Her ne kadar bir kısım tanık beyanlarında ziynet eşyalarının akıbetine ilişkin olarak ziynet eşyalarının bozdurulup kadının ablasından müşterek konuta eşya almak üzere alınan borcun ödendiği beyan edilmiş ise de kocanın bu yönde bir savunmasının olmadığı gibi bir an için bu tanıkların beyanındaki gibi ziynet eşyalarının müşterek konuta alınan eşyaların borcunun ödenmesi için harcandığı kabul edilse dahi davalı karşı davacı koca tarafından bu eşyaların iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığının ispatlanamadığından yine iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ziynet eşyalarının miktarı tespit edilirken tanık beyanlarının net ve tutarlı olmaması nedeniyle dosyaya sunulan fotoğraflara itibar edilmiş ve bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....
Kaldı ki, davalı-karşı davacı kadın, davacı-karşı davalı erkeğin babasına ait evde oturmakta ve çeyrek altınların bozdurularak alınması sonucu edinilmiş eşyalar, kadının kayınbabasına ait bu evde bulunmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın, bu evden her zaman çıkarılma tehdidi altındadır. Bu nedenle mahkemece, çeyrek altınların harcanarak ev eşyası alındığı ve bu eşyaların kadının kullanımında olduğu gerekçesiyle, çeyrek altınlar yönünden ziynet alacağı davasının reddi hatalıdır. Davacı-karşı davalı erkeğin kabulü üzerine 30 çeyrek altın yönünden de davanın kabulü gerekir. Ne var ki bu yön ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına ilişkin karar düzeltme talebi kısmen haklı ve yerinde olup, kabulü ile Dairemizin 28.11.2017 tarih ve 2017/5156 esas ve 2017/13441 karar sayılı kısmen onama ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyaların aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait 12 adet bileziği iade etmek üzere aldığını, davalının bunları borçlarını kapatmak için kullandığını, müvekkili tarafından davalıya karşı boşanma davası açıldığını, davalının aldığı ziynet eşyalarını iade etmediğini belirterek söz konusu ziynetlerin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur. Davacı, iddiasının ispatı için tanık deliline dayanmış ve gösterdiği tanıklardan ......
Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edilmektedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2021/401 ESAS 2022/1662 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinin içeriği itibariyle mehri müeccel olduğunu, taraflar ayrıldıktan sonra bu mehrin davacıya verilmediğini, belirterek mehir senedindeki ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini asıl ve birleşen dava için toplamda 128.574,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Davalının ziynet eşyalarının iadesine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacı, ziynet eşyalarının kasada bulunduğunu, yapılan keşif, resim, CD ve bilirkişi incelemesi sonunda, kasada bulunan ziynet eşyalarının bir kısmının kadının dava dilekçesinde ve 24/04/2017 tarihli dilekçelerinde belirtilen ziynet eşyası olduğu, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının bir adet Cumhuriyet altını hariç olmak üzere bayanların günlük ve özel günlerde kullandığı, kadına özgü ziynet eşyaları olduğu, bir adet Cumhuriyet altınının kadına ait olmadığını ispatlayamadığı, kasada bulunan diğer eşyaların talep dışında kaldığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin, ziynet eşyalarının kısmen kabulüne ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalının ziynet eşyası davasındaki vekalet ücretine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davacı harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile ziynet eşya talebini 217.000,14 TL'ye çıkarmıştır....
Davacı taraf 30.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 5 adet burma, 7 adet çeyrek, 1 adet yarım altın, 1 adet bileklik, 1 adet alyans, 1 adet yüzük, 2 adet kolye, 1 çift küpe, 1 adet saat, 1adet künyeden oluşan davacıya ait ziynet eşyalarının aynen iadesine aynen iadesi mümkün değilse bu ziynetlerin infaz tarihindeki bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş ve dava dilekçesinde talep ettiği bedeli ıslah ile 12.000 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 679 TL değerinde olan 7 adet çeyrek altın ile 390 TL değerinde olan 1 adet yarım altının bedelleri toplamı olan 1.073 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, eşler arasında ziynet eşyası alacağı talep edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, bir kısım ziynet eşyaları ile ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yargılama sırasında teslim edilen ev eşyaları hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyaları hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.....
Mahkemece; tarafların evlendikten sonra bir cafe açtıkları, ziynet eşyalarının bir kısmının bu nedenle bozdurulduğu, ayrıca davacıya ait iki adet bileziğin davalının borçları nedeni ile bozdurulduğunun tanık beyanlarından anlaşıldığı gerekçesi ile talep ve tespit edilen ziynet eşyaları yönünden davanın kısmen kabulü ile, 11.926,25 TL bedelli her biri 25'er gram 5 adet 22 ayar adana burgu bileziğin, 3.000,00 TL bedelli yüzük, küpe, bilezik ve kolyeden oluşan 1 adet altın setin aynen, mümkün olmadığı takdirde dava tarihi olan 21/09/2015 tarihinden itibaren belirlenen bedellerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, kişisel eşya niteliğinde olan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....