Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir [HMK m. 297-(2)]. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26). Yasal gereklilik yukarıda belirtildiği şekilde iken, öncelikle mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedele karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan ziynet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir." Mahkemece bozmaya uyularak "Davacının ziynet eşyası talebinin kabulü ile; özellikle mümkünse, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının değeri olan 21.606,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur....

    Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili; kabul edilen ziynet eşyasının değerlerinin, miktarının ve faiz başlangıç tarihinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili; ziynet alacağı davasının kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet alacağı istemine ilişkindir. 2....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, dava dilekçesinde bildirilen ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmaz ise bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, evlilik birliği içinde takılan pırlanta, inci set, pırlanta alyans, beş taş ve tektaş yüzük ile pırlanta bileziğin ve diğer ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu, ziynetlerden bir adet tek taş yüzüğün, inci setin ve beş taş yüzüğün kasa dışında, diğer ziynetlerin ise kasa içinde bulunduğunu ve evde yokken davalı tarafından alındığı halde iade edilmediğini ileri sürerek, 20.000,00 TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen iadesini talep etmiş, davalı da ziynet eşyalarının davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece kadının iddiasını ispatlayamadığından bahisle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.240 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, ziynet alacağına ilişkin davanın ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ziynet alacağına ilişkin talebin reddi yönünden temyize getirilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

          Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın asıl dava ile 6 adet çeyrek, 9 adet yarım, 2 adet tam altın ve 1 adet setten oluşan ziynet eşyalarını dava konusu yaptığı, birleşen davada ise 50'den fazla çeyrek altın, 8 adet bilezik, 1 adet taşlı bileziğin dava konusu yapıldığı, mahkemece her iki dava kapsamında 24 adet çeyrek, 9 adet yarım altın (18 adet çeyrek altın ederinde), 2 adet tam altın (8 adet çeyrek altın ederinde), 1 adet takı seti, 8 adet bilezik ve 1 adet taşlı bilezik yönünden davanın kabulüne karar verildiği, kabul kararına konu edilen ziynet eşyalarının dava tarihleri itibariyle toplam değerinin 45.075,30 TL olduğu ve kabul kararının bu miktar üzerinden verildiği, bu miktarın davacı tarafın 23/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi uyarınca da toplam dava değerine tekabül ettiği, ne var ki mahkemece 13.908,16 TL değerindeki 32 adet çeyrek altın yönünden de red kararı verildiği anlaşılmaktadır....

          Davalı, nişanda takılan ziynet eşyalarının hediye niteliğinde olduğunu, dolayısıyla davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında gerçekleştirilen nişan merasimi sırasında davalıya takılan ziynet eşyalarının iadesine ilişkin davaların Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; bağışlamadan rücu koşullarının oluştuğu iddiasıyla, davacı tarafından davalıya takılan ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. İşin esasının incelenmesinde, öncelikle yasal mevzuatın belirtilmesinde yarar bulunmaktadır. ./.. -2- TMK'nun 118. maddesi uyarınca nişanlanma; karşılıklı evlenme vaadi içeren, aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Nişan sözleşmesi birbiriyle evlenmek isteyen kadın ve erkeğin bu husustaki iradelerini açıklamalarıyla meydana gelir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından,erkeğin davası, boşanmanın ferileri ve ziynet hükmündeki bedelin iadesi hükmü; davalı-davacı erkek tarafından ise, kadının davası, boşanmanın ferileri, kabul edilen ziynet alacağı ve ziynet alacağı davasında kendisi yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, mahalli mahkemenin verdiği 2015/800 esas. 2016/754 karar sayılı karara karşı davacı-davalı kadın tarafından her iki boşanma davası ve reddedilen ziynet alacağı talepleri ve davalı-davacı erkek tarafından tazminatların miktarı, velayet, kabul edilen ziynet...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından; dava dilekçesinde ev, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm bu eşyaların bedeli olarak 39.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı 7.3.2013 tarihli dilekçesinde ise ziynet eşyalarının değerini 17.243,80 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında ev ve çeyiz eşyaları davacı kadına iade edilmiş, ziynet eşyaları yönünden ise yargılamaya devam edilerek ilk hükümde ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 13.966,80 TL'nin davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu