Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde, tarafların evlendikten sonra davalının babası ile ikamet ettiklerini, ziynet eşyalarının müşterek haneyi terk ederken davalıların zilyetliğinde kaldığını belirterek dava dilekçesi ekinde bildirdiği ziynetlerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de; tarafların bir süre davalı ... ile aynı evde ikamet ettiklerini, daha sonra ziynet eşyalarının satılarak davalı ...'in ailesinin alt katındaki dairenin satın alındığını, davalılar ile ikamet ettiği evin alt katına taşındıklarını, bu ev alınırken ziynet eşyalarının kullanıldığını ve bu evin davalı ...'...
Davacının ziynet eşyasına ilişkin talebi boşanma davasından tefrik edilmiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarının bedeline ilişkin açtığı davanın kısmen kabulü ile 15.07.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak 56.874,29 TL ziynet eşya bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyaların bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan bağımsız olarak sonuçlandırılan karı-koca arasındaki ziynet eşyalarının aynen iadesi, bu talep kabul edilmediği takdirde ise bedelinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 29.01.2007 tarihli kararı gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Numaralı kararıyla boşandıklarını, her ne kadar taraflar boşanmış ve boşanma davası kesinleşmiş olsa da müvekkilinin ziynet eşyalarını davalı eski eşten geri alamadığını, düğün merasimi ve diğer evlilik merasimlerinde, müvekkiline toplam 120 gr olmak üzere 5 bilezik, nişan merasiminde 10 çeyrek; düğün merasiminde 27 çeyrek olmak üzere toplam 37 çeyrek altın ve yaklaşık 3500 TL değerinde tuğra altın takıldığını, müvekkilinin bu zamana kadar söz konusu ziynet eşyalarını karşı yandan geri alamadığını, toplam 120 gr olmak üzere 5 adet bilezik, 37 adet çeyrek altın, bir adet yaklaşık 3500 TI. değerindeki tuğra altının aynen iadesine, olmadığı takdirde tespit edilecek olan ziynet alacağı bedelinin yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının Kayseri 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynetlerin İadesi, Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İzmir 12. Aile Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin 22.03.2016 tarihli ve 2016/110 E., 2016/202 K. sayılı direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2020 tarihli ve 2017/3-1512 E., 2020/835 K. sayılı kararı ile karar bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece; takip dayanağı ilamın boşanma ve ziynet eşyasının iadesine ilişkin olduğu, takibin ziynet eşyasının iadesi kararına dayalı olarak yapıldığı sonuç itibari ile tarafların malvarlığını etkileyen ve boşanma ilamlarının fer'i niteliğinde olmayan, ondan bağımsız ilam nedeni ile takip yapıldığı ve kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/.... (HMK'nun 367/....) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir....
dan alınıp davacıya iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelleri toplamı olan 3.765 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün değilse bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece verilen 08/07/2010 gün ve 2009/11 E, 2010/96 K. sayılı hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmadığından, dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi'nin 2017/49 E. 2019/160 K. sayılı 17/04/2018 tarihli kararı ile;davacı tarafından davalı aleyhine ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi talebi ile açılan alacak davasının ispat edilememesi nedeniyle reddine, karar verilmiştir....