Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-karşı davalı erkek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden, davalı- karşı davacı kadın ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ziynet alacağı davası hakkında ıslah için süre verilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, kusur belirlemesi ve tazminatlar bakımından yapılmış, boşanma kararlarına ilişkin istinaf incelemesi yapılmadığı gibi ziynet alacağı davası hakkında verilen kararın kesinleştiği ifade edilerek bu yönden de inceleme yapılmamıştır. İlk derece mahkemesi kararı karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile ziynet alacağı davasına ilişkin olarak taraflarca istinaf edilmiştir....

    Davacı-davalı (koca)'nın açtığı boşanma davası ile davalı-davacı (kadın) tarafından açılan boşanma ve ziynet eşyası alacağı davaları birlikte görülmüş ve her iki dava kabul edilerek tarafların boşanmalarına, ziynet eşyası bedeli olarak 33.572 TL si ile 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davacı-davalı (koca) dan alınıp davalı-davacı (kadın)'a verilmesine karar verilmişir. Hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmiştir. Hükmün boşanmaya ilişkin bölümü temyizin dışında tutulmuş ve mahkemece 29.01.2014 tarihinde kesinleştirilmiştir....

      karar bozulmuş ve mahkemece bu bozma ilamına uyularak 21.07.2011 tarihli hüküm ile, davalının, ziynet alacağı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu husus Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Boşanma davası ile birlikte açılan ziynet alacağı davasında, tefrik kararı verilerek ziynet alacağının İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki esasına kaydedildiği, davacının bildirdiği tanıkların boşanma dosyası için dinlendiği, kaldı ki tanık olarak bildirilen çocukların tanık sıfatı ile dinlenmediği, rapor alınmadığı, davacının delillerinin toplanmadığı görülmekle, davacı tanıklarının dinlenmesi, tanık beyanlarına göre davacının yemin deliline dayandığı hususu da gözetilerek yemin delilinin değerlendirilmesi, rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmekle, davacının istinafının kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddi, mal rejimi talebi hakkında tefrik kararı verilmemiş olması ile tedbir nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olaya gelince; yerel mahkeme kararında ziynet alacağı davasının kabulüne ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Bu haliyle karar, ziynet alacağı talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir....

            Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma talebi ile birlikte davacı davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddine hükmedilmesini talep etmiştir....

              Somut olayda; davacı ...Asliye Hukuk Mahkemesi'ne hitaben yazdığı 14/06/2011 tarihli dilekçe ile kişisel eşyanın iadesi manevi tazminat ve nafaka istemiyle dava açmış olup, nafaka haricindeki diğer talepleri yönünden dava tefrik edilmiş ve ...Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi'nin 20011/97 E., 2012/85 K. Sayılı ilamı ile iştirak nafakası isteminin kabulüne karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Dairemizin 13.09.2012 tarih, 2012/12437 E., 2012/18794 K.sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Ancak nafaka davası bakımından tefrik ile yeni esas alan dosya üzerinden yargılamaya hataen devam olunmuştur....

                Aile Mahkemesi'nin 2017/1432 E 2020/36 K sayılı dosyası, tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine Dairemize gelmekle, Dairemizin 2020/644 E numarasına kaydedilmiştir. Dairemizce verilen tefrik kararı ile, davacı-davalı kadının "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebinin, Dairemizin 2020/644 E sayılı dosyasından tefrikine karar verilmiş olup, yapılan tefrik işlemi akabinde Dairemizin iş bu 2022/283 E numarasına kaydedilmiştir. Bu itibarla, iş bu dosya kapsamında sadece taraflar arasındaki "müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi" talebi istinaf incelemesine tabi tutulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, "müşterek çocuğun soyadının davacı kadının kızlık soyadı ile değiştirilmesi" talebi niteliğindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların miktarı, ziynet alacağı davasının reddi ve reddedilen ziynet alacağı davasında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle 23.07.1999 doğumlu ortak çocuk Türker'in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davacı kadının boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın dava dilekçesiyle ziynet alacağı talep etmemişken, dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra sunduğu 25.08.2015 tarihli dilekçesi ile bedel, cins ve...

                  UYAP Entegrasyonu