Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, tazminatlar ve ziynet alacağı taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, ziynet eşyalarının ve takı paralarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise bedelini talep etmiştir. Davalı erkek ziynetlerin ve takı paralarının davacı kadında olup, evden ayrılırken kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK.md.255)....

    Ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04/03/2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....

    Bu husus gözetilmeden, davacı-karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı kadın ziynet alacağına ilişkin talebinde; 590 TL takı parasının, her birisi 20'şer gr ağırlığında 22 ayar 9 adet burma bileziğin ve her birisi 12'şer gr ağırlığında 14 ayar 2 adet takı bileziğinin aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bedeli olan 12.000,00 TL'nin erkekten tahsilini talep etmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 5.492.0 TL arttırarak toplam 17.492,00 TL üzerinden usulünce ıslah etmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere ziynet eşyalarının erkeğin annesinde kaldığı ve kadına iade edilmediği, yine takı paralarının da taraflarca harcandığı ispatlanmıştır....

      Davalı vekili; düğünde davacının iddia ettiği kadar takı takılmadığını ve takılanların davalının ailesi tarafından alınmadığını, düğün gününden bu yana takı ve paraların davacının kontrolü altında olduğunu, davacının bilgisi ve isteği doğrultusunda evlilik birliği içerisinde çeşitli borçlara harcandığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminatlar ve ziynet alacağı yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile her biri 75'şer gram ağırlığında, 6.000 TL değerinde olan 4 adet bilezik ve 1.750 TL değerinde 1 adet takı setinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle bedelini talep etmiş, mahkemece " Ziynet alacağı talebinin kabulü ile , 4 bilezik ve 1 adet takı setinin davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek...

          aleyhine açmış olduğu Ziynet Eşyalarının İadesi Davasının KISMEN KABULÜNE, 1-30 Adet Ata Çeyrek Altın, 1 Adet 22 Ayar 20 Gram Adana Burma Bilezik, 2 Adet 22 Ayar 16 Gram Bilezik, 1 Adet 40 Gram 14 Ayar Set Takımı, 2 Adet 5 er Gram 14 Ayar Künye ziynet eşyalarının davalı tarafça davacı tarafa aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde; 30 Adet Ata Çeyrek Altın 4.650 TL.,1 Adet 22 Ayar 20 Gram Adana Burma Bilezik 1.800 TL., 2 Adet 22 Ayar 16 Gram Bilezik 2.880 TL, 1 Adet 40 Gram 14 Ayar Set Takımı 3.000 TL. 2 Adet 5 er Gram 14 Ayar Künye 700 TL. olmak üzere toplam 13.030 TL.nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- 500,00 TL. takı bedelinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, Mahkemece gerekçeli kararda; Davacı ...' in davalı ......

            den kabul edilen ziynet alacağı ve takı parası alacağına yönelik temyizi yönünden 290 TL nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen noksan harcın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinde gösterilen usul uygulanılarak temyiz edenden tahsili ile buna ilişkin makbuzun dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dava dosyasının mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.17.02.2014(Pzt.)...

              altın zincir, 4 adet cumhuriyet altını, 13 adet çeyrek altın ve 4.000,00TL para takıldığını, davalının ve ailesinin bu ziynet eşyalarının kendisinden zorla aldıklarını, bu nedenlerle ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının kendisine iade edilmesini talep ve dava etmiştir....

              Sayılı 13.03.2018 tarihli kararı ile; davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

              Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi herzaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu karine olarak kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Dinlenen tanıklardan ...'ın davacının babasının evine döndüğü esnada takı setinin üzerinde olduğunu söylemesi bu karineyi doğrulamaktadır. Davacı tarafın dinletmiş olduğu tanık beyanları bu karinenin aksini ispatlayacak mahiyette değildir. Tarafların tanık ve diğer delilleri yeniden değerlendirilerek, gerek duyulması halinde tanıkları yeniden dinleyerek, davacının müşterek konuttan ayrılış şekli ve zamanı yeniden araştırılmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu