Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını ve bir kısmının ise evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki boşanma dosyasında dinlenen tanıklar, gerekçeli karar ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararı kapsamında; davalının, davacıyı darp ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha kusurlu olduğunın tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili 11.03.2015 tarihli celsede yemin deliline dayanarak, davalı tarafa yemin teklifinde bulunmuş, davalı taraf ziynet eşyalarının kendisinde olmadığına dair yemin etmiştir....
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının bozdurulduğu anlaşılmış ise de; tekrar iade edilmemek üzere davalı-karşı davacı erkeğe verildiği hususu kanıtlanmamıştır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı erkek ispatlamak zorunda olup, davalı erkek bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
eşyalarının toplam değeri olan 48.310,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacının ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı taktirde bedelinin iadesi talebinin reddine; çeyiz eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü : Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili boşanma davasında karşı dava olarak açtığı daha sonra boşanma davasından tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya istemli davada, davalının kusurlu eylemleri nedeniyle birlikteliğinin çekilmez hal aldığını, bu yüzden şahsının davalı tarafından baba evine bırakıldığını, çeyiz eşyalarının davalı da kaldığını ayrıca, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça bozdurulduğundan bahisle sözkonusu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen...
Yerel mahkemece ziynet talebinin tefrikine karar verilerek ziynet alacağı davası yönünden yargılamaya eldeki dosya üzerinden devam edilmiştir. Mahkemece; "Davanın, ziynet eşyalarından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinin 6 nolu paragrafı ile, davacıya düğünde 40.000,00.-TL'den fazla hediye ziynet eşyası takıldığının ve bu ziynet eşyalarının tamamının davalı tarafından alındığının ve davacıya iade edilmediğinin iddia edildiği, davalı tarafça ise cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının bir kısmının davacının kişisel borçları için harcandığının, kalan kısmının ise halen davacıda olduğunun ve davalı tarafça alınmadığının ileri sürüldüğü, davacı tarafça ibraz olunan cevaba cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bahsedilmemesine rağmen, ziynet eşyalarının yalnızca 4.500,00....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının ve Ev Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının iadesine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2008...
ve ziynet eşyalarının müvekkiline geri iadesi, mümkün olmaması halinde nakit değerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından ziynet alacağı yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; temyiz edilen ziynet alacağının miktarı itibariyle duruşma sınırı altında kaldığından duruşma isteğinin reddine, dosya üzerinden inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, ev satın alınırken, ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğunu, ziynet eşyalarının evin alımında kullanıldığını beyan ederek ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, ziynet eşyalarını hiçbir zaman davacıdan talep etmediğini, davacının düğün öncesinden gelen kredi kartı borçlarını ödemek için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, altın miktarının talep edilen kadar olmadığını, ayrıca lojmandan altınların çalındığına dair şikayetinin bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalı tarafından borçlarının ödenmesi için ziynet eşyalarının bozdurulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.04.2017 gün ve 2015/19840 Esas- 2017/5585 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur....
Dava, davacı tarafından açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi davasına ilişkindir. Ziynet eşyası alacağı bakımından, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....