GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından alınarak iade edilmediğinden bahisle aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki değeri için şimdilik 6.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını, davacının ziynet eşyalarının bir kısmı ile televizyon aldığını, bir kısmını abisine verdiğini, bir kısmını kendi şahsi ihtiyaçları için harcadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tahsiline ilişkin bir talebinin olmadığı, ziynet eşyalarının bedeli ile davalı adına aracın alımına yaptığı katkı karşılığı değer artış payı TMK. m.227/1) ve katılma alacağı talebinin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nun 225. maddesine görede taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermeden mal rejimine ilişkin talepler konusunda karar verilemez. Mahkemece davacının talebi yanlış değerlendirilerek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin kararı bu sebeple isabetli olmamıştır. Açıklanan sebelerle davalının ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkin temyiz talebinin kabulü ile hükmün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü ise davacı kadındadır. Somut olayda; uyuşmazlık davacının annesinde kalan bir kısım ziynet eşyalarının, 2000 yılında araç alırken bozdurulup davalıya verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır. Dosya içinde mevcut; davacının annesi ... tarafından arabanın alındığı tarihde, davalı ...'a 18.09.2000 tarihli banka havalesi yoluyla (davaya konu ziynet eşyalarından gerdanlık ve bilezik setinin bozdurularak) 350 TL'nin gönderildiği anlaşılmaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan takılara davalının el koyduğunu, kumar alışkanlığı yüzünden borçlarını ödediğini, ziynet eşyalarını da davacıya iade etmediğini belirterek 4 adet 25'er gram bilezik, 1 adet altın saat, 3 adet altın yüzük ve 5 adet tam altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya belirttiği miktar ve cinste ziynet eşyası takılmadığını, ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını kendi kardeşine verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan takılara davalının el koyduğunu, kumar alışkanlığı yüzünden borçlarını ödediğini, ziynet eşyalarını da davacıya iade etmediğini belirterek 4 adet 25'er gram bilezik, 1 adet altın saat, 3 adet altın yüzük ve 5 adet tam altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya belirttiği miktar ve cinste ziynet eşyası takılmadığını, ziynet eşyalarının davacıdan alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını kendi kardeşine verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Somut olayda; davacının iddialarını toplanılan deliller ile ispatlayamadığı, davacının iddialarına yönelik tanık beyanları ispata elverişli olmadığı gibi dosya kapsamı ile de örtüşmediği, gerçekleşen bu durum karşısında davacının davasını toplanan deliller ile ispat edemediği sabit kabul edilerek açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine," karar verilmiş ise de; Davacı tanığı Tuğba Akyıldız'ın duruşmadaki beyanında, davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının birikmiş borçlar için bozdurulduğu ve sonrasında davacıya ödenmediği beyan edildiği anlaşıldığından davacının ziynet eşyası talebinin kabulü ile 09/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen; 22 Ayar Hasır Takımı (Bileklik - Gerdanlık) 140 gr X 200,00 TL = 28.000,34 XX 635 Ayar Bilezik (10 adet X 22 gr) 220 gr X 200,00 TL = 44.000,00 TL olmak üzere ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya AYNEN İADESİNE, aynen iadesi mümkün değil ise kabul edilen ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 72.000,00 TL'nin 1.000,00...
ve ziynet eşyalarının müvekkiline geri iadesi, mümkün olmaması halinde nakit değerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı tarafın sair karar düzeltme talepleri yerinde olmadığında reddine, Ancak; davalı taraf cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarına ilişkin olarak, davacının taleplerinin abartılı olduğu ve dava dilekçesinde talep edilenden daha az altın takıldığı, çoğunun mutad hediyeler olduğunu, iade istenemeyeceğini savunmuş olup, "ziynet eşyalarının davacı tarafa iade edildiğine yönelik" herhangibir beyan ve savunmada bulunmamıştır. Hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez.(HUMK 74.md. HMK 26.md.) Somut olayda; davalının ziynet eşyalarının davacı tarafa iade edildiği hususunda savunması bulunmayıp, mahkemece davalı tarafın savunması dışına çıkılmak ve davalı savunması dışında ziynetlerin iade edildiğine yönelik tanık beyanı esas alınmak suretiyle, ziynet eşyalarının davacıya iade edildiği gerekçe gösterilerek, buna ilişkin davacı talebinin reddi doğru görülmemiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği miktar ve cinste ziynet eşyası takılmadığını, düğünde davalıya takılan ziynet eşyalarının davalıya ait olduğunu, davacının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davanın 6 adet çeyrek altın yönünden husumet nedeniyle reddine, 2- Davacının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davalının annesinin boşanma dosyasındaki beyanı ile ziynet eşyalarının davalıda kaldığının sabit olduğunu, ıslah için kesin süre verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. TMK. nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalının işyerindeki kasada kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının müşterek evdeki kasada muhafaza edildiğini ve kendisinin iş seyahati nedeni ile il dışında olduğu sırada davacı tarafından kasadan alınıp götürüldüğünü savunmuştur....