WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup, ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı dava konusu takı ve paranın müşterek konutta kaldığını ileri sürmektedir. Davacının müşterek haneden ayrıldığı gün kocası ve kayınvalidesi tarafından dövüldüğü, telefon edilerek annesinin müşterek konuta çağrıldığı, annesi geldikten sonra bile kayınvalidesi tarafından ona tokat atıldığı, kimliğini dahi alamadan , ayakkabısını giyemeden, terlik giyerek annesiyle birlikte müşterek konuttan ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu koşullar altında evden ayrılan kadının dava konusu takı ve parayı yanına aldığı kabul edilemez....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/56 ESAS - 2021/356 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ziynet eşyalarının muhafazası için banka kasası kiralama isteğinin masraflı olacağı gerekçesi ile reddedildiğini, yine altın hesabı açılmasının talebinin de kabul görmediğini, ziynetlerin davalıya ait iş yeri kasasında kaldığını ve müvekkiline teslim edilmediğini belirterek, toplam 155 gr ağırlığındaki 8 adet bilezik, 38 adet çeyrek altın, 3 adet yarım altın ve 1 adet 14 ayar takı setinin aynen iadesi olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL altın ziynet takı alacağının dava tarihinden itibaren...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ziynet eşyalarının müvekkilinde olmadığını, evliliğin başından beri ziynet eşyalarının davacıda kaldığını, kendisinin muhafaza ettiğini, davacının evden çıkarken dahi ziynet eşyalarını yanına alarak çıktığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu bağlamda kural olarak davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarını varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır. Zira; olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerden;tarafların ........2007 günü evlendikleri; davacının, 24.....2008 tarihli dava dilekçesi ile boşanma, altınların iadesi, ....000,00 TL maddi; ....000,00 TL manevi tazminat, 500,00 TL tedbir nafakası isteminde bulunduğu; mahkemece; ziynetlerin iadesine ilişkin talebin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyalarının halen davalının elinde olduğunu ileri sürmüşse de bu iddiasını kanıtlayamamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve takı parası alacağı talebinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadına kusur olarak...

        Sonuç olarak; davacının ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunması davalarının reddine yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1- a-6, ve 355. maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunması davalarının reddi yönlerinden kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve kaldırılan yönler hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, katılma alacağı ve şahsi alacak davalarının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ise miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        İcra takibine dayanak yapılan ilamda, tarafların boşanmalarına karar verildiği ve aynı ilamda ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının mahkemece bilirkişi aracılığı ile tespit edilen ve hüküm altına alınan bedellerinin davalı kocadan tahsiline karar verildiği görülmektedir. İlamın boşanma davası ile birlikte görülüp hüküm altına alınan takı ve eşya bedelinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin takibe konu edilen kısmın, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamdır. Bu nitelikleri itibariyle de takı ve eşya bedelinden kaynaklı tazminat alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür....

          Dava; ziynet eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır Somut olayda; Mahkemece, düğünde davetlilerin taraflara hediye ettiği altınların para vasfında olduğu, altınların ziynet eşyası vasfında olmadığından sadece kadına bilezik, set-bileklik olarak takılan ziynetlerin iadesi gerektiği kanaatine varılarak çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altınları yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; düğünde takılan tüm takılarla birlikte çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altınlarının da kadına bağışlanmış olması nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen altınlar yönünden de davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, davaya konu ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarları, ziynet ve takı parası talebinin reddedilen bölümü, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar, ziynet ve takı parası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece tarafların kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı kadının erkek kardeşinin davalıya fiziksel şiddet uyguladığı, davacının da bu olay üzerine eşini kastederek "bunu haketti" dediği ve eşinin ailesine ilgi göstermediği ve eşini istemediğini söylediğinin ve tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin sonuç itibariyle...

                UYAP Entegrasyonu