WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve takı alacağı yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.09.2019 (Pzt.)...

    Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ziynet alacağı davasında ıslahın geçerliliği ve talep ve dosyaya uygun karar verilip verilmediği noktasında, ziynet alacağı davasında talep gibi fiili ödeme yönündeki bedelinin tahsiline karar verilip verilemeyeceği, infazın mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi, 3....

      Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynet eşyalarını iade edilmesi şartıyla davalı kocasına verdiğini ileri sürmüştür. Bu durumda, kural olarak ispat yükü davacı kadındadır. Ancak, davalı koca cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğunu savunmuştur. Açıklanan bu savunma karşısında ispat yükü yer değiştirmiş olup, ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini davalı kocanın ispat etmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı K A R A R Mahkeme kararında kabul edildiği gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık evlilik içinde davacının biriktirdiği gün parası ile düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olaya gelince; Davacının dava dilekçesinin konu kısmında, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davası olduğunu bildirdiği, açıklamalar kısmının 3 nolu bölümde düğünde takılan ziynet eşyalarının davalıdan iadesini ya da bedelinin faiziyle tahsilini talep ettiği, netice-i talep kısmında ise ziynet eşyalarının aynen iadesi ile ilgili bir talebin olmadığı, davacının ziynet eşyaları ile aracın ve ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğu bildirilerek araçtaki ve ev eşyalarındaki değer artış payı alacağı ile araçtaki katılma alacağını, KYK'dan almış olduğu öğrenim kredisi ve Farabi bursunun davalıdan tahsilini talep ettiği, yerel mahkemece davacının ziynet eşyalarının iadesi talebinin, ziynet eşyaları ile yaptığı katkı neticesindeki denkleştirme alacağı talebinin, KYK kredisi ile Farabi bursunun iadesi talebinin ve ev eşyalarına yapılan katkıdan doğan alacak talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

          -TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ziynet eşyalarının müvekkilde bulunmadığını, bu nedenle iadesi de mümkün olmadığını, ziynet eşyaları ve altınlar davacı ve ailesince muhafaza edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın müvekkilin babasına ait olmakla kredi ile satın alındığını, davacının mesnetsiz iddiasının aksine davacıya ait herhangi bir altın ya da ziynet eşyası kullanılmadığını ve kredi kullanılması sebebiyle buna gerek de olmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;"Açılan dava; ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....

          İstem hakkında karar verilirken istenilen eşyaların her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet ve ev eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde eşyaların ve takıların toplam bedeline hükmedilmesi doğru değildir. ...)Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu edilen takı ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde takı ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu ise davanın kısmen kabulü ile, ....278,00 TL eşya bedeli ile ....000,00 TL takı bedelinin tahsiline karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; eşi olan davalı tarafından müşterek evden kovulduğunu, düğün sırasında kendisine takılan ziynet eşyalarının bir bölümünün davalı tarafından bozdurulduğunu, geriye kalanların ise müşterek evde kaldığını ileri sürerek; ziynet eşyalarının bedelinin düğün tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı; ziynet eşyalarının bir bölümünün düğün borçlarının ödenmesi ve araba satın alınması için davacının rızası ile bozdurulduğunu, geriye kalan iki adet bilezik ile iki adet takı setini ise davacının evden ayrılmasından sonra borçları nedeniyle bozdurmak zorunda...

              Aynı kanunun 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre ise, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Dosyanın incelenmesinde; davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelini talep etmiş olmasına karşın, aşamalardaki (22.01.2013 tarihli celsede) beyanında ise dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini değil bedelini talep etmiş, eş söyleyiş ile talebini bedel iadesi olarak açıklamıştır. Buna karşın mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesi yönünde de hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu