söylediğini, müvekkilinin davalıya bu davranışının nedenini sorduğunda davalının küfür ederek “Sana söylediğini, müvekkilinin davalıya bu davranışının nedenini sorduğunda davalının küfür ederek “Sana mı soracağım.” diyerek karşılık verdiğini, söz konusu ziynet eşyalarının müvekkilinin kişisel malı olduğunu, müvekkilinin rızası dışında davalının bu ziynet eşyalarını bulunduğu yerden aldığını belirterek, söz konusu ziynet eşyalarının ve paranın müvekkiline aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının tespit olunacak değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının müvekkilin rızası dışında bozdurularak ev alınmasında kullanıldığını, davalı tarafın müvekkilin ziynetlerinin rıza ile alındığını ve bağışlama niteliğinde olduğunu ispatlaması gerektiğini, davayı ispat ettiklerini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin yasal faizi ile tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Re'sen kamu düzenini ilgilendiren haller ile davacının istinaf talepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;İlk derece mahkemesince tüm delillerin toplandığı usul hükümlerinin doğru olarak uygulandığı,delillerin değerlendirilmesi ve ulaşılan sonuçta hata edilmediği anlaşılmaktadır....
Ayrıca mahkemece, takıların “davacıya teslim edildiği daha sonra bu bileziklerden 2 adet bileziğin odun kömür parası için bozdurulduğu” denilerek takıların davacıya teslim edildiğini kabul edilmesine rağmen, hükümde davacıya takıldığı kabul edilen tüm takılar yönünden aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesi karşısında, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye düşülmüştür. Öte yandan, davacı dilekçesinde getirdiği çeyiz eşyalarını belirtmiş, davalı, davacının getirdiğini belirttiği eşyaların tamamının getirmediğini belirterek itiraz etmiş, davacının getirdiğini kabul ettiği çeyiz eşyalarını dilekçesinde belirtmiştir. Mahkemece, dinlenen tanıkların, getirilen çeyiz eşyalarına yönelik ayrıntılı beyanları alınmadan, davacı tarafından talep edilen tüm çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından tespit edilen bedellerinin ödenmesine karar verilmiştir....
adet çamaşır makinası, 1 adet bulaşık makinası, 1 adet mikrodalga fırın, 1 adet ütü ve masası, 1 adet mutfak robotu, 1 adet blendir, 1 adet fritöz, 1 adet tost makinası,6 adet halı, perdeler, gümüşlük içi, yatak yorgan takımı, tencere seti, yemek takımları, sandık içinden ibaret ev eşyalarını davalı/karşı davacının çeyiz olarak getirdiğini, ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davacı/karşı davalı tarafından alınarak bozdurulduğunu, ziynet ve ev eşyalarının davacı/karşı davalıda kaldığını, belirterek ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iade mümkün olmazsa bedelini talep ve dava etmiştir....
yatak odası takımı ( 500,00 TL ), 1 adet halı ( 100,00 TL ), 3 adet battaniye ( 100,00 TL ), 1 adet yorganın ( 40,00 TL ) aynen iadesine; bu mümkün olmaz ise, 790,00 TL eşya bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesi hükmüne göre; "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir....
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; çeyiz eşyalarına yönelik istemin kısmen kabulüne, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun ....maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek ... içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde duruşmalı olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğu nedeniyle reddine karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkili olan davacının müşterek evden kovulduğunu, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan ederek, davacının çeyizinde bulunan eşyaların aynen, olmadığı takdirde 100 TL'nin ödenmesine, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması durumunda ise 700 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
edilemeyen ------ tutarındaki malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline,----------- bedelli faturada dökümü yer alan ve şantiye sahasında tespit edilen ----malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline, -------- bedelli faturada dökümü yer alan ve şantiye sahasında tespit edilemeyen ------- tutarındaki malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline,-------- bedelli faturada dökümü yer alan ve şantiye sahasında tespit edilen malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline---- bedelli faturada dökümü yer alan ve şantiye sahasında tespit edilen malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline,-----bedelli faturada dökümü yer alan ve şantiye sahasında tespit edilemeyen ----- tutarındaki malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline,------bedelli faturada dökümü yer alan ve şantiye sahasında tespit edilen malzemenin aynen iadesine, mümkün olmaması...
Hukuk Dairesi'nin 2022/724 Esas, 2022/7543 Karar sayılı ilamında "Davacının talebi davaya konu ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde infaz tarihindeki bedelinin tahsiline ilişkin olup, aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde İİK m. 24 gereğince işlem yapılacağının tabii bulunmasına ve bu nedenle terditli olan ikinci talepte davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davacının aynen iade talebi gözetilerek ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece, HMK m. 26 gözetilmeksizin talebin dışına çıkılarak dava tarihindeki bedele hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir" şeklinde belirtildiği görülmüştür....
Ancak, TMK'nun 122/2.maddesinde "Hediye aynen veya misli geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır" hükmü gereğince davacının nişan hediyelerinin öncelikle aynen iadesi talebi hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinde hediyelerin aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talep edildiğine göre, mahkemece; dava konusu nişan hediyelerinin aynen, olmadığında bedeline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bedele ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ./.. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....