WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; ziynet eşyaları hakkında uzman olmayan bilirkişiden rapor aldırılması ve ev eşyaları konusunda aldırılan raporun ise hüküm vermeye yeterli olmadığının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, çeyiz senedinde imzası bulunan tanıklar, çeyiz eşyalarını görmediklerini beyan etmişlerdir. Yargılama aşamasında dinlenilen diğer tanıklar ise davacıya düğünde bir takım ziynet eşyalarının takıldığını, davacının bu ziynet eşyalarını müşterek evden ayrılırken yanında götürdüğünü bildirmişlerdir....

    Yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’nun 74.maddesi ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi hükmüne göre hâkim, talepten başkasına veya fazlasına hüküm veremez. Olayımızda; Davacı tercih hakkını kullanarak ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının bu istemi hatalı değerlendirilerek aynen iadeye olmazsa bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekirken yalnızca ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet ve ev eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm verilmesi doğru değildir. 2-)Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu edilen ev ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu ise davanın kabulü ile bilirkişi raporunda geçen altın ve ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde bu bilirkişi raporlarında geçen çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının toplam değeri olan 17.949,50 TL'nin tahsiline karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkek 16.11.2015 tarihli dilekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyasına yönelik olarak temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin ziynet ve çeyiz eşyasına ilişkin olarak reddine, 2-Taraflar ... ve ... 16.11.2015 tarihli dilekçeyle boşanma davalarından feragat ettiklerini bildirdiklerinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Asliye ( Aile ) Hukuk Mahkemesi’nin 2003 / 355 esas 2005 / 119 karar sayılı boşanma davasında dinlenen tanıkların beyanına göre de taraflar arasında davacının çocuğunun olmamasından kaynaklanan anlaşmazlıklar ve tartışmalar sonucunda davacının akrabaları tarafından ortak konuttan alınarak götürüldüğü anlaşılmaktadır.Yukarda açıklandığı üzere ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olup evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olduğundan ziynetler yönünden kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken bedellerinin tahsiline karar verilmesi doğru değildir. Diğer yandan davacı, dava konusu ettiği ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelini 9.9.1999 tarihli çeyiz senedinde belirtildiği değer üzerinden talep etmiştir....

            takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılacağından ve artık kadının kişisel malı kabul edileceğinden, yani erkeğe takılan ziynetlerin de aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edileceğinden, kocaya takılan ziynetlerin de davacı kadına ait olduğu kabul edilmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususların doğru olmadığını, davacıya evlilik sebebi ile takılan ziynet eşyalarının tamamının davacıda olup, davacı işbu davanın açılmasında kötü niyetli olduğunu, dava konusu ziynet eşyalarının düğün gecesi davacıya teslim edildiğini, devamında da davacı tarafından eve hırsız girer diye davacının babasına yani müvekkilinin kayınpederine teslim edildiğini, takıların davacının babasının evindeki kasasında muhafaza altına alındığının da davacı tarafından bizzat müvekkiline ve yakınlarına söylendiğini, müvekkili tarafından ziynet eşyalarının zor kullanılarak veya rızası dışında asla alınmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere davacının ziynet eşyalarının varlığını, ziynetlerin müvekkili tarafından zorla alındığını ve devamında da bozdurularak büyükbaş hayvan aldığını ispatlaması gerektiğini, davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Mahkemece, dava konusu çeyiz eşyalarının değerleri tespit edilmemiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve çeyiz eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacı evlendiğinde her ne kadar tarafların kullanımına ayrı ev açılmış ise de hiçbir zaman kullanılmadığını, tarafların evinin kayınbabanın evi ile aynı avlu içinde olduğunu, müvekkili ile davalı ... arasında evlenirken çeyiz eşya senedi düzenlendiğini ve bu senet üzerinde yazılı olan eşyaların davalı tarafta kaldığını, ziynet eşyalarının ise davalı ... tarafından satılarak araba alındığını, davacının rızası olmadan davalılar tarafından zorla alınan bu takıların halen iade edilmediğini belirterek ziynetleri ile çeyiz eşya senedinde gösterilen eşyaların aynen olmadıkları...

                Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalının 2010/Ağustos ayında zor kullanarak davacıyı ve davacıyı almak için gelen babasını evden kapı dışarı attığını, taraflar arasında boşanma davasının sürdüğünü, düğünden önce çeyiz listesi yapıldığını, bunların teslim edildiğini ve ziynet eşyalarının (düğünde takılanlar ve çeyiz senedinde yazılı olanlar) düğünden ... hafta sonra davalı eşi ve kayınpederi tarafından düğün borçları ödeneceği belirtilerek davacının elinden alındığını ve geri verilmediğini belirterek, 25.000 TL altın ve çeyiz eşyası bedelinin tahsilini talep edilmiştir. Davalı vekili cevabından; ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı iddialarının asılsız olduğunu, evden zorla atıldığı iddiasının da iftira olduğunu, çeyiz eşyalarının ise istendiği takdirde iade edileceğini belirterek, davanın ziynet eşyalarına yönelik reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu