"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak (Ziynet) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.05.2011 (Çrş.)...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki eşya ve altınların teslim edilmediğinden bahisle 150 gram mehir altınının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili, mehir senedindeki eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de ziynet eşyaları yönünden dava değerini 61.050,00 TL, diğer eşyalar yönünden dava değerini 11.800,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Davacı kadın, şiddet gördüğü için evden ayrılmak zorunda kaldığını, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş; davalı koca ise, davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanıp muhafaza edilmesidir Ayrıca, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Yine kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır....
Davacı vekilinin boşanma, ziynet eşyasının iadesi ve kişisel eşyanın iadesi taleplerini içeren dava dilekçesinde kadının yanına alamaması nedeniyle hanede kalan ailesi tarafından evlenmeden önce hediye edilmesi nedeniyle manevi değeri olan 1 adet zincirli altın kolye, 1 adet altın nazar boncuklu kolyeyi de istediğini açıkça belirttiği ancak, bu taleplerini hanede kalan kişisel eşyalar içinde saydığı, ilk derece mahkemesinin 28/03/2017 tarihli celsesinde boşanma davasından “ziynet eşyası alacağı davası”nın tefrik edildiği, kişisel eşyanın iadesi davası yönünden eldeki dava ile birlikte tefrik hükmü kurulmadığı, 1 adet zincirli altın kolye, 1 adet altın nazar boncuklu kolyenin eldeki davanın konusu olmadığı anlaşılmıştır....
Dolayısıyla kocanın uhdesinde kalan ve davacı kadına iade edilmeyen 200 gram 24 ayar külçe altının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 62.000,00.-TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kısmen kabulü ile; 200 gram 24 ayar külçe altının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 62.000,00.-TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir....
Dava, kişisel eşya niteliğindeki ziynet eşyasının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK'nın 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacı kadın dosya kapsamında sunulan fotoğraflar ve alınan rapor kapsamında talep ettiği yüzükler dışındaki ziynet eşyasının düğünde takıldığını ispatlamıştır. Aslolan ziynet eşyasının kadının zilyedinde olmasıdır. Davacı kadın ziynet eşyalarını erkeğin aldığına dair iddiasını görgüye dayalı, somut delillerle ispatlayamamıştır. Davacı kadının tanıklarının beyanı, davacı kadından duyuma dayalıdır. Bu haliyle kadın, ziynetleri erkeğin aldığını ispatlayamamıştır. Kadının delilleri arasında açıkça dayanılan yemin delili de bulunmadığı için mahkemece yeminin hatırlatılmasına gerek yoktur....
eşyasının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte nakdi değerinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL nin davalıdan alınarak müvekkiline yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 25/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 25/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....