Hal böyle olunca, mahkemece;davalının bir kısım ziynet eşyalarının ev ihtiyaçları ve müşterek çocuğun tedavi giderleri için bozdurulduğunu ikrar ettiği nazara alınarak,eldeki davada ispat yükünün davacıda değil de davalı tarafta olduğu ve davalının söz konusu ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiği ve bozdurulduğu hususunu ispat yükü altında olduğu gözetilmek suretiyle; buna göre, inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken,ispat yükü ters çevrilmek suretiyle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 05/03/2018 tarihli 2016/11386 esas sayılı ilamı) "Dosya kapsamından bozdurulduğu sabit olan davacının ziynet eşyalarının, iade edilmemek üzere kocaya verdiğini ispat külfeti davalıya ait bulunmaktadır." (Yargıtay 3....
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda; davacı, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından, iade edilmek şartıyla kendisinden alındığını, çeyiz eşyalarının ise babasının evine götürüldüğünde müşterek konutta kaldığını ileri sürmüştür. Bu durumda, TMK' nun 6. maddesi gereğince ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu, ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını davacı kadın; bozdurulmuş ise ziynetlerin bir daha istenmemek üzere kendisine verildiğini veya iade edildiğini ise davalı ispat yükü altındadır. O halde, mahkemece; tarafların delilleri toplanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından; dava dilekçesinde ev, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm bu eşyaların bedeli olarak 39.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı 7.3.2013 tarihli dilekçesinde ise ziynet eşyalarının değerini 17.243,80 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında ev ve çeyiz eşyaları davacı kadına iade edilmiş, ziynet eşyaları yönünden ise yargılamaya devam edilerek ilk hükümde ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 13.966,80 TL'nin davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı/ karşı davacı kadının ziynet eşyası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, II-İstinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen hususlarla ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, III-Davalı/ karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile hükmün "ziynet eşyasının reddi ile buna bağlı, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine" ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bentler OLUŞTURULMASINA, yerine yeni bentler oluşturulmasına karar verilen kısımları dışındaki hüküm fıkralarının AYNEN MUHAFAZASINA, "ZİYNET EŞYASI YÖNÜNDEN, 1- Davalı/karşı davacı kadının ZİYNET ALACAĞI DAVASININ KABULÜ ile; 10 adet 15'er gram 22 ayar altın bilezik (toplamı 27.225- TL) 2 adet 10'ar gram 22 ayar bilezik (toplamı 3.630- TL) 1 adet...
Mahkemece ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde 27.030 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece bu husus nazara alınarak kabul edilen ziynet alacağı bedelinin 13.551 TL'sine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulaması gerekirken, kabul edilen ziynet ve çeyiz eşya bedelinin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynetlerin varlığını ve davalı erkek tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda; davacı kadın, davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. İspat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı delillerle kanıtlayamayan davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekir....
ziynet, ev eşyası ve beyaz eşyalarının değeri olan 110.525 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 23.11.2010 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıklarını, daha önce ... 8.Aile Mahkemesinin 2009/1550 esas 2010/150 karar sayılı dosyası ile ziynet ve ev eşyalarının dava konusu edilmesine rağmen mahkemece sadece ziynet eşya bedelinin tahsiline karar verildiğini, çeyiz ve ev eşyaları hakkında olumlu olumsuz her hangi bir karar verilmediğini, kesinleşen hüküm kapsamında bulunmayan çeyiz ve ev eşyalarının halen davalıda olup iade edilmediğini belirterek, eşya bedelinden şimdilik 1.000 TL' nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise çeyiz ve ev eşyalarının davacı tarafından ... 8.Aile Mahkemesinde dava konusu edildiğini ancak mahkemece sadece ziynet talebi hakkında karar verildiğini çeyiz eşyaları hakkında bir hüküm verilmediğini, davacının çeyiz eşyalarına ilişkin taleplerinin o dava dosyası nezdinde temyize konu edilebilecekken yeni bir dava ikamesinin kabul edilemez olduğunu belirtmiştir. Mahkemece davacının eşya talebinin ... 8....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden; davalı erkek tarafından ise ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının kabul edilen ve reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Mahkemece; "Açılan dava, Ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....