Mahkemece, davacı karşı-davalı (kadın) yararına adli yardım kararı verilmiş bulunması nedeniyle, tarafların bu konudaki delilleri de toplanarak ziynet eşyası alacağının esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, ön inceleme duruşmasında "ziynetler yönünden nispi harç ödenerek açılmış bir davanın bulunmaması sebebiyle ziynet eşyası ile ilgili davacı-karşı davalı tarafın ayrı dava açmakta muhtariyetine" karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yön ilk inceleme sırasında gözden kaçırılarak "ziynetler yönünden nispi harcın tamamlattırılması" için hükmün bozulmasına karar verildiğinden, davacı-karşı davalı (kadın)'ın karar düzeltme isteğinin bu yönden kabulüne, Dairemizin 29.09.2014 tarih ve 2014/8448 esas 2014/19104 karar sayılı onama bozma ilamının ziynet eşyası alacağına yönelik 3. bendinin kaldırılmasına, hükmün ziynet eşyası alacağı yönünden gösterilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda, davacı kadının 25.870,00 TL tutarındaki ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin ziynet eşyası alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı ..., davacının giderken ziynet eşyalarının tamamını götürdüğünü, kendisinin ziynet eşyalarını almadığını, davacı ile anlaşmalı olarak ayrıldıkları için kendisini abisine teslim ettiğini, davacıyı giyinik vaziyette götürüp teslim ettiklerini, davacının evden çıkmadan önce üzerinde 5 tane bileziğinin olduğunu, takı seti ve yüzüğünün üzerinde olduğunu, hatta altınları çıkarıp kendisine vermek istediğini, kendisinin de bunlar senin hakkın diyerek çantasına koymasını istediğini, gerdanlık ve diğer kıymetli eşyalarını çantasına koyduğunu belirtmiş, davalı ... ise; oğlunun ziynet eşyalarını davacının abisinin yanında verdiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının boşanma dosyalarında ziynet eşyaları ile ilgili bir beyanının bulunmadığı, davalı tanıkları ile davacının üzerinde ziynet eşyalarının olduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir....
Davalı vekili dilekçesinde; tarafların 7 yıl süren arkadaşlık/flört dönemi sonrasında nişanlandıklarını, 1 yıl nişanlı kaldıklarını, 7 yıl boyunca taraflar arasında mutlu bir beraberlik olduğunu ancak nişanlanmaları sonrasında davacının babasının olumsuz davranışları nedeniyle sorunlar çıktığını, davacının babasınının düğün gecesi takılan takıları almak istemesine varan hareketlerinin evliliğin daha başında sarsılmasına neden olduğunu, tarafların 70 gün süren müşterek yaşamdan sonra ayrıldıklarını, davacının babasının nişanlılık döneminde müvekkilinin babasından defalarca borç aldığını ve iade etmediğini, davacının babasının taraflar evlilik hazırlıkları yaparken ev eşyası ve ziynet eşyası alacakları sırada müvekkiline kendisinin paraya sıkışık olduğunu bu nedenle ev eşyaları ve ziynet için kullanacakları parayı kendisine vermelerini bunun yerine kendisinin çek verebileceğini belirtince müvekkilinin hiçbir kötü niyet taşımadan kayınpederine yardımcı olmak ve eşini üzmemek maksadı ile bunu...
Ayrıca ziynet eşyalarının değerlerinin dava tarihi itibarıyla hesaplanması gerekirken düğün tarihi ve bilirkişi incelemesinin yapıldığı tarih itibarıyla hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetli olmadığı gibi ziynet eşyalarının hüküm fıkrasında değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi de yanlış olmuştur. O halde, ziynet alacağı davasının yalnızca 5 adet (22 ayar toplam 85 gram) bilezik ve 12 adet çeyrek altın yönünden dava tarihi itibariyle değerleri hesaplanmak suretiyle denetime elverişli şekilde bilirkişi raporu alınarak ve değerleri hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilerek kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı kadın tarafından talep edilmeyen ziynet eşyasına hükmedilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İlk derece mahkemesince, düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacının bilgi ve rızası ile bozdurulup evlilik birliğinin gerektirdiği masraf ve harcamalara sarf edildiği, bunların daha sonra davalı tarafça borç alınıp iade edileceğine dair veya davacıdan zorla alınıp bozdurulduğuna veya bunların davalıda olduğuna dair bir delil ve iddia bulunmadığı görüldüğünden davacının ziynet eşya alacağı talebi yerinde bulunmadığından sübut bulmayan davanın reddine" gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş ise de, davalının süresinde cevap vermemesi nedeniyle davalı tanıklarının beyanlarının hükme esas alınamayacağı, erkeğin sosyal inceleme raporundaki beyanında düğünde takılan altınların ihtiyaçlar için harcandığını beyan etmesi, davacı kadının ise ziynet eşyalarını davalının kendisi ve ailesinin vatandaşlık işlemleri ve borçları için aldığını, geri ödemediğini iddia etmesi ve bu iddiasının tanıklarınca doğrulanması, davacı kadının bileziklerden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; eşi olan davalı tarafından müşterek evden kovulduğunu, düğün sırasında kendisine takılan ziynet eşyalarının bir bölümünün davalı tarafından bozdurulduğunu, geriye kalanların ise müşterek evde kaldığını ileri sürerek; ziynet eşyalarının bedelinin düğün tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı; ziynet eşyalarının bir bölümünün düğün borçlarının ödenmesi ve araba satın alınması için davacının rızası ile bozdurulduğunu, geriye kalan iki adet bilezik ile iki adet takı setini ise davacının evden ayrılmasından sonra borçları nedeniyle bozdurmak zorunda...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyası alacağı davası yönünden vekâlet ücretine hükmedilmediğini, hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının düşük olduğunu belirterek hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı ve ziynet eşyası alacağı davasına ilişkin vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin gerekçesiz olduğunu, hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, kadının yargılama boyunca çalıştığını ve çalışabilecek durumda olduğunu, ziynet eşyası talebinin kabulünün de gerekçesiz ve hatalı olduğunu, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığını, yargılama giderlerine hükmedilirken hata yapıldığını belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü, yargılama gideri yönünden istinaf...
Temyiz Sebepleri Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, ziynet alacağı talebinin reddi ve vekâlet ücretine ilişkin tamamlama kararı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma, Değer Artış Payı Alacağı ve Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.05.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi....