GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı - davalı kadın vekili 09/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına aylık 500 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden; 5 adet 22 gram bilezik, 1 adet 60'lık çerçeveli büyük altın, 7 adet 60'lık altın, 1 adet ata altın, 30 adet çeyrek altın ve takı parası niteliğindeki ziynet eşyaları ile takı parasının aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yasal faiziyle birlikte 10.000 TL bedelin davalı - davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı - davalı kadın vekili 17/02/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden bedel talebini yasal faiziyle birlikte 46.381 TL'ye artırmış, takı parası...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacıda bulunduğunu, ev eşyalarının ise evlilik süresince kullanılmakla eskidiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Ziynet Eşyalarının İadesi Davasına yönelik yapılan incelemede; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
Uyuşmazlık, 57.315 TL değerinde bir kısım ziynet eşyalarının ve 37.780 TL değerinde ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedellerinin tahsiline ilişkindir....
Şu durumda, doğum yapmak üzere hastaneye yatan davacının ziynet eşyalarını da yanında götürmüş olması beklenemeyeceği gibi, MK.6.maddesine göre isbat külfetinin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek ve doğumdan sonra davacının yeniden müşterek eve gelmediği de, toplanan delillerle anlaşıldığından oluş ve kabule göre belirleme bu şekilde yapılması gerekirken, yanılgıya düşülerek hüküm tesis olunmuştur. Hal böyle olunca; mahkemece, davalı tarafın dava dilekçesi ile talep edilen ziynet eşyalarının miktarına ve cinsine bir itirazının da bulunmadığı gözetilerek, bu eşyaların bilirkişice belirlenecek değerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ziynet eşyalarına ilişkin istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; nikah sırasında 8 adet burma bilezik, bir dolayım zincir, 6 adet reşat altın, bir adet taşlı yüzük, yatak odası takımı ve oturma grubunun kendisine mehir olarak verildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarını eski eşinin ortak konutu yaptırmak için bozdurduğunu ve kendisine iade etmediğini, kişisel ve ev eşyalarının da ortak konutta kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; boşanma davası devam ederken davacının müşterek konuttan ayrıldığını ve ayrılırken de ziynet ve çeyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel (ziynet) eşyasının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel (ziynet) eşyanın iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel (ziynet) eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve yargılama aşamasında teslim edilen takılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davacı kadına ait ziynet eşyalarının, rızası alınmadan davalı koca tarafından bozdurulduğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 32.790,45 TL nin davalıdan tahsiline, karşı davaya karşı, dava açılamayacağı gerekçesiyle karşı davanın HMK'nın 132/3. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 12.05.2015 tarih ve 2014/21249 E. - 2015/8447 K. sayılı ilamı ile; asıl dava yönünden faiz talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, birleşen dava yönünden ise, ayrı bir dava olarak bakılmakta olan ziynet eşyalarının iadesi davasına karşı, davalı tarafça açılmış olan karşı davanın esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle, bozulmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının evlendikten bir süre sonra davalı ve annesi tarafından muhafaza edileceği gerekçesiyle elinden alınıp, iade edilmediğini, en son müşterek haneden davalının şiddet uygulamaya kalkışması neticesinde ayrılarak baba evine geldiğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 231.543,44 TL olarak ıslah etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyaların bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından aynen iadesi her zaman mümkün olabilecek türden eşyalardır. Bu nedenle mahkemece talep olmasına rağmen aynen iadeye hükmedilmeksizin sadece bedele hükmedilmesi, böylece davalının infaz sırasında seçimlik hakkının kullanılmasının (aynen iade veya bedeli tercih etmesi) bertaraf edilmesi ve HMK 297 maddesine aykırı infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 2) Diğer taraftan, İİK'nın 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir....