Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava; davacı erkek tarafından açılmış Nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının nişanın bozulması nedeniyle iadesi talebidir. TMK.nun 122.maddesine göre "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler verenler tarafından geri istenebilir." Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille ispat edilebilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın ve ziynet eşyaları mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Hediyelerin aynen veya mislen iadesi mümkün değilse sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava konusu ziynet eşyalarının varlığının dosya içerisinde bulunan görsel materyaller ile sabit olduğu, bu ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde harcandığının davalının da kabulünde olduğu, ziynet eşyalarının davacının kendi sağlık giderleri için harcanmasının davalıyı iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, her ne kadar davalı ziynet eşyalarının davacının rızası ile ve bir daha iade edilmemek üzere harcandığını iddia etmiş ise de, rıza ile verilmiş olmasının davalıyı iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere alındığının davalı tarafça tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı, davalının yemin delili olmasına rağmen yemin delilinin hatırlatılmadığı gözetilerek davalıya, Dairemizce ziynet eşyalarının davacı taraftan alınırken bir daha iade edilmemek üzere alındığı yönündeki iddiasının ispatı için yemin delili hatırlatılmış, davalı taraf yemin delilini kullanarak davacıya yemin teklif etmiş, davacı yemin delilini...

Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kişisel mal olarak iadesi istenilmesine rağmen tasfiye alacağı kapsamında değer artış payı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynetler ve eşyaların aynen olmadığı takdirde bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, ziynet eşyası iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı kadın tarafından, düğünde takılan ziynet eşyalarının ekonomik durumunun kötü olmasından dolayı eşine verildiği ve iade edilmediği iddia edilmiş, davalı erkek ise ziynet eşyasından kadında kaldığını, dolayısıyla iadesinin istenemeyeceğini savunmuştur....

    kaldırılarak, 4 adet 22 ayar 200 gram bileziğin aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 46.500,00 TL'nin 100,00 TL'sine dava tarihi, kalanına ıslah tarihi olan 06/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı ...’nın eşi, diğer davalı ...’nın ise kayınvalidesi olduğunu, düğünde takılan ziynetlerin davalılarda kalmış olup, iadesini, mümkün olmazsa bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davalı ...’nın vefat etmesi nedeniyle dava, mirasçıları olan ... ve ...’ya yöneltilmiştir....

      Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,18 adet bilezik ve 80 adet çeyrek altından oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmazsa bedeli olan toplam 25.676 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ziynet alacağı davasında davacının seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı ziynetlerin aynen teslimini isteyebileceği gibi sadece bedelinin tahsilini ya da her ikisini birlikte terditli olarak de isteyebilir. Mahkemece davacının talebi gözetilmelidir. Yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’nun 74.maddesi ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi hükmüne göre hakim, talepten başkasına veya fazlasına hüküm veremez....

        İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...davalının davacıya karşı boşanma davası ile birlikte ziynet eşyalarının iadesi davası açtığı, açılan dava sonucunda tarafların boşanmalarına karar verildiği gibi ziynet eşyalarının da aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse 39.468,00 TL'nin ödenmesine karar verildiği, uyuşmazlığa konu takip dosyası incelendiğinde davalının ilamda bulunan ziynet eşyalarının iadesi nedeniyle alacaklı olduğu 39.468,00 TL yönünden ve bu davaya ilişkin olarak hükmedilmiş olan vekalet ücreti yönünüden takip başlattığı, ziynet eşyalarının iadesine ilişkin ilamların kesinleşmesine gerek olmadan takibe konulabileceği anlaşılmakla..'' şeklindeki gerekçe ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....

        Hukuk Dairesi, 29.05.2018 tarih 2016/12615 E., 2018/4072 K. sayılı kararı ile davacının evlilik birliği içinde davalı ...’a verdiği ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin davasının 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemelerinde, diğer talebinin ise bankacılık işlemlerinden kaynaklanmakta olup dava tarihi olan 24.07.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu gereğince Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkemece, farklı mahkemelerin görev alanına giren davalarla ilgili öncelikle tefrik kararı verilerek, ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi gerekirken esasa girilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu