Aile Mahkemesinin 2020/470 Esas, 2021/519 Karar sayılı ilamı ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olan 39.840,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, mahkemenin asıl kararının ziynet eşyalarının aynen iadesi olduğunu, ziynet eşyasının davacının elinde bulunması gerekmediğini, ziynet eşyalarının piyasadan aynen temininin mümkün olduğunu, bu nedenle aynen iadenin zorunlu olduğunu, bu nedenle ilamın örnek 2 olarak takibe konulduğunu, davacı borçluya 4- 5 örnek ödeme emri gönderilmediğini, haitta bedel talebinde bulunulmadığını, icra emrinde teslim edilen malın yedinizde bulunmaması halinde ilamda yazılı değerin alınacağı kısmının matbu olduğunu, ayrıca ilamda ziynet eşyalarının nitelikleri, cinsleri ayrı ayrı belirtilmesine rağmen her bir ziynet eşyası yönünden ayrı ayrı değer belirlemesi yapılmadığını, tüm ziynet eşyaları yönünden tek bir değer belirlenmiş olup bunun da yargılama içerisinde alınan harca ilişkin olduğunu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyası-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmediler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak iddiasına ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Davanın konusu , ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacının istinaf dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bir kısım altınların davacının rızası ile bozdurularak tarafların borçlarının ödendiğini, kalan kısım altınların ise, ortak karar ile bozdurularak ailenin ortak giderleri için kullanıldığını ve birlikte tasarruf edildiğini, ziynet eşyalarının miktar ve niteliklerinin de doğru olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Davacının ziynet eşyalarına yönelik alacak talebinin kabulü ile, 19 adet 22 ayar bilezik için 34.900,00TL, 4 adet 14 ayar bilezik için 6.086,34 XX 815 adet çeyrek altın içen 15.040,00TL olmak üzere toplam 56.086,00TL alacağın 43.086,00TL'sinin ıslah tarihi olan 19/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Davacının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan alacak, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde değerinin nakden davalıdan tahsili isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacıya ait olan ziynet eşyalarının davalıda kalıp kalmadığı hakkındadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....
Şöyle ki, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının dava konusu taşınmazın edinilmesine gelirleri ile yaptığı katkıya ilişkin olarak yapılan hesaplama sonucu 16.912-TL katkı payı alacağı bulunduğu, tanık beyanları uyarınca davacının dava konusu taşınmazın edinilmesine düğünde takılan ziynet eşylarını bozdurmak suretiyle de katkıda bulunduğu, ancak ne kadarının kullanıldığının tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle ziynet eşyası ile yapılan katkı oranının tespitinin de mümkün olmadığı, bu durumda TMK'nun 4.maddesi ile TBK'nun 50. ve 51.maddelerindeki hakkaniyet ve fedekarlığın denkleştirilmesi ilkeleri gereğince Mahkemece tespiti gerektiği, 07.04.2014 tarihli kuyumcu bilirkişi raporunda tarafların düğününe ilişkin 7 adet fotoğraf incelemesi sonucu tespit edilen ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerinin 6.770-TL olarak tespit edildiği, davacı lehine yukarıda tespit edilen 16.912-TL katkı payı alacağının -ziynetle katkı da göz önüne alınarak- 20.000-TL olarak tespitinin...
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, " davacı tarafın ziynet alacağı talepleri için ayrı bir dava açıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Ziynet alacağı talebi boşanmanın fer’isi niteliğinde olmayıp, talep edilen ziynet bedeli üzerinden ayrıca nispi harca tabidir. Dava açılırken yatırılmış olan başvurma harcı dilekçedeki bütün istekleri kapsar. Ziynet talebiyle ilgili nispi harcın davacıya tamamlattırılması (Harçlar Kanunu md. 30- 32); harç tamamlandığı takdirde gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi; harç tamamlanmadığı takdirde ise anılan yasanın 30. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir....
O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. 4-Davacı kadının ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebinin 41.800,00 TL olarak belirtildiğinin, ilk derece mahkemesince ziynet alacağının tamamının reddine karar verildiğinin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının ise 41.530 TL olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a gereğince temyiz sınırını geçen ziynet alacağına ilişkin kararın temyiz incelemesine gelince; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, tarafların halen ayrı yaşadıklarını, davacıya düğün hediyesi olarak verilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılarda olduğunu belirterek; öncelikle aynen iadesine, iadesi mümkün olmaması halinde 2.000TL bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının davacıda olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....