HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı/ karşı davacı kadının ziynet eşyası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, II-İstinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen hususlarla ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, III-Davalı/ karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile hükmün "ziynet eşyasının reddi ile buna bağlı, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine" ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bentler OLUŞTURULMASINA, yerine yeni bentler oluşturulmasına karar verilen kısımları dışındaki hüküm fıkralarının AYNEN MUHAFAZASINA, "ZİYNET EŞYASI YÖNÜNDEN, 1- Davalı/karşı davacı kadının ZİYNET ALACAĞI DAVASININ KABULÜ ile; 10 adet 15'er gram 22 ayar altın bilezik (toplamı 27.225- TL) 2 adet 10'ar gram 22 ayar bilezik (toplamı 3.630- TL) 1 adet...
yolu açık, ziynet eşyası alacağı davası yönünden kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
düğünde takılan takıları da aldığını ve müvekkiline vermediğini belirterek, davalı tarafça alınıp müvekkiline verilmeyen düğünde ve nişanda takılan altın, para ve ziynet eşyalarına istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, ziynetlerini belirterek erkeğin uhtesinde kalması nedeniyle talepte bulunmuş, erkek vekili süreden sonra verdiği cevaba cevap dilekçesinde, ziynetlere ilişkin sadece " ziynet eşyalarının iadesine ilişkin talebin boşanma davasının konusunu oluşturmadığı için bu iddianın dinlenilmemesi gerekecektir." şeklinde açıklamada bulunmuş, taraflarca başkaca açıklama yapılmamış, dosya kapsamında kadına takılan ziynetler bilirkişi raporu ile belirlenmiş, bu haliyle kadın, kendisine bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını ispatlamış ise de, ziynetlerin erkek tarafından alındığını, erkekte kaldığını, iade edilmediğini somut görgüye dayalı delillerle ispatlayamadığından ziynete ilişkin davanın ilk derece mahkemesince kararı doğrudur. Bu haliyle davalı karşı davacı kadının ziynet eşyasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. Hukuk Dairesi 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. Hukuk Dairesi 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
Açıklanan nedenlerle; davacı erkeğin kusur belirlemesi ile karşı boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın gerekçesinin "ispat edilemeyen dava nedeniyle her iki tarafın kusursuz olduğu şeklinde" düzeltilmesine, karşı dava bulunmadığından bu hususta "karar verilmesine yer olmadığına" karar vermek gerekmiştir. 3- Ziynet eşyası; boşanmanın fer'i nitelikteki talepler olmayıp ayrıca nispi harcı tabi bağımsız nitelikteki talepler olup cevap dilekçesi istenmesi mümkün değildir. Cevap dilekçesi mahiyetindeki talebe ilişkin nispi harç sonradan yatırılmış olsa dahi, bu talebi karşı dava haline getirmez. Hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın re'sen bir davayı tetkik ve halledemez (HMK m. 24). O halde, ziynet alacağı yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından, bu hususta "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken ziynet eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi de hatalı olmuştur....
Ziynet eşyası bedeli yönünden tefrik yapıldıktan sonra bu dosyaya düğünde takılan 17 bilezik ve 22 adet çeyrek altın için devam edilmiştir. Davacı vekili duruşmada ilk dava dilekçesi ile talep ettikleri 30.000,00.-TL'nin 28.000,00.-TL'sinin bu davanın 2.000,00.-TL'sinin tefrik edilen dosyanın konusunu oluşturduğunu açıklamış ve ıslahını da bu doğrultuda yapmıştır. Davalı koca tarafından, talep edilen ziynetlerin miktar ve niteliğine ilişkin itiraz bulunmayıp söz konusu ziynetlerin evlilik birliği içinde harcandığı ifade edilmiştir. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı koca; boşanma dışında kalan, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet ve çeyiz eşyaları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı - davacı kadın; velayet ile lehine takdir edilen tazminat ve nafaka miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Dava, kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre tarafların 20.10.2010 tarihinde evlendikleri, 23.05.2017 tarihinde boşandıkları, Küçükçekmece 2013/709 Esas, 2017/22 Karar sayılı 17.01.2017 karar tarihli kararı ile, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verildiği, ayrıca bu dosyada davalı olan kadın tarafı cevap dilekçesinde ziynet eşyası talep ettiği, ancak usulüne uygun açılmış bir davası olmadığı için karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, kararın boşanma ferileri yönünden istinaf edildiği, boşanma yönünden 23.05.2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Toplanan delillerden, ziynet eşyasının erkek tarafından alınıp kadına iade edilmediği iddiasının ispatlandığı, zira kocanın ziynet eşyasının iadesine ilişkin davaya açıkça cevap vermediği ve kadının darp sonucu evden ayrılması nedeniyle ziynet eşyasının yanında olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bilirkişi raporunda, tabidir ki ziynet eşyasının gramının, göz kararı ve standart üretimler dikkate alınarak saptandığı; raporun aksinin ancak o kıymette bir belge ile ortaya konulabileceği; dolayısıyla ziynet eşyasının gramlarına yönelik itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, ziynet eşyasına yönelik de kocanın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....