İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı çeyiz listesi senedine dayanmış olup, imzası davalı eş tarafından inkar edilmeyen bu senette dava konusu ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiğinin belirtildiği, dava konusu çeyiz senedi, senette yazılı ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağladığı, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabile ceği, bu durumda ispat yükü davalı tarafa geçtiği, davalının senette belirtilen ziynet eşyalarının getirilmediğini ya da davacıya geri verildiğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlülüğü olduğu, davalı tarafça bu hususta sunulmuş yazılı bir belge bulunmadığı gibi, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesin de yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeli olan 97.510 TL nin 100 TL sine dava tarihinden 97.410 TL sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından ziynet eşyasının iadesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmı ile araba satın aldığını, kalan ziynetlerin ise davalı erkek tarafından ayrılık döneminde banka kasasından alındığını belirterek, bunların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelinin iadesini talep etmiş, mahkemece davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının aynen iadesi talebinin harcandığı gerekçesi ile reddine, 5 adet 22 ayar toplam 50 gr. bilezik bedeli olarak 4.486,00 TL`nin davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, “dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının bir kısmının mobilya alımında bozdurulduğu, kalanlarının da davalı tarafta bulunduğunun ispatlandığı, bu durumda, dava dilekçesindeki ziynet eşya talebinin istek ve bilirkişi raporu dikkate alınarak kabulüne karar verilmesi” gerektiği belirtilmiştir....
Mahkemece her ne kadar davacı kadının beyanı ile tanık Yuksan beyanı arasında somut çelişki olduğu belirtilerek ispat edilemediğinden ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmişse de; mevcut duruma göre davaya konu ziynet eşyalarının davalı eşe verildiği konusunda bir çelişkinin bulunmadığı, bu ziynet eşyalarının davalı tarafından ne şekilde harcandığına ilişkin çelişki olduğu, bunun da sonuca etkili olmadığı, davalı erkeğin süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde de bir kısım ziynet eşyalarının ortak çocuğun tedavisi için harcandığını kabul ettiğinin anlaşılmasına göre davacı kadının, ziynet alacağı davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddine dair hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının bir kısımının evin ihtiyaçları ve davacının eğitimi için bozdurulduğunu savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet ve eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ziynetlere ilişkin davanın reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz senedinde yazılı bulunan davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının evden ayrılırken davalıda kaldığını belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedeli olan 10.390.- TL'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Somut olayda, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları, ziynet eşyalarının kaybedersin denilerek davacının elinden alındığını, daha sonra ziynetleri görmediklerini, yurtdışından geldiğinde üzerinde herhangi bir ziynet eşyası olmadığını, bütün vucudunun yara bere içinde olduğunu, beyan etmişler. Yine davacı tanığı H.....
Somut olayda davacının ıslah dilekçesindeki talebi davaya konu ziynet eşyalarının ve paranın aynen iadesi, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değerinin davalıdan tahsili ve ayrıca düğünde takılan 1.700 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talebine ilişkindir.Davacının ıslah dilekçesindeki talebi dava konusu ziynet eşyalarının fiili ödeme yani infaz tarihindeki bedelinin tahsiline ilişkin olup, aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde İİK m. 24 gereğince işlem yapılacağının tabii bulunmasına ve bu nedenle terditli olan ikinci talep olan ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değerinin tahsilinin talep etmesinde davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davacının aynen iade talebi gözetilerek ziynet eşyalarının aynen iadesine ve düğünde takılan 1.700 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece...
Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanmasıdır. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir....