Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan incelemede; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/09/2012 NUMARASI : 2008/134-2012/624 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacıya ait ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, liste halinde saydıkları ziynet, çeyiz ve ev eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedellerinin tahsilini; ayrıca, davalıya verilen paraların iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIZILCAHAMAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2014 NUMARASI : 2013/311-2014/29 Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkile ait ziynet eşyalarının davalı eşde kaldığını beyan ederek, bu ziynetlerin aynen, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık; ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkindir....
Dava, menkul ve ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalıda kalan davacıya ait menkul ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir. Davalı vekili istemin reddini savunmuştur. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama usullerine dair Kanunun 4.maddesinde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395 md.) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı ve geçici 1. maddesi ile de daha önce açılan davalarında Aile Mahkemelerine devri gerektiği hükme bağlanmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının müvekkili tarafından evdeki sandıktan saklandığını, ancak bir süre sonra ziynet eşyalarının yerinde olmadığını fark edip, davalıya sorduğunda, davalının bu altınları sattığını belirterek iade etmediğinden bahisle ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 60.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya düğünde 5 adet 28'er gram üçlü burma bilezik değil 4 adet 17 gram bilezik takıldığını, davacının ziynet eşyalarının alınmadığını, davacının 2014 yılında ziynet eşyalarıyla beraber evi terk ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında da tespit edilen ziynet eşyalarının gramının belirtilmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş; tespit edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin tespiti için kuyumcu bir bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre infaza elverişli bir hüküm kurmak olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda;davacı boşanmadan tefrik edilen eldeki ziynet eşyalarının iadesi davasında 15.10.2014 tarihli dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının davalıdan alınarak kendisine verilmesini istemiş,26.11.2014 havale tarihli dilekçesi ile de bu ziynet eşyalarının değerini 40.000 TL olarak belirlemiştir.Mahkemece ,Dairemizin 11.04.2016 tarihli bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sürecinde ziynet bilirkişisinden 20.10.2016 tarihli bilirkişi raporu alınmış,davacı da 31.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 47.738,00 TL’ye yükseltmiştir.Mahkemece yukarıdaki yasa hükümleri ve açıklamalar da dikkate alındığında,bozma sonrası ıslah yapılamayacağından davacının ziynet eşyalarının değeri konusunda davacının 40.000 TL’lik talebi ile bağlı kalınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,bozma sonrası davacı tarafça yapılan ıslah gözetilerek yanılgılı değerlendirme ile 47.738.00 TL’nin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. 3-Bundan ayrı olarak,HMK 26.maddesi hükmüne...
Mahkeme, davacı tarafından ziynet eşyalarının bir kısmını kendi rızasıyla kayınvalide ile kayın pederine verdiği, geri kalanların ise zorla elinden alındığına veya yanında götürmesinin engellendiğine dair delil bulunmadığı gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Toplanan delilerden kadının evden şiddet görerek ayrıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda ziynet eşyalarını evden ayrılırken beraberinde götürdüğü kabul edilemez. Ayrıca kadının tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarını davalı kocanın ailesine verdiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bozdurulan ziynet eşyalarının iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup, davalı koca bu durumu ispat edemediğinden davalı kocanın ailesine verilen ziynet eşyalarının davacı kadına iadesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyasının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi isteğine ilişkin olduğuna ve davada mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir talepte bulunulmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak (Ziynet Eşyası İadesi) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * diğer eşte ve kayınvalide de kalan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008...