziynet alacağına ilişkindir. Davacı-davalı erkek tarafından, mahkeme hükmü, sadece ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden istinaf edilmiş, boşanma ve ferîlerine ilişkin hükümler kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı-davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davası hakkında hüküm kurulmamış, ziynet alacağı davası yönünden davalı-davacı kadın istinaf talebinde bulunmuş, bölge adliye mahkemesi tarafından davalı-davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, ziynetlere yönelik nispi harcın tamamlattırılmadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davası yönünden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın ziynet alacağı...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan manevi tazminat ve nafakalar ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalının kusur belirlemesi ve boşanmanın fer’ilerine yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde ziynet alacağının bedelinin iadesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından; dava dilekçesinde ev, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm bu eşyaların bedeli olarak 39.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı 7.3.2013 tarihli dilekçesinde ise ziynet eşyalarının değerini 17.243,80 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında ev ve çeyiz eşyaları davacı kadına iade edilmiş, ziynet eşyaları yönünden ise yargılamaya devam edilerek ilk hükümde ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 13.966,80 TL'nin davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 07.07.2011 tarihinde taraflar arasında yaşanan tartışma üzerine müvekkilinin ailesini aradığını, sonrasında tarafların müvekkilinin ailesi ve arkadaşları ile birlikte karakola, buradan da davacının ailesinin evine gittiklerini, bu esnada davacının ziynet eşyaları ile diğer kişisel eşyalarını da yanında götürdüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; çeyiz eşyaları ile düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının, davalı kocada kaldığı ve davacı kadına iade edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden toplam 3.058 TL ile ziynet eşyaları yönünden toplam 20.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından ziynet eşyalarına hasren temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; düğün takılarının tamamının, müvekkil ve davacı eş tarafından müştereken Trabzon'da bir kuyumcuda bozdurularak ortak banka hesabına aktarıldığını, bu paranın tamamen müştereken çocukların doğumunda ve devamındaki masraflarda ve evlilik birliği içerisindeki harcamalarda kullanıldığını, ziynet eşyasının müvekkili tarafından alındığı ve iade edilmeden kişisel olarak harcandığı iddiasının kabul edilmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Davacı kadın ziynet eşyası alacağı talep etmiş ; TMK.nın 6.maddesine göre ziynet alacağını ispat külfeti kadındadır. Kadın dava konusu ziynet eşyalarının neler olduğunun ve nasıl elinden alındığının da ispat yükü altındadır. Somut olayda davacı kadın ziynet eşyalarının ne kadar olduğu dosyaya sunulan düğün fotoğrafından ve alınan beyanlardan anlaşılmıştır....