GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Emre'nin 2014 yılında evlendiklerini, düğünde müvekkiline takılan ve dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalılar tarafında alınarak bir daha geri verilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının müvekkilinin elinden alındığı tarih olan Mayıs 2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının planlı bir şekilde evi terk ettiğini, bu nedenle ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, talep ettiği ziynet eşyalarının gramlarının ise talep edilenden düşük olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın reddine karar verilmiştir....
Davada, ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde 26.340,00 TL'nin davalıdan tahsili istenmiş; 03.05.2011 tarihli beyan dilekçesi ile dava değeri 13.974,00 TL olarak düzeltilmiş, mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 13.691,25 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesini yapan 6. Hukuk Dairesi; ziynet eşyalarının bozdurularak davalının arabasının yenilenmesi için kullanıldığı sonucuna varılmadan önce trafik kayıtlarının celbedilmesi gerektiği, dosyada bulunduğu iddia edilen CD ve fotoğrafların bilirkişi tarafından değerlendirilmediği, bu iki hususda araştırma yapılarak ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan toplam 115 gram ağırlığındaki 6 adet bileziğin düğünden bir süre sonra davalı tarafça borçları olduğu gerekçesiyle alınıp, iade edilmediğinden bahisle ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 55.530,55 TL olarak ıslah etmek sureti ile bedel yönündeki taleplerinden vazgeçerek sadece aynen teslime karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili ise 6.10.2010 tarihli savunma dilekçesinde iddiaları kabul etmediğini dava konusu ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde harcandığını, amcasından 10.000 DM borç aldığını, 2007 yılında davalının iş yerinde yaşanan kriz nedeniyle maaş alamadığını temelinde tüm maddi sıkıntı nedeniyle tarafların boşandığını, düğün sırasında takılan altınların evlilik birliği içinde kira ve ihtiyaçları için bozdurulup harcandığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Dava dilekçesinde istenilen ziynet eşyalarına davalı miktar ve nicelik yönünden karşı çıkmadığı gibi Ziynet eşyalarının bir kısmının amcasından alınan borç para için bir kısmının da kira ve ihtiyaçlar için bozdurulup harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir....
Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gelin olurken takılan her biri 22'şer gram 22 ayar 5 adet bilezik ve 1 adet set takımının davalı tarafından evi tamir ettirme bahanesiyle alındığını ve davalının ailesine ait olan evin bakım ve tamirat giderleri için bozdurulup harcandığını belirterek, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelini talep etmiş, 03/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile de ziynet eşyalarına ilişkin taleplerinin 19.910,00 TL olduğunu belirterek, davayı bu miktar üzerinden ıslah ederek ıslah harcını yatırmıştır. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm ziynet eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, ziynet eşyalarının evin tadilatı için bozdurulduğu yönündeki iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 28.11.2011 tarih 2011/8882 E. 2011/13166 K. sayılı ilamında Mahkeme hükmü öncelikle aynen iadeye aynen iade mümkün olmadığı taktirde 19.464,00 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde düzeltilmiştir. Bu nedenle alacaklı düzeltilen ilam doğrultusunda öncelikle ziynet eşyalarının aynen iadesi yönünde takip başlatabilir. Bir başka anlatımla İİK'nun 24/3. maddesi gereği hükmolunan ziynet eşyasının borçlu yedinde bulunması halinde elinden zorla alınmasını ve kendisine ödenen parayı iade etmesi halinde de ziynet eşyasının kendisine teslimini isteyebilir. Aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise, ziynet eşyalarının değeri açıkça 19.464,00 TL olarak belirlenmiş olup, faize de hükmedilmediğinden, karar tarihinden itibaren faiz hesabı ile ulaşacağı miktar ve feri alacaklar hesaplanıp varsa bakiye alacak için takip yapılabilir. 24.04.2012 tarihli takip talepnamesine uygun olarak düzenlenen icra emrinde ......... 2....
Davalı, taraflar arasında dört defa boşanma davası açıldığını, daha önce açılan davalarda davacının ziynet eşyalarının evde kaldığını iddia etmediğini, davacının takıların bir kısmını bozdurarak vadeli hesaba yatırdığını,.... 3. Aile Mahkemesinde açılan davada tanık olarak dinlenen davacının ağabeyinin beyanına göre davadan sonra davacı ile birlikte müşterek haneye gittiklerinin belirtildiğini, ziynet eşyalarının müşterek hanede bırakılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davacıya düğünde takılan miktar ve niteliklerini dava dilekçesinde belirttiği altınların davalıda kaldığını, daha sonra iade edilmediğini belirterek aynen iadesini olmadığı takdirde, bedeli olarak şimdilik 28.200-TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, altınların davacıda olduğunu belirterek davanın reddi savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir....